Küresel Savunma ve Güvenlik Bülteni
15/04/2021
23/03/2021
Küresel Savunma ve Güvenlik Bülteni - Sayı 3
Küresel ölçekte askeri harcamalar, kuvvet dengeleri, önemli jeopolitik ve askeri – teknolojik gelişmelerin yer aldığı, savunma ekonomisinin yıllık değerlendirmesini içeren rapora göre küresel askeri harcamalar reel olarak 2020 yılında bir önceki yıla göre %3.9 artarak USD 1.83 trilyona yükseldi. Bu artışın COVID-19 salgını ve bundan kaynaklanan küresel ekonomik daralmaya rağmen gerçekleşmesine dikkat çekildi.
Rapora göre 2019 yılında %1.85 olarak gerçekleşen küresel savuna harcamalarının küresel gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) oranı 2020 yılında %2.08’e yükseldi. Raporda, ABD’nin askeri harcamalarının geçen yıl küresel savunma harcamalarının %40.3’üne karşılık geldiği; Çin’in savunma bütçesinde geçen yıl nominal artışın USD 12 milyar olduğuna işaret edildi.
Avrupa’da toplam askeri harcamalarda 2020 yılında bir önceki yıla göre reel olarak %2 artış gerçekleştiği; NATO’nun 28 üyesinden 9’unun, 2020’de GSYH’nın %2’sini savunmaya harcama hedefini tutturduğu aktarıldı.
1 Şubat günü Myanmar’da gerçekleşen askeri darbe, kısa süre içinde ülke içinde ciddi bir tepki ile karşılaştı. Ülkede düzenlenen darbe karşıtı gösteriler şiddetini artırırken darbe yönetimi ülkedeki iletişim altyapısında geniş kapsamlı kesinti ve kontrol uygulamaya başladı.
Sahraaltı Afrika’da aşırı İslamcı terör örgütleri ile mücadele ve operasyonlar Şubat ayında şiddetini artırdı. Nijerya, Mali ve Somali’de ordu birliklerinin düzenledikleri operasyonlarda kayda değer başarılar kazanılmış olsa da, IŞİD, el Kaide ve bağlantılı grupların bölgede faaliyet alan ve derinliklerini artırdıkları gözlenmekte.
Türkiye – ABD ilişkilerinde bir Gordion düğümüne dönüşen F-35 / S-400 meselesinde, Ankara’dan yeni bir hamle geldi. Savunma Sanayii Başkanlığı’nın bir iştiraki olan SSTEK şirketi, ABD’nin önde gelen hukuk ve lobi firmalarından Arnold & Porter ile, F-35 projesindeki sanayi katılımı ve Türkiye’nin argümanları ile ilgili F-35 proje paydaşları nezdinde lobi faaliyetleri yapılması için altı aylık bir sözleşme imzaladı. Ancak öte yandan ABD hükümet kanadından S-400 meselesine dair yapılan açıklamalarda herhangi bir pozisyon değişikliğine işaret edilmezken; Türkiye’nin S-400 sistemini ülkede tutmaması bir ön koşul olarak öne sürülüyor. Bu ortamda, 20 Ocak günü göreve başlayan ABD Başkanı Joe Biden’ın, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile henüz doğrudan bir irtibat kurmamış olması önemli bir gösterge olarak dikkat çekiyor.
Bültene erişim için:
• Düşük çözünürlük (PDF)
• Yüksek çözünürlük (PDF)
Bültenin diğer sayılarına buradan erişebilirsiniz.
19/03/2021
22/02/2021
Uçağın Gemisi: Hangi Uçak, Nasıl bir Gemi?
Cumhurbaşkanı daha önce de 23 Ağustos 2020 tarihinde Tuzla'da çeşitli gemilerin Türk Deniz Kuvvetlerine teslim töreninde, "...Önümüzdeki yıl çok maksatlı amfibi hücum gemimiz Anadolu denizlerimizde göreve çıkacak. Gemi inşaat sektörü burada. Buradan sesleniyorum, diyorum ki, Anadolu'yu inşa ettik, gelin bir de artık şöyle bir, iki veya daha fazla uçak gemisi de inşa edelim. Herhalde yaparız değil mi? Çünkü denizlerde bu caydırıcılığa ihtiyacımız var. Sadece Anadolu yetmez, bu adımı da atmamız lazım..." diyerek bir çağrıda bulunmuştu.[2]
Cumhurbaşkanı Erdoğan uçak gemisi projesini son beş yıldır çeşitli vesilelerle gündeme getiriyor. Bu konudaki ilk somut açıklaması, Ada sınıfı TCG Burgazada korvetinin 18.06.2016 tarihindeki denize indiriliş töreninde olmuştu. Törendeki konuşmasında Erdoğan, “…Amfibi türü Anadolu gemisinden sonra artık biz kendi uçak gemimizi yapar hale geleceğiz ve uçak gemimizi inşallah yapacağız. Türk Silahlı Kuvvetleri kendi uçak gemisine de sahip olacak, bunu da başaracağız…” demişti.[3]
Dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın 23 Ocak konuşmasıyla birlikte, son beş yıldır giderek artan hararette tartışılan uçak gemisi projesi yeniden çeşitli boyutlarıyla tartışılmaya başlandı. Bunlardan biri de böyle bir geminin aslî unsuru olacak savaş uçağının tipi. Bu kapsamda son zamanlarda hem böyle bir gemide hem de Anadolu’da kullanılacak uçak tipine dair de çeşitli görüşler ileri sürülüyor. Türkiye'nin ABD ile yaşamakta olduğu sorunlardan dolayı da F-35B alımı, Türkiye'nin Rusya Federasyonu'ndan S-400 hava savunma sistemi alması sonucu ABD'nin uyguladığı yaptırım nedeniyle en azından görünür gelecekte imkansız görünüyor. Öte yandan deneyim elde edilmesi, eğitim ve doktrin altyapısının çatılması için ikinci el Harrier alımı da sıkça dile getirilmekte.
Gemi güvertesinden iniş - kalkış yapabilen muharip uçak sahibi olması hem o donanmayı hem de ülkeyi askeri ve siyasi bakımdan farklı bir konuma taşıyan bir kuvvet çarpanı. Son yıllarda askeri ve siyasi olarak daha geniş bir nüfuz alanına sahip olmayı hedefleyen Türkiye için de bu kabiliyet stratejik bir öncelik olarak belirlenmiş. Bu kabiliyete sahip olmanın askeri, siyasi, ekonomik ve endüstriyel boyutlardan muhasebesinin yapılması da şart, zira söz konusu olan sadece bir platformun tedariki değil bir askeri-stratejik bir dönüşümün ta kendisi.
Bu yazı, böyle bir çok katmanlı muhasebeyi hedeflemiyor.[4] Amacım, son günlerde hem
Anadolu hem de zikredilen uçak gemisi için gündeme gelen uçak tipi tartışmalarına
katkıda bulunmaktır. Bu yazıda verilerle destekleyerek sunacağım görüşlerim
ise: İkinci el Harrier alımının fiilen neredeyse imkansız olduğu; F-35B
alımının siyasi sebeplerle alımının mevcut koşullarda imkansız olduğu; siyasi
koşullar elverse dahi F-35B alımının yapılmaması gerektiği ve TCG Anadolu'nun
vesilesi olacağı askeri - kültürel deneyim birikimi ve dönüşüm üzerine,
ekonomik ve endüstriyel imkanlar elverirse klasik kalkış - iniş yapabilen uçaklara
uygun (Hindistan ve Çin'in uçak gemileri gibi) bir gemi projesinin Türkiye için
daha doğru olduğudur.
10/02/2021
09/02/2021
Küresel Savunma ve Güvenlik Bülteni - Sayı 2
45’inci Başkan Trump’ın görevindeki en son icraatlarından biri, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile 50 adet F-35 savaş uçağı ve 18 adet Reaper silahlı insansız hava aracı (SİHA) satış anlaşmasının imzalanması oldu. BAE – İsrail ilişkilerinin normalleşmesini öngören Abraham / İbrahim Antlaşmasının gizli hükümlerinden olduğu iddia edilen F-35 satışı bir süredir ABD ve İsrail kamuoyunda tartışılmaktaydı. İsrail’in, Trump yönetiminden çeşitli garanti ve vaatler karşılığında bu satışa itirazını çekmiş olduğu iddia edilmekteydi. Başkanlık görevini devralan Biden’ın da ilk icraatlarından biri, Suudi Arabistan ve BAE ile imzalanmış silah anlaşmalarının gözden geçirilmesi kararı oldu.
Ocak ayında Sahra altı Afrika’da IŞİD bağlısı grupların saldırı ve eylemleri artış gösterdi. Nijerya, Somali, Mali ve Burkina Faso’da çatışmalar şiddetlenirken Fransa’nın bölgedeki askeri faaliyeti de paralel olarak arttı.
Yunanistan’ın Fransa ile Rafale savaş uçağı alım anlaşması imzalaması, iki ülke arasındaki askeri – stratejik işbirliği açısından önemli bir dönüm noktası oldu. Doğu Akdeniz’de İsrail, İtalya ve Mısır ile ayrı ayrı askeri ilişkilerini hızla geliştiren Yunanistan’ın, finans kaynaklarını zorlama pahasına, hava ve deniz kuvvetlerinin modernizasyonu için yoğun bir çaba içinde olduğu gözlemleniyor. Bu kapsamda öne çıkan bir diğer husus, sayısı artan müşterek tatbikatlarda gözlemlendiği üzere Mısır, İsrail ve Fransız silahlı kuvvetleri ile birlikte çalışabilirlik (interoperability) konusuna verilen önem.
Bültene erişim için:
• Düşük çözünürlük (PDF)
• Yüksek çözünürlük (PDF)
Bültenin diğer sayılarına buradan erişebilirsiniz.
09/01/2021
Küresel Savunma ve Güvenlik Bülteni - Sayı 1
Savunma – güvenlik alanında Aralık ayında ABD’nin en önemli gündem maddesi, Pentagon’un 2021 bütçesini belirleyen Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (National Defense Authorization Act – NDAA) idi. ABD Başkanı Donald Trump, Almanya ve Kore’deki Amerikan askerlerinin sayılarının azaltılmasını önlemesi, sosyal medya şirketlerinin yasal olarak daha fazla sorumlu tutulmasına imkan tanıyacak düzenlemeyi yapmaması ve konfederasyon dönemi komutanlarının isimlerinin kaldırılması gibi sebeplerle eleştirdiği yasayı veto etti. Tasarının, Senato ve Temsilciler Meclisinden başkanın veto etmesini önleyecek çoğunlukta geçmesi, Trump’ın siyasi kariyeri ve ABD iç siyasetindeki dengeler bağlamında da önemli işaretler taşıyor.
Aralık ayında Somali’de Eş Şebab terör örgütünün saldırılarında artış gözlendi. Örgüte yönelik Somali güvenlik güçlerinin operasyonları da artarken konu, Kenya – Somali arasında bir süredir devam eden siyasi gerilimin unsurlarından biri haline geldi.
İsveç’in savunma bütçesinde İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük artışı yapması, Soğuk Savaş sonrası dönemde savunma harcamalarını önemli ölçüde kısan bu ülkenin son dönemde Rusya’dan algıladığı tehdidin boyutunu gözler önüne serdi. Rusya’nın Kuzey Kutup bölgesi, Baltık ve Kuzey Denizi bölgelerinde son yıllarda artırdığı elektronik harp ve elektronik istihbarat faaliyetleri, İsveç ile birlikte Finlandiya ve Norveç nezdinde de büyük rahatsızlık kaynağı. İsveç’in silahlanmaya ayıracağı kaynağın, COVID-19’un ekonomiye olumsuz etkilerine rağmen bu denli artmış olması, Kuzey Avrupa’nın da Batı – Rusya geriliminde önemli bir cephe olduğunun hatırlatıcısı.
Bültene erişim için:
• Düşük çözünürlük (PDF)
• Yüksek çözünürlük (PDF)
Bültenin diğer sayılarına buradan erişebilirsiniz.
06/01/2021
31/12/2020
Başlıksız
![]() |
Eser: La galería Feliu Elias |
Biraz okuyup, yüzümüzü buruşturarak bir kenara attığımız kitabın sayfalarını, baskı kalitesini mi yoksa yazılanları mı beğenmemişizdir?
Yemeğin mi yoksa üzerine konduğu tabağın mı tadını beğenmeyiz?
Acıları, kederleri, yaşandıkları zaman aralığı ile tanımlamak için çok gerekçemiz oldu, makul gerekçeler. Bütün o kötü anıları, geride bırakılan zamana yapıştırıp, unutup gitmek ister gibi.
Ama öyle değil işte: Aynı sahnede daha pek çok oyun seyredilecek, pek çok yazı okunacak, pek çok yemeğin tadına bakılacak, vesaire.
Geriden bırakılanların iyi ya da kötü olması, sırasını bekleyenlerin iyi ya da kötü olmasını etkilemiyor.
Siyah Gri Beyaz okuruna, mümkün olduğunca fazla iyi oyunlar seyredeceği, hoş şeyler okuyacağı, güzel yemekler tadacağı bir yıl diliyorum.
28/12/2020
Silahlar ve Tereyağı Podcast - Bölüm 32
Silahlar ve Tereyağı Podcast - Bölüm 31
25/12/2020
25/11/2020
16/11/2020
Türkiye'nin İHA Teknolojisi ve Kullanımının Literatürdeki Yansımaları
Suriye'den kısa süre sonra Libya'da sahada zor durumda ve kuşatılmış vaziyetteki meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin Hafter güçlerine karşı yine Türk SİHA'larının ön planda olduğu karşı saldırılarla büyük başarılar kazanması ve tüm dengelerin tersine dönmesi, bahsi geçen tartışmalara yeni veriler sağladı.
Son olarak 2'nci Dağlık Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan ordusunun Türk ve İsrail yapımı İHA ve SİHA'larla Ermeni birliklerine büyük kayıplar verdirmesi ve savaşı kazanması, merkezinde SİHA'ların olduğu bir dönüşümün yaşandığı ve Türkiye'nin bir İHA gücü olarak anılması gerektiği şeklindeki değerlendirmelerin sayısını artırdı.
2020 başından bu yana Türk yapımı İHA ve SİHA'ların savaş alanındaki performansı, taktik, stratejik ve jeopolitik etkileri ile Türkiye'nin İHA gücü olarak konumuna dair dünya çapında başlıca basın organı ve düşünce kuruluşlarının yayımladığı analiz, rapor ve makaleleri aşağıya sıraladım. Fırsat buldukça güncellemeye çalışacağım.
29/10/2020
Silahlar ve Tereyağı Podcast - Bölüm 30
26/10/2020
21/10/2020
10/10/2020
Silahlar ve Tereyağı Podcast - Bölüm 28
25/09/2020
“Silahların İnterneti”: JADC2 ve ABMS
Bu, tek başına haber niteliği dahi taşımayan bir cümle. Zira ABD Hava Kuvvetleri, "hedef dron" olarak da bilinen bu tür uçakları test ve eğitimlerde sıkça vuruyor. Pek çok başka ülke gibi. Zaten bu tip uçakların görevi de bu: Eğitim, test ve değerlendirme faaliyetlerinde takip ya da hedef olarak uçmak; çoğu zaman da gösterişli bir şekilde patlayarak düşmek.
Ancak son bir yıldır BQM-167'ler, kendi elektromekanik beyinlerinin de muhtemelen hiç öngörmediği şekillerde ve silahlarla vuruluyorlar. Bunlar arasında, bir savaş uçağının ateşlediği havadan karaya lazer güdümlü roket; bir insansız hava aracından ateşlenen kısa menzilli havadan havaya füze, kundağı motorlu obüsten ateşlenen güdümlü top mermisi bulunuyor.
Bu tuhaf atıcı - silah - hedef eşleşmelerinin her biri bir haber. Ancak esas önem taşıyan, bunu mümkün kılan veri iletişim ve komuta - kontrol omurgası. Zaten bu testler de bahse konu omurganın geliştirme çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler.
Kurulmaya çalışılan yapı, tüm silah, sensör ve bilgi-iletişim sistemlerini birbirine bağlayacak bir çeşit "nesnelerin interneti" (Internet of Things - IoT) olarak nitelendirilebilir. Bu yapıya, daha doğrusu konsepte ABD Savunma Bakanlığının verdiği isim ise Joint All Domain Command and Control (JADC2).
24/09/2020
22/09/2020
Silahlar ve Tereyağı Podcast - Bölüm 26
14/09/2020
Yunanistan’ın Yeni Silahlanma Programı: Rafale Alımı
![]() |
Rafale'i Yunan Hava Kuvvetleri renkleriyle gösteren bir çizim Kaynak: rOEN911, DeviantArt |
Yunanistan Başbakanı Kriyakos Miçotakis, 12 Eylül günü Selanik'teki HELEXPO Forum'da ülkesinin ekonomisinin durumu ve izlenecek politikalarla ilgili bir konuşma yaptı.[1]
Miçotakis konuşmasında, Yunanistan'ın geçmiş yıllarda savunmasına yatırım yapılamamasından dolayı zayıf düştüğünü ve dengenin yeniden sağlanması için bir dizi tedbirin uygulanacağını söyledi.[2]
Yunan Başbakanı, silahlı kuvvetlerin güçlendirilmesi için
bir dizi karar açıkladı. Bir kısmı yeni sistem alımı olan bu kararlar şu
şekilde:
11/09/2020
29/08/2020
Türk – Yunan F-16 Kapışması: HUD’dan Görünenler
Yunan F-16 savaş uçağı ile yapılan ve literatürde "it dalaşı" (dogfight) olarak geçen mücadeleyi gösteren, aynı zamanda pilotların telsiz konuşmalarını da içeren kayıt, Türk kamuoyunda büyük heyecan yarattı.
Doğu Akdeniz'de son dönemde giderek artan ve bir süredir NAVTEX atışmalarının eşlik ettiği gerilim içinde bu video kaydı, içeriği itibariyle olmasa da vurguladığı ve hatırlattığı bazı askeri-teknik, siyasi ve jeopolitik konular itibariyle önem taşıyor.
27/08/2020
23/08/2020
31/07/2020
30/07/2020
Silahlar ve Tereyağı Podcast - Bölüm 23
Akıllı Polimerden Mandreller, Yapay Zekalı İnsansız Jetler ve Çin
2001 yılı Ocak ayında, Patrick J. Hood, David E. Havens ve Matthew C. Everhart isimli üç araştırmacı bir patent başvurusu yaptı. "Şekil hafızalı malzemelerin kompozit parça imalinde mandrel olarak kullanılması" ("Method of using a shape memory material as a mandrel for composite part manufacturing") başlıklı bu patent başvurusu 2008 yılı Eylül ayında kabul edildi.[1]
Üçü de, 1997 yılında kurulmuş ve havacılık ve uzay sanayiine yönelik ArGe projeleri yürüten Cornerstone Research Group (CRG) firmasına mensup bu araştırmacı, kompozit malzeme imalinde kullanılan çelik mandrel yerine, şekil hafızalı polimer malzemeden mamul, işlemden sonra üretilen parçaya zarar vermeden çekilebilen bir mandrel geliştirmişti.[2]
Bu patentte tarif edilen teknoloji, 20 yıl sonra ete kemiğe büründü.
29/07/2020
28/07/2020
27/07/2020
24/07/2020
Savunma ve Havacılık Sanayii 2019 Performans Raporu ve Bazı Değerlendirmeler
Dernek, 2019 yılına ait temel veri ve göstergeleri özet olarak 27 Nisan günü yayımlamıştı. Buna dair açıklamada, performans raporunun da en kısa sürede yayımlanacağı belirtilmişti.
Sektörü hem proje ve faaliyetleri hem de makro ölçekte gösterge ve veriler üzerinden uzun yıllardır takip ediyorum. Sektörün hem çalışanı hem de akademik seviyede araştırmacısı olduğum için ve hepsinden öte bir vatandaş olarak bu gibi raporlara büyük önem veriyorum. SASAD performans raporları da bu kapsamda, önemli eksikliklerine rağmen çok kıymetli bilgiler sunuyor.
Bundan dolayı da, Nisan sonundan itibaren her hafta SASAD web sitesine girererk raporun yayımlanıp yayımlanmadığını kontrol etmeye başladım. Uzun süre bir gelişme olmayınca ve araya COVID-19 salgını, kendi özel işlerim de girince, hazırlanmasından vazgeçildiğini ya da çok gecikeceğini düşünerek Mayıs sonu Haziran başı gibi takip etmeyi bıraktım.
En son dün (23 Temmuz) tekrar aklıma düştüğünde, raporun 3 Temmuz günü yayımlandığını, hatta bunun SASAD twitter adresinden de duyurulduğunu gördüm!
Ne ulusal basında ne savunma basınında ne sosyal medyadaki savunma sanayii ile ilgili hesaplarda ne de internet haber sitelerinde bu rapora dair tek bir satır haber gördüğümü hatırlamıyorum. Hepsini taradım. Üyesi olduğum sektörel e-posta gruplarında da duyurusu yapılmadığı gibi çok garip: SASAD'ın bu duyurusunun twitter mesajı tek bir etkileşim dahi almamıştı!
Raporun giriş kısmında belirtildiği üzere, "...bu bülten tüm üyelerimiz, ilgili devlet kurum ve kuruluşları, basın ve ilgilenen yabancı firma kuruluş ve kurumlarla da paylaşılmakta olup sektörümüze ait performans verilerinin topluca yer alıp analiz edildiği tek yayın olarak da ilgi ile takip edilmektedir."
Bu tuhaf durumu bir kenara bırakarak, rapordaki veri ve bilgilere göz atalım...
17/07/2020
01/07/2020
Rusya Federasyonu’nun Nükleer Caydırıcılık Siyaset Belgesi’nin Anlattıkları (ve Anlatmadıkları)
19/06/2020
17/06/2020
13/06/2020
12/06/2020
11/06/2020
31/05/2020
30/04/2020
29/04/2020
26/04/2020
Siyah Gri Beyaz 15 Yaşında
![]() |
Eser: Lonely Car Eugen Eidukaitis |
Zamanı (veya ömrü) olayların (veya "şey"lerin) birleşimi; uç uca eklemlenerek meydana getirdikleri bir bütün olarak algılamak gerek belki de. Uç uca eklenen anıların, olayların ve eserlerin niteliği mi niceliği mi yoksa ikisi birden mi önemli, emin değilim.
Geride kalan 15 yılın sonunda Siyah Gri Beyaz da aşağı yukarı benim için böyle bir anlam ifade ediyor.
Bu süreçte beni yalnız bırakmayan okura en içten teşekkürlerimi sunuyorum