06/03/2025

Defence Studies: Balancing Aspiration and Reality: Autarky in Turkish Defence Industrial Policy

Prof. Dr. Serhat Güvenç, Doç. Dr. Sıtkı Egeli ve Dr. Çağlar Kurç ile birlikte, "National Defence Industry: From an Enabler of Turkey’s Pursuit of Strategic Autonomy to a Bridge between Turkey and Europe" projesi kapsamında yürüttüğümüz araştırmanın bir özeti niteliğindeki, "Balancing aspiration and reality: autarky in Turkish defence industrial policy" başlıklı makalemiz, Defence Studies dergisinin son sayısında yayımlandı.


Makalede de vurguladığımız üzere, Türkiye’nin savunma sanayii politikası, ulusal güvenliği sağlamak, ekonomik getiri ve dış politikada daha bağımsız hareket edebilmek için uzun süredir kendi kendine yeterlilik ("autarky") ekseni doğrultusunda şekillenmekte. Ancak bu hedefin uygulanabilirliği önünde, finansal kaynaklar, iç pazar büyüklüğü ve nitelikli insan kaynağı gibi çeşitli risk faktörleri bulunmakta.

Makalemiz, Türkiye'nin savunma sanayiinde kendi kendine yeterlilik iddiası ile bu hedefin ekonomik ve teknolojik gerçekleri arasındaki çelişkilere odaklanıyor. Türkiye savunma sanayii, özellikle insansız hava araçları (İHA) gibi alanlarda uluslararası alanda dikkat çeken başarılara imza atsa da, büyük savunma sanayii ülkeleriyle rekabet edebilmek için hâlâ birçok kritik bileşeni dışarıdan tedarik etmek zorunda. Buna rağmen, siyasi söylemde tam bağımsızlık vurgusu güçlü bir şekilde devam ediyor.

Makalenin temel bulgularını şu şekilde özetlemek mümkün:

i. Savunma sanayiinde kendi kendine yeterlilik hedefi, yalnızca stratejik bir amaç değil, aynı zamanda iç politikada da güçlü bir araç olarak kullanılıyor. 

ii. Türkiye’nin gelişen savunma sanayiine rağmen, kritik alt sistemlerde ve teknolojilerde hâlâ belli bir seviyede dışa bağımlılık sürüyor. Tam anlamıyla kendi kendine yeterlilik yerine, belirli alanlarda uzmanlaşma ve uluslararası iş birlikleri daha sürdürülebilir bir strateji olabilir.

iii. Artan savunma harcamalarına rağmen, son yıllardaki ekonomik kriz ve bütçe kısıtlamaları, sektörün sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Savunma sanayii şirketlerinin ihracata yönelmesi bu durumu dengeleyebilir, ancak iç pazardaki rekabet ve kaynakların verimli kullanımı kritik önem taşıyor.

iv. Türkiye’nin, Batılı müttefiklerle iş birliğini güçlendirmesi, mevcut uzmanlık alanlarına odaklanarak kaynak israfını önlemesi ve savunma sanayii ihracatını daha sistemli bir şekilde yönetmesi gerekiyor.

Sonuç olarak, Türkiye’nin savunma sanayiinde tam bağımsızlık hedefi, pratik zorluklarla karşılaşsa da, siyasi ve stratejik nedenlerle güçlü bir söylem olarak varlığını sürdürüyor. Gelecekte, Türkiye'nin daha dengeli bir sanayileşme stratejisi benimsemesi ve belirli niş alanlara odaklanarak küresel rekabette güçlü bir yer edinmesi gerekecek.

Konunun profesyonellerine, araştırmacılarına ve meraklılarına faydalı olmasını dilerim.

Erişim için: https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/14702436.2025.2472705?src=exp-la

Hiç yorum yok: