Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemi alımından dolayı F-35 projesinden çıkarılması ve uçakların teslim edilmemesi, yeni nesil savaş uçağı ihtiyacını kamuoyunun gündemine oturttu. Bu ortamda, Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen MAKS 2019 havacılık fuarına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte yeni geliştirilen Su-57 savaş uçağını birlikte incelemesi, aynı zamanda Rus savunma sanayii firmalarının Su-35 ve Su-57 uçakları ile ilgili Türkiye ile görüşmelerin yürütüldüğünü açıklamaları, konuyu daha da sıcak ve popüler hale getirdi.
Ancak Su-57 uzun süredir askeri havacılık camiasının çok yakından takip ettiği bir uçak. 5’inci nesle mensup olarak değerlendirilen Su-57, pek çok ileri teknolojiyi bünyesinde barındırıyor. Bu nesle mensup diğer bazı uçak projeleri de benzer şekilde geliştirme süreçlerinin değişik kademelerinde bulunuyorlar.
Savaş uçakları, belli bazı kabiliyet parametrelerinin tarihsel gelişimi bakımından çeşitli şekilde gruplandırılmaktalar. Üzerinde kesin bir fikir birliği olmasa da en yaygın görüşe göre savaş uçaklarının nesilleri şu şekilde sıralanabilir:
1’inci Nesil: İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda ortaya çıkan ve 1950’lerin ortalarına kadar geliştirilmiş savaş jetleri. F-86 ve MiG-15 en bilinen örnekleridir. Sesaltı sürat rejiminde uçarlar ve ana silahları makinalı tüfek, top ve havadan havaya güdümsüz roketlerdir.
2’nci Nesil: Artyanıcılı, yüksek performanslı turbojet motorlara sahiptirler. 1950’li ve 1960’lı yıllar arasında üretilmişlerdir. Atış kontrol radarları, ilk kızılötesi güdümlü havadan havaya füzeler bu uçaklarda görülmeye başlamıştır. MiG-21, F-5 örnek olarak verilebilir.
3’üncü Nesil: 1960’lı ve 1970’li yıllar arasında ortaya çıkmışlardır. Havadan yere güdümlü mühimmat, yarı aktif radar güdümlü havadan havaya füze, elektrooptik hedefleme sistemleri, gelişmiş manevra kabiliyeti gibi özellikleri vardır. MiG-23 ve F-4 örnek olarak verilebilir.
4’üncü Nesil: 1970’ler ve 1990’lar arasında kullanıma girmişlerdir. Çok rollülük, gelişmiş aviyonikler, veri bağları ve çok işlevli radarlar devreye girmiştir. F-16, MiG-29 örnek olarak verilebilir.
5’inci Nesil: 2000’lerin başlarından itibaren ortaya çıkmışlardır. Kompozit malzemeler, artyanıcısız sesüstü sürate ulaşma ve sesüstü süratlerde seyir (supercruise), itki yönlendirme, gelişmiş veri bağları ve sensöz füzyonu gibi yetenekleri vardır. F-35, F-22 bu neslin öncüleridir.
6’ncı Nesil: Bu nesle mensup uçakların kabiliyetleri üzerinde net bir görüş birliği yoktur. Yapay zeka ve otomasyonun etkin kullanımı, insanlı – insansız uçakların birlikte görev yapabilmeleri, gelişmiş insan – makine arayüzü gibi özellikler sıralanabilir.
Halen devam etmekte ya da tamamlanmak üzere olan 5’inci nesil savaş uçağı geliştirme projeleri yakından incelendiğinde, hem teknoloji hem de geniş perspektifte askeri – stratejik bağlamlarda bazı dikkat çekici hususlar ön plana çıkıyor. Bunlar yalnızca askeri havacılık alanında, teknik / teknolojik konular değil, aynı zamanda sanayi ve teknoloji politikası, savunma endüstrisi ve hatta jeopolitik parametreleri içeriyor. Bu ortak paydaları ve öne çıkan askeri, teknolojik ve politik eğilimleri tespit edebilmek için, en önde gelen sekiz projeyi mercek altına almak gerekiyor. Bu projeler şöyle:
1. Su-57: Rusya Federasyonu
2. J-20: Çin
3. FC-31: Çin
4. KF-21: Güney Kore
5. FCAS NGF: Almanya - Fransa - İspanya
6. Tempest: İngiltere - İsveç - İtalya
7. AMCA: Hindistan
8. F-X: Japonya
9. NGAD (F-X): ABD
10. NGAD (F/A-XX): ABD
11. S-75: Rusya Federasyonu
12. MMU: Türkiye
Bahsi geçen projelerin tarihçe, teknik özellikler ve harekât doktrini bakımlarından resimlerinin çekilmesi, bu değerlendirmeyi yapmayı sağlayacak.