Çok yeni bir şey söylememiş Yesayan. Ancak altını çizerek hatırlattığı şeyler önemli. Özellikle Türkiye'nin Kafkasya politikası açısından.
Ermenistan, kısmen İran haricinde tüm sınır komşularıyla kanlı bıçaklı; izole olmuş bir ülke.
Başkentindeki insanlar sabah kalktıklarında, pencerelerini açtıklarında, akşama kadar, akşam yatağa girdiklerinde tek bir şey görüyorlar: Türkiye sınırları içindeki Ağrı Dağı. Tüm dünya algılarını Ağrı Dağı kaplıyor.
Ve dünyaya açılan tek nefes boruları, Rusya üzerinden. Ermenistan'ın devamlı bir tehdit ve çözümsüz sorunlar yumağı ile boğuşması, Rusya'nın bu ülkedeki askeri varlığının da gerekçesi oluyor. Eğer Ermenistan komşuları ile sorunlarını, kısmen de olsa çözebilirse, Rusya'nın bu kadar yoğun bir askeri varlık bulundurmasının bir gerekçesi kalmaz. Bu da haliyle Rusya'nın işine gelmez.
Çünkü Ermenistan, Rusya'nın Transkafkasya'yı karıştırmak ve varlığını devam ettirmek için bir ileri karakol vazifesi görüyor. Hem Türkiye'ye, hem İran'a hem de Azerbaycan'a karşı bir köprübaşı.
Azerbaycan Türkü kardeşlerimizle kader bağımız, kan ve dava bağımız vardır. Ancak Ermenistan ile sorunları ve sorunlarımız, Kafkasya üzerinden Orta Asya'ya ve Türk Dünyası'na erişmemiz önündeki en büyük engeldir.
Çünkü o hedeflerle bizim aramızda, Ermenistan'daki Rusya duruyor.
Ayrıca bkz:
