F-35 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
F-35 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14/09/2024

F-35 Sipariş Defteri

Son güncelleme:
26.06.2025

F-35 için katılımcı ve müşteri ülkelerin kesinleşmiş (anlaşma ya da sözleşmeye bağlanmış) ya da beyan edilmiş alım adetleri:

22/02/2021

Uçağın Gemisi: Hangi Uçak, Nasıl bir Gemi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 23 Ocak günü, MilGem projesinin beşinci ve İstif sınıfının ilk gemisi F515 İstanbul'un İstanbul Tersane Komutanlığı'ndaki denize iniş törenindeki konuşmasında, uçak gemisi projesine değindi. Erdoğan, "..."Anadolu gemimizden sonra yerli ve milli olarak planlayacağımız uçak gemimiz bizi bu alanda en üst lige taşıyacaktır, bunun da görüşmelerini yapıyoruz ve süratle onun da adımını inşallah atacağız..." şeklinde konuştu.[1]

Cumhurbaşkanı daha önce de 23 Ağustos 2020 tarihinde Tuzla'da çeşitli gemilerin Türk Deniz Kuvvetlerine teslim töreninde, "...Önümüzdeki yıl çok maksatlı amfibi hücum gemimiz Anadolu denizlerimizde göreve çıkacak. Gemi inşaat sektörü burada. Buradan sesleniyorum, diyorum ki, Anadolu'yu inşa ettik, gelin bir de artık şöyle bir, iki veya daha fazla uçak gemisi de inşa edelim. Herhalde yaparız değil mi? Çünkü denizlerde bu caydırıcılığa ihtiyacımız var. Sadece Anadolu yetmez, bu adımı da atmamız lazım..." diyerek bir çağrıda bulunmuştu.[2]

Cumhurbaşkanı Erdoğan uçak gemisi projesini son beş yıldır çeşitli vesilelerle gündeme getiriyor. Bu konudaki ilk somut açıklaması, Ada sınıfı TCG Burgazada korvetinin 18.06.2016 tarihindeki denize indiriliş töreninde olmuştu. Törendeki konuşmasında Erdoğan, “…Amfibi türü Anadolu gemisinden sonra artık biz kendi uçak gemimizi yapar hale geleceğiz ve uçak gemimizi inşallah yapacağız. Türk Silahlı Kuvvetleri kendi uçak gemisine de sahip olacak, bunu da başaracağız…” demişti.[3]

Dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın 23 Ocak konuşmasıyla birlikte, son beş yıldır giderek artan hararette tartışılan uçak gemisi projesi yeniden çeşitli boyutlarıyla tartışılmaya başlandı. Bunlardan biri de böyle bir geminin aslî unsuru olacak savaş uçağının tipi. Bu kapsamda son zamanlarda hem böyle bir gemide hem de Anadolu’da kullanılacak uçak tipine dair de çeşitli görüşler ileri sürülüyor. Türkiye'nin ABD ile yaşamakta olduğu sorunlardan dolayı da F-35B alımı, Türkiye'nin Rusya Federasyonu'ndan S-400 hava savunma sistemi alması sonucu ABD'nin uyguladığı yaptırım nedeniyle en azından görünür gelecekte imkansız görünüyor. Öte yandan deneyim elde edilmesi, eğitim ve doktrin altyapısının çatılması için ikinci el Harrier alımı da sıkça dile getirilmekte.

Gemi güvertesinden iniş - kalkış yapabilen muharip uçak sahibi olması hem o donanmayı hem de ülkeyi askeri ve siyasi bakımdan farklı bir konuma taşıyan bir kuvvet çarpanı. Son yıllarda askeri ve siyasi olarak daha geniş bir nüfuz alanına sahip olmayı hedefleyen Türkiye için de bu kabiliyet stratejik bir öncelik olarak belirlenmiş. Bu kabiliyete sahip olmanın askeri, siyasi, ekonomik ve endüstriyel boyutlardan muhasebesinin yapılması da şart, zira söz konusu olan sadece bir platformun tedariki değil bir askeri-stratejik bir dönüşümün ta kendisi.

Bu yazı, böyle bir çok katmanlı muhasebeyi hedeflemiyor.[4] Amacım, son günlerde hem Anadolu hem de zikredilen uçak gemisi için gündeme gelen uçak tipi tartışmalarına katkıda bulunmaktır. Bu yazıda verilerle destekleyerek sunacağım görüşlerim ise: İkinci el Harrier alımının fiilen neredeyse imkansız olduğu; F-35B alımının siyasi sebeplerle alımının mevcut koşullarda imkansız olduğu; siyasi koşullar elverse dahi F-35B alımının yapılmaması gerektiği ve TCG Anadolu'nun vesilesi olacağı askeri - kültürel deneyim birikimi ve dönüşüm üzerine, ekonomik ve endüstriyel imkanlar elverirse klasik kalkış - iniş yapabilen uçaklara uygun (Hindistan ve Çin'in uçak gemileri gibi) bir gemi projesinin Türkiye için daha doğru olduğudur.

21/04/2020

F-16, MiG-29 ve Hava Muharebesi Hakkında Uzman Görüşleri

Foxtrot Alpha sitesinden Tyler Rogoway, ABD Hava Kuvvetlerinden Yarbay rütbesiyle emekli olmuş Fred "Spanky" Clifton ile bir röportaj gerçekleştirdi. “How To Win In A Dogfight: Stories From APilot Who Flew F-16s And MiGs” (İt Dalaşı Nasıl Kazanılır: F-16’lar ve MiG’lerle Uçmuş bir Pilotun Hikayeleri) başlığı ile yayımlanan mülakat, hem Clifton’un kariyeri ve ABD Hava Kuvvetlerinin işleyişi ile ilgili ilginç bilgiler, hem de modern savaş uçakları ile hava muharebesi konusunda çok dikkat çekici yorumlar içeriyor. Nitekim röportaj, özellikle F-16 ve F-35 ile ilgili yorumlar nedeniyle askeri havacılık camiasında yoğun tartışmalar yarattı. Röportaj zaten, bu camiada yıllardır her seviyede didik didik edilmiş, her açıdan tartışılmış ve muhtemelen bu uçakların en sonuncuları hurdaya ayrıldığı zaman bile tartışılmaya devam edecek bir konuyu ele alıyor. Ancak esas ilginç olanı, hem F-16 ve F-15 gibi ABD'nin hava gücünün belkemiğini oluşturan savaş uçaklarını hem de bunlara karşı Sovyetler tarafından geliştirilmiş MiG-29'u (ve daha pek çok farklı savaş uçağını) uçurmuş bir pilotun deneyim ve gözlemlerinin aktarılıyor olması.

Röportajın, savaş uçağı performansı, hava muharebesi ve uçaklara dair değerlendirmelerini içeren kısımlarının özet çevirisini aşağıya ekliyorum. Yazılı olarak verildiği anlaşılan röportajında Clifton bolca argo ve sokak ağzı ifadeleri kullanmış. Dolayısıyla anlam bütünlüğünü koruyarak çevirmek zor oldu. Öte yandan hava muharebesi ve uçak tasarımına dair kullandığı teknik terimleri mümkün olduğunca dipnotlarda Türkçe açıklamalarıyla birlikte verdim. Havacılık ve pilotaj, özellikle askeri havacılık alanında ayakları yere basan, sade ve temiz bir Türkçe terminolojimizin olmamasının acısını bolca çektim.

Röportajdan kısa süre sonra Clifton, F-16.netforumunda ufak bir açıklama daha yayımladı. Onu da ayrıca ekledim. Son olarak kendi değerlendirme ve görüşlerim yazının en sonunda yer alıyor.

31/12/2019

Devam Eden Savaş Uçağı Geliştirme Projeleri ve Bazı Değerlendirmeler - 2


FC-31 Gyrfalcon

Proje Tarihçesi

Pek çok kaynakta hatalı şekilde “J-31” olarak geçen FC-31 Gyrfalcon (Aksungur), SAC’ın (Shenyang Aircraft Corporation) özkaynaklarıyla yürüttüğü geliştirme projesi. Doğrudan son kullanıcının belirlemiş olduğu bir ihtiyaca yönelik olarak başlatılmış değil. Bu nedenle de resmî bir “J” kodu yok. Projedeki ilk prototipin gövde numarasının “31001” olmasından dolayı başlangıçta “J-31” olarak algılansa da henüz bir sipariş almış değil.

02/09/2019

Devam Eden Savaş Uçağı Geliştirme Projeleri ve Bazı Değerlendirmeler - 1


Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemi alımından dolayı F-35 projesinden çıkarılması ve uçakların teslim edilmemesi, yeni nesil savaş uçağı ihtiyacını kamuoyunun gündemine oturttu. Bu ortamda, Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen MAKS 2019 havacılık fuarına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte yeni geliştirilen Su-57 savaş uçağını birlikte incelemesi, aynı zamanda Rus savunma sanayii firmalarının Su-35 ve Su-57 uçakları ile ilgili Türkiye ile görüşmelerin yürütüldüğünü açıklamaları, konuyu daha da sıcak ve popüler hale getirdi.

Ancak Su-57 uzun süredir askeri havacılık camiasının çok yakından takip ettiği bir uçak. 5’inci nesle mensup olarak değerlendirilen Su-57, pek çok ileri teknolojiyi bünyesinde barındırıyor. Bu nesle mensup diğer bazı uçak projeleri de benzer şekilde geliştirme süreçlerinin değişik kademelerinde bulunuyorlar.

Savaş uçakları, belli bazı kabiliyet parametrelerinin tarihsel gelişimi bakımından çeşitli şekilde gruplandırılmaktalar. Üzerinde kesin bir fikir birliği olmasa da en yaygın görüşe göre savaş uçaklarının nesilleri şu şekilde sıralanabilir:

1’inci Nesil: İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda ortaya çıkan ve 1950’lerin ortalarına kadar geliştirilmiş savaş jetleri. F-86 ve MiG-15 en bilinen örnekleridir. Sesaltı sürat rejiminde uçarlar ve ana silahları makinalı tüfek, top ve havadan havaya güdümsüz roketlerdir.
2’nci Nesil: Artyanıcılı, yüksek performanslı turbojet motorlara sahiptirler. 1950’li ve 1960’lı yıllar arasında üretilmişlerdir. Atış kontrol radarları, ilk kızılötesi güdümlü havadan havaya füzeler bu uçaklarda görülmeye başlamıştır. MiG-21, F-5 örnek olarak verilebilir.
3’üncü Nesil: 1960’lı ve 1970’li yıllar arasında ortaya çıkmışlardır. Havadan yere güdümlü mühimmat, yarı aktif radar güdümlü havadan havaya füze, elektrooptik hedefleme sistemleri, gelişmiş manevra kabiliyeti gibi özellikleri vardır. MiG-23 ve F-4 örnek olarak verilebilir.
4’üncü Nesil: 1970’ler ve 1990’lar arasında kullanıma girmişlerdir. Çok rollülük, gelişmiş aviyonikler, veri bağları ve çok işlevli radarlar devreye girmiştir. F-16, MiG-29 örnek olarak verilebilir.
5’inci Nesil: 2000’lerin başlarından itibaren ortaya çıkmışlardır. Kompozit malzemeler, artyanıcısız sesüstü sürate ulaşma ve sesüstü süratlerde seyir (supercruise), itki yönlendirme, gelişmiş veri bağları ve sensöz füzyonu gibi yetenekleri vardır. F-35, F-22 bu neslin öncüleridir.
6’ncı Nesil: Bu nesle mensup uçakların kabiliyetleri üzerinde net bir görüş birliği yoktur. Yapay zeka ve otomasyonun etkin kullanımı, insanlı – insansız uçakların birlikte görev yapabilmeleri, gelişmiş insan – makine arayüzü gibi özellikler sıralanabilir.

Halen devam etmekte ya da tamamlanmak üzere olan 5’inci nesil savaş uçağı geliştirme projeleri yakından incelendiğinde, hem teknoloji hem de geniş perspektifte askeri – stratejik bağlamlarda bazı dikkat çekici hususlar ön plana çıkıyor. Bunlar yalnızca askeri havacılık alanında, teknik / teknolojik konular değil, aynı zamanda sanayi ve teknoloji politikası, savunma endüstrisi ve hatta jeopolitik parametreleri içeriyor. Bu ortak paydaları ve öne çıkan askeri, teknolojik ve politik eğilimleri tespit edebilmek için, en önde gelen sekiz projeyi mercek altına almak gerekiyor. Bu projeler şöyle:

1. Su-57: Rusya Federasyonu
2. J-20: Çin
3. FC-31: Çin
4. KF-21: Güney Kore
5. FCAS NGF: Almanya - Fransa - İspanya
6. Tempest: İngiltere - İsveç - İtalya
7. AMCA: Hindistan
8. F-X: Japonya
9. NGAD (F-X): ABD
10. NGAD (F/A-XX): ABD
11. S-75: Rusya Federasyonu
12. MMU: Türkiye

Bahsi geçen projelerin tarihçe, teknik özellikler ve harekât doktrini bakımlarından resimlerinin çekilmesi, bu değerlendirmeyi yapmayı sağlayacak.

20/08/2019

KaleTalks - S-400’ler ve Sonrası: Türkiye’yi Neler Bekliyor?

Kale Grubu'nun düzenlediği "Kale Talks" etkinlikleri kapsamında, 23 Temmuz günü Prof. Dr. Serhat Güvenç ile birlikte "S-400'ler ve Sonrası - Türkiye'yi Neler Bekliyor?" başlıklı paneline katıldım.

Gazeteci Işın Eliçin'in yönetiminde düzenlenen panelde S-400 hava savunma sisteminin özellikleri, teslimatının siyasi, stratejik ve askeri etkileri ve F-35 uçağı üzerine konuştuk. Benim için keyif verici bir deneyimdi.

Video kaydı aşağıdadır:



07/08/2018

4, 16, 35, 57, 2020... - 2

"Aç doymam, tok acıkmam sanır"
Türk atasözü


ABD vatandaşı rahip Andrew Brunson'ın tutuklanması ile başlayan, ev hapsine alınmasından sonra tırmanan Türkiye - ABD krizi, Vaşington yönetiminin geçtiğimiz hafta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e yönelik yaptırım kararı alması ile daha da derinleşti.

Aynı zaman zarfında, ABD Savunma Bakanlığı'nın 2019 bütçe tasarısına yönelik Temsilciler Meclisi ve Senato taslakları birleştirildi ve Temsilciler Meclisi'nde 26 Temmuz, Senato'da da 1 Ağustos'ta onaylanarak 3 Ağustos günü ABD Başkanı'nın onayına sunuldu.

29/06/2018

4, 16, 35, 57, 2020... - 1

Farnborough 2016 fuarında çektiğim bir fotoğraf
Uçağın silüetleri, proje ortağı ülkelerin isimleri ve renkleriyle
birlikte kaldırım boyunca işlenmişti.

21 Haziran günü ABD’nin Texas eyaletindeki Fort Worth’de bulunan Lockheed Martin şirketinin tesislerinde düzenlenen tören, çeşitli nedenlerden dolayı Türk kamuoyunun gündeminde kayda değer şekilde yer buldu kendisine. Törenin konusu, Türk Hava Kuvvetleri için üretilmiş ilk F-35A savaş uçağının takdimi idi. Törenin kendisi değil ancak öncesi ve sonrası esas tartışma konusu.

Benzerlerini son yıllarda sıkça gördüğümüz üzere (Suriye’nin RF-4 uçağımızı düşürmesi, S-400 alımı gibi), teknik ayrıntıların aslında oldukça karmaşık askeri ve siyasi yansımalarının olduğu, domino taşı etkisi şeklinde zincirleme reaksiyona yol açtığı (ya da açmak üzere olduğu) bir başka durumla karşı karşıyayız. Teknik ve askeri bir konunun, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerini ve jeopolitik konumunu etkilemesi (veya bunun tersi) olası.

F-35’i gündeme taşıyan gelişme, ABD Senatosu’nda kabul edilen bir yasa tasarısı oldu. Aslında henüz Türkiye’ye yönelik alınmış bir yaptırım kararı ya da ambargo yok; süreç uzun ve bir miktar da karmaşık. Ancak iyi tahlil edilmesi, Türkiye’nin karşı adımlarını dikkatli bir şekilde planlaması için şart.

26/10/2017

Uçağın Gemisi


Kuvvet aktarımı, bir ülkenin askeri, siyasi, ekonomik, kültürel varlığını sınırları ötesinde bir bölgeye, belirlenmiş bir hedef doğrultusunda aktarabilme ve bu hedefe varmak için eşgüdümlü şekilde kullanabilme olarak tanımlanabilir. Bu kabiliyetin belki en önemli bileşeni deniz kuvvetleri, deniz kuvvetleri açısından da en önde gelen aracı uçak gemileri kuşkusuz.

Tabi ki kuvvet aktarımı kabiliyetini inşa eden diğer bileşenler de mevcut: Hava ve deniz kargo vasıtaları, denizaltılar, ulaşım ve iletişim sistemleri gibi. Ancak konu askeri bağlamda ele alındığında, uçak gemileri en önemli kuvvet aktarımı araçları olarak öne çıkıyor. Bunda, uçak gemilerinin sağladığı askeri ve teknik imkânların yanında, taşıdıkları siyasi ve psikolojik özgül ağırlıkları da önemli rol oynuyor.

Uçak gemisi aslında çok geniş bir yelpazeye yayılan gemileri tanımlayan bir terim. Çok kabaca "üzerinden uçakların iniş - kalkış yapabildiği gemi" şeklinde nitelendirilebilir. Bu tanım, ABD Deniz Kuvvetleri'nde bulunan nükleer tahrikli, 90 - 100 bin ton deplasmana sahip gemileri de, 25 - 30 bin tonluk uçak taşıyabilen çıkarma gemilerini de kapsayabiliyor. Teknik olarak çok yanlış bir ifade de olmuyor belki. Ancak bu gemilerin siyasi ve psikolojik önemleri devreye girince tanımlar, terimler önemlerini de etkilerini de kaybedebiliyor.


Uçak gemisi ihtiyacını, harekât konseptini, askeri, siyasi ve psikolojik etkisini kapsamlı bir şekilde tanımlayabilmek kolay değil, konunun girift niteliğinden dolayı. Meseleyi çok farklı yönlerden ele almak mümkün.

“Uçak” tarafından başlayalım.

17/09/2015

Ortadoğu Savaş Uçağı Piyasasında Son Durum

Geçtiğimiz Cuma günü Kuveyt'in, 28 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağının hükümetlerarası satış yolu ile tedariği için anlaşmaya varmış olduğu haberi, havacılık camiasına bomba gibi düştü.

Sözleşme görüşmeleri halen devam eden satış gerçekleşirse bu, Typhoon için Suudi Arabistan ve Umman'dan sonra Ortadoğu'da üçüncü satış başarısı olacak. Böylelikle Typhoon, en önemli rakibi Fransız Dassault Rafale karşısında 3 - 3 eşitliği sağlamış oldu. Rafale, bu yıl içinde arka arkaya Mısır, Hindistan ve Katar'da satış başarısı yakalayarak büyük sükse yaratmıştı.

Körfez ülkeleri başta olmak üzere bölgede savaş uçaklarına yapılan yatırımlar, pazarın dünya çapında gidişatı üzerinde de önemli rol oynuyor. Dolayısıyla üreticiler, bir diğer önemli pazar olan Asya Pasifik ile birlikte Ortadoğu'ya özel ilgi gösteriyor.

28/06/2013

TFX Projesi: Ne? Ne İçin? Nasıl? - 2


7 – 10 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen IDEF uluslararası savunma sanayii fuarında TAI, milli muharebe uçağı geliştirme projesi kapsamında üzerinde çalışılan üç ayrı tasarım seçeneğini ilk kez kamuoyu ile paylaştı.


Kavramsal tasarım sözleşmesi için TAI ile sözleşme görüşmelerine başlanması için Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin (SSİK) 15.12.2010 tarihli toplantısında karar alınmıştı. TAI ile USD20 milyon bütçeli kavramsal tasarım projesi sözleşmesi 23.08.2011 tarihinde imzalanmıştı.

Proje kamuoyuna duyurulduktan kısa süre sonra görüş ve izlenimlerimi “TFXProjesi – Ne? Ne İçin? Nasıl?” başlıklı yazı ile paylaşmıştım. Üzerinden yaklaşık 2.5 yıl geçen bu yazıyı, IDEF’te sergilenen kavramsal tasarımların da yardımıyla güncellemek istedim.

Öncelikle mevcut durumun resmini çekmekle işe başlayayım. Önceki yazıdan bu yana bu resmin içeriği de değişti. Sonra resmi nasıl yorumladığımı aktaracağım.

06/05/2009

Avustralya'nın Yeni Savunma Tedarik Planı

Avustralya hükümeti, önümüzdeki 20 yıllık süreç için planlanan savunma tedarik planını yeni “Defending Australia in the Asia-Pacific Century: Force 2030” başlıklı beyaz kitap (White Paper) ile kamuoyuna açıkladı.

Yaklaşık 70 milyar Avustralya Doları (51 milyar ABD Doları) tutarındaki plan, 2010 – 2030 dönemi içerisinde Avustralya Savunma Kuvvetleri (Australian Defence Force; ADF) için çok sayıda yeni sistem alımı ile Araştırma Geliştirme projeleri ve dönüşüm faaliyetlerinin finanse edilmesini kapsıyor.

19/03/2009

Costs?

Savaş uçağı maliyetleri, özellikle Eurofighter Typhoon, F-35 Joint Strike Fighter, F-22A Raptor gibi modern uçaklar söz konusu olduğunda en ateşli tartışmaların konusu olmakta. Modern uçaklar oldukça pahalı, bütçeye yükleri ağır. Ancak bu yükün niteliğinin doğru biçimde belirlenmesi gerek.

Savaş uçakları, içerdikleri silah sistemleri, aviyonikler, bakım, işletme & idame ve eğitim gibi alt kalemlerden dolayı, tabiri caizse "anahtar fiyatı" şeklinde ifade edilemeyecek maliyet kalemlerine sahipler.

Nedir bu kalemler? (KeyPublishing Forum'da djcross rumuzlu kullanıcının mesajından)
  • "Flyaway" (uçuş) Maliyeti = Gövde (airframe) + motor + aviyonik
  • Silah sistemi maliyeti (Weapon System Cost) = "Flyaway" maliyeti + destek sistemleri + dökümantasyon + eğitim & eğitim sistemleri
  • Tedarik Maliyeti (Procurement Cost) = Silah Sistem Maliyeti + yedek parça
  • Program Maliyeti = Tedarik maliyeti + ArGe maliyetleri + denemeler + tesis altyapı maliyetleri
  • Ömür Devri Maliyeti (Life cycle cost) = Program Maliyeti + Yakıt + lojistik + işletme maliyetleri + personel ve sair maliyetler

10/04/2008

Türk Hava Kuvvetleri'nin Geleceği - II

Türk Hava Kuvvetleri muharip uçak olarak halen F-16C/D Block 30, Block 40 ve Block 50, F-4E 2020 Terminator ve F-4E Phantom II kullanmakta; yedekte ise ileri eğitim görevlerinde kullanılan N/F-5A/B 2000 bulunuyor.

F-16 filosu Peace Onyx III modernizasyon projesi kapsamında modern teknolojiler ve silah sistemleri ile donatılacak. Peace Onyx IV projesi kapsamında da 30 adet yeni F-16C/D Block 50+ tedarik edilecek.

F-35’lerin 2010’ların ortalarından itibaren hizmete girmesi planlanıyor. Sayı olarak 116 telaffuz edilmekte.

Çok büyük bir kuvvet çarpanı olan F-4E 2020 Terminator’lar, kod isimlerinden de anlaşılacağı üzere 2020’lerde emekliye ayrılacak.

Son derece yaşlı ve yıpranmış olan F-4E Phantom II’ler ise 2010’ları görürlerse rekor kırmış olacaklar: Dayanıklılık rekoru.

Bu çerçevede Türk Hava Kuvvetleri’nin muharip gücünü ABD yapımı platformlara dayandırmaya devam edeceği görünmekte. Peki, ulusal çıkarlarımız açısından son derece tehlikeli bu durumun alternatifleri nelerdir?

01/04/2008

Türk Hava Kuvvetleri'nin Geleceği - I

Aşağıdaki yazıyı 2006 Kasım’ında yazmışım bir tartışma platformunda, başka bir konuda yazdıklarımı ararken buldum... Not düşmek adına buraya almak istedim.

Yazının üzerinden yaklaşık 1.5 sene civarında zaman geçmiş. Bu süre zarfında yazının içeriğine dair önemli gelişmeler oldu:

30/10/2005

Türk Hava Kuvvetleri Yeni Nesil Savaş Uçağı Projesi

Mevcut Durum
 

Muharip Filo Durumu:

1. Ana Jet Üs - Eskişehir
111. Filo (Panter): F-4E 2020 (Hava - Yer)
112. Flo (Şeytan): F-4E (Av - Önleme)
113. Filo (Işık): RF-E (Keşif)

4. Ana Jet Üs - Akıncı
141. Filo (Kurt): F-16C/D (OCU)
142. Filo (Ceylan): F-16C/D (OCU)
143. Filo (Öncel): F-16C/D (OCU)

6. Ana Jet Üs - Bandırma
161. Filo (Yarasa): F-16C/D (Hava - Yer; LANTIRN)
162. Filo (Zıpkın): F-16C/D (Av - Önleme)

9. Ana Jet Üs - Balıkesir
191. Filo (Kobra): F-16C/D (Hava - Yer)
192. Filo (Kaplan): F-16C/D (Av - Önleme)

5. Ana Jet Üs - Merzifon
151. Filo (Tunç): F-16C/D (Hava - Yer; HARM)
152. Filo (Akıncı): F-16C/D (Av - Önleme)

7. Ana Jet Üs - Erhaç
171. Filo (Korsan): F-4E 2020 (Hava - Yer)
172. Filo (Şahin): F-4E (Av - Önleme)
173. Filo (Şafak): RF-4E (Keşif, İnaktif?)

8. Ana Jet Üs - Diyarbakır
181. Filo (Pars): F-16C/D (Hava - Yer; LANTIRN)
182. Filo (Atmaca): F-16C/D (Av - Önleme)

* * *

22/06/2005

TAI'ye JSF Projesinden 100 milyon $


TAI'nin JSF projesi dahilinde Northrop ile imzaladığı 100 milyon dolarlık anlaşmaya ilişkin haber.. Bu anlaşmaya göre TAI JSF için kompozit gövde parçaları üretecek.



TAI Wins $100 Million Contract from Northrop

By BURAK EGE BEKDIL, ANKARA

TUSAS Turkish Aerospace Industries (TAI) has won a $100 million contract from Los Angeles-based Northrop Grumman as part of the multinational Joint Strike Fighter (JSF) program, the Turkish company said in a statement.

21/06/2005

İsrail - Çin - ABD Üçgeni

İsrail ABD'den, JSF F-35 odağında gerginliğe sebep olan, Çin'e teknoloji ve silah transferi konusunda resmen özür diledi. bkz: İsrail ve Joint Strike Fighter

İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Shalom, "ABD ve İsrail arasındaki bu krizi gizlemek mümkün değil. Bunu arkamızda bırakmak için mümkün olan her şeyi yapıyoruz" diye konuştu.

Krizin sebebi olarak Harpy saldırı dronlarının ve diğer kritik teknoloji kalemlerinin satışı gösteriliyor. Bu transferler Çin - Tayvan arasındaki güç dengesini Çin lehine değiştirebilecek nitelikte.

19/05/2005

İsrail ve Joint Strike Fighter

İsrail ve havacılık endüstrisi ile ilgili son derece ilginç ve ibret verici (olması gereken) bir makale.. İsrail'in Joint Strike Fighter projesindeki bazı kritik teknoloji unsurlarına erişimi ABD tarafından engellenmişti. Buna gerekçe olarak da İsrail'in ABD'nin çıkarlarına aykırı şekilde bazı ülkelerle (Çin) işbirliği yapması ve bazı önemli ABD silah teknolojilerinin bu ülkelere izinsiz aktarılması gösterilmişti.