tank etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tank etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

08/12/2023

T-72 Dünyanın En İyi Tankıdır

Gereğinden fazla iddialı ve hatta kışkırtıcı bir başlığa sahip bu yazının amacı, T-72'nin neden ve hangi gerekçelerle dünyanın en iyi ana muharebe tankı olduğunu savunmak değil. Seri üretimine 1960'ların sonunda başlanan, pek çok iyileştirme ve güncelleme ile halen farklı modelleri dünyadaki pek çok ülke ordusunda ve silahlı gruplar tarafından kullanılan bir tank T-72. 1970'lerden bu yana dünyadaki savaş ve çatışmaların birkaç istisna hariç tamamında kullanıldı. Hasım ülkelerin tanklarına, özellikle Batılı muadillerine karşı savaş alanında etkileyici bir performans sergilemiş olduğu iddia edilemez.

Bununla birlikte, 25 binden fazla üretilmiş T-72'nin, halen devam eden Rusya - Ukrayna Savaşı'yla birlikte yeniden alevlenmiş, nitelik ve nicelik arasındaki dengeye dair tartışmalara katkı sağlamak için güzel bir araç olduğunu düşündüm. Bu yazının başlığının esas amacı da zaten T-72'nin diğer tanklarla kıyaslamasını yapmak ama genel geçer kıstaslar üzerinden değil.


07/05/2022

Son Savaşta T-72 Tankları

Tuğgeneral (E) Osman Gazi Kandemir'in 06.05.2022 tarihli yayınına konuk olarak T-72 ana muharebe tankının tasarımı ve özellikleri ile Ukrayna'nın istilasındaki performansından hareketle ana muharebe tanklarında beka kabiliyeti ve zırhlı birlik harekâtı ile ilgili görüşlerimi paylaştım.

Alakalı olarak bkz: Ana Muharebe Tankı Tasarımı Üzerine Notlar: Beka Kabiliyeti


19/01/2017

Asimetrik Harp, Beka Kabiliyeti ve Fırat Kalkanı

Güney Lübnan'daki Mlita Direniş Anıtı
Kaynak: socks-studio.com
24 Ağustos günü başlayan Fırat Kalkanı Harekâtı, halen Halep'in kuzeydoğusundaki el Bab kasabası odağında devam ediyor. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve onu destekleyen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurları, bu stratejik kasaba ve çevresinde IŞİD terör örgütü ile şiddetli çatışmalara girmekte.

Harekât, ÖSO'nun TSK'nın zırhlı ve topçu birlikleri ile hava kuvvetleri desteğinde ilerlemesi şeklinde başladı. Cerablus ve çevresindeki yerleşim yerlerinin ele geçirilmesi ve PYD'nin kurmaya çalıştığı "Kürt Koridoru"nun engellenmesini içeren ilk aşama büyük ölçüde bu hareket tarzı ile tamamlandı.

Harekâtın sonraki safhalarında TSK'nın bölgeye sevkettiği takviye kuvvetlerin, özellikle zırhlı birlik ve özel kuvvet unsurlarının arttığı gözlemlendi. Nitekim el Bab'a gelindiğinde harekâtın momentumunun ÖSO değil, TSK tarafından belirlendiği şeklinde bir görüntü vardı.

Öte yandan, aradan geçen beş aylık sürede kayıplar yaşanmadı değil. Harekâta katılan Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na (KKK) ait bazı ana muharebe tankları, zırhlı muharebe aracı (ZMA) ve zırhlı personel taşıyıcı (ZPT) araçlar, başta tanksavar güdümlü füzeleri olmak üzere düşman ateşi ile hasar aldı, bazıları tümden imha oldu.

Dolayısıyla Fırat Kalkanı, özellikle yerleşim bölgeleri (meskûn mahal) içinde ve çevresinde gerçekleşen asimetrik nitelikli harekâtlara yönelik beka kabiliyetini artırıcı tedbir ve teknikleri gündeme getirdi.

20/04/2016

M60T'nin Ateşle İmtihanı ve Başika Saldırısının Düşündürdükleri



19 Nisan günü IŞİD terör örgütüne bağlı Amaq (Emek) haber ajansı tarafından, “Destruction of a Turkish Army Tank with a Guided Missile at Mt. Bashiqah Northeast of Mosul” (Musul’un kuzeydoğusundaki Başika Dağı’nda Türk ordusuna ait bir tankın güdümlü füze ile imhası) başlığı ile bir video yayınlandı.

30 saniyelik videoda, bir evin teras ya da balkonundan bir füzenin ateşlenmesi ve bir tepenin zirvesinde, siper arkasında konuşlanmış bir tankı vurması görülüyor. Videonun çekildiği yer ve zamana ilişkin, başlangıçtaki yazıdan başka bir bilgi kaynağı ya da emare bulunmuyor. Ancak aynı gün akşam üzeri basına yansıyan Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) kaynaklı bilgilerde olay, ufak bir farkla teyit edildi. Buna göre saldırı 19 Nisan günü değil, 18 Nisan günü yerel saatle 1615 sularında gerçekleşmişti.

Ucuz atlatılan bu olay, iki önemli mesaj verdi aslında. Bu mesajları okumak için öncelikle dün yaşanan olayı ayrıntıları ile incelemek gerek.

09/11/2014

Tank, Tank Tasarımı ve Tankı Tasarlayanlar

Perşembe günü (6 Kasım) Gazi Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği bölümü bünyesindeki Otomotiv Bilim ve Teknoloji Topluluğu kulübünün davetlisi olarak "Ana Muharebe Tankı Tasarımı" başlıklı bir konferans verdim. Konferansa ilgi beklediğimden de yüksekti. Bu beni hem çok memnun etti hem de heyecanlandırdı.

Konferansta tankın tarihçesi, tasarımını belirleyen parametreler ve tank tasarımının geleceği üzerine genel bir çerçeve çizmeye çalıştım. Konu oldukça kapsamlı ve karmaşık, dolayısıyla tankla ilgili her şeyi 1 saat gibi bir sürede aktarmak mümkün değildi. Bunun yerine, öğrencilere tank tasarımının ana hatlarını, tankı oluşturan bileşenleri ve bunların birbirleri ile ilişkilerini anlatmaya çalıştım.

Tank, gerek otomotiv sanayii ile ilişkisi, gerek görsel özellikleri gerekse de heybeti ile savunma teknolojilerine meraklıların en çok ilgisini çeken platformlardan. Kara muharebesindeki sonuç alıcı niteliği nedeniyle de modernizasyon ve tedarik programlarının öncelik listesinde üst sıralarda yer alıyor. Nitekim Türkiye'nin de savunma projeleri arasında en önemli ve iddialılarından biri, Milli İmkânlarla Ana Muharebe Tankı Üretimi (MİMTÜ) projesiyle geliştirilen Altay. Altay'ın halen prototip testleri devam etmekte.

Konferansa ilgi duyan öğrencilerin önemli bir kısmı birinci ve ikinci sınıfa devam ediyordu. Bunun da üzerime ayrıca bir sorumluluk yüklediğini hissettim. Zira Türk savunma sanayii kritik bir yol ayrımına doğru ilerlemekte. Eğer insan kaynakları hızla hem nitelik hem de nicelik bakımından geliştirilmezse bütün kazanımların heba olması işten bile değil.

Zira çok sayıda ve iddialı projeleri gerçekleştirmek, sürdürmek ve geliştirmek için gerekli insan kaynağına sahip değiliz. Eğer kazanımları geliştirerek korumak için nitelikli insan kaynağına yatırım yapılmazsa, Türkiye bir prototipler cenneti olabilir. Tank özelinden gidecek olursak:

Bir tankın hareket kabiliyetini tanımlayan ana alt sistemler motor, aktarma organı (transmisyon), hız düşürücü (tork konvertör), cer dişlisi, süspansiyon ve palettir. Bu bileşenlerin her biri ayrı bir uzmanlık alanıdır. Tankın teknik ve taktik isterleri nedeniyle bu sistemlerden beklenen performans her geçen dönem daha da artmakta ve zorlayıcı olmaktadır. Dolayısıyla bu sistemlerin her birini, bir tankın maruz kalacağı ortam ve performans koşularına dayanabilecek şekilde üretebilecek makina, metalürji ve elektronik mühendisliği birikimine sahip olan ülke sayısı düşmektedir. Başka bir ifade ile günümüzde sayılan bu sistemleri üretebilecek kapasite ve birikime sahip ülke sayısı bir elin parmağını geçmemektedir.

Çünkü bu bir avuç ülke, 80, 90 yıldır tank üretmekte, savaşlarda kullanmakta, alınan dersler ışığında geliştirmekte, mühendislik altyapı ve birikimini geliştirmektedir. Bugün dünyanın en gelişmiş tankları kabul edilen Leopard 2, M1, T-90 gibi tankların her bir alt sistem ve parçasında 20'nci yüzyılın neredeyse tüm savaşlarının, teknoloji ve bilim birikiminin izi bulunmaktadır. Bu tankları üreten ülkeler, sıfırdan tank geliştirmemiş, otomotiv ve ağır makina sanayilerinin birikimi ve potansiyeli ile tank geliştirmişlerdir.

Bu tanklarla rekabet edebilecek kapasitede bir ürün ortaya çıkarmaya çalışmış Türkiye ise, lisans altında üretime dayalı otomotiv sanayii ve daha önce ulusal bir tank kapsamlı modernizasyon ve üretimine imza atmamış savunma sanayii ile MİMTÜ projesine soyunmuştur. Diğer tank üreticisi ülkelerle arayı kapatmak için tek yol, ArGe, inovasyon ve öğrenmeye yatırım yapmaktır.

Zira kritik teknolojiler transfer edilmez, paylaşılmaz ya da öğretilmez. Transfer edilir gibi, paylaşılır gibi ya da öğretilir gibi yapılır. Ama hiçbir şirket, bir tank namlusunu nasıl döktüğünü ya da stabilizasyon sistemini nasıl geliştirdiğini, dost ve kardeş bile olsa başka bir ülke ile paylaşmaz. Her koyun kendi bacağından asılır. Her ülke, kritik teknoloji ve bilgi birikimini kendi kurmak ve geliştirmek zorundadır. Ve bunu bağımsız bir şekilde başarmak zorundadır.

Yani çözüm, bu konularda araştıran, düşünen, yazan - çizen, proje çizen, üretim yapan insan sayısını artırmaktır. Eğer Türkiye ana muharebe tankından uyduya, savaş gemisinden jet savaş uçağına neredeyse tüm savunma sistemlerini kendi başına geliştirmek, üretmek istiyorsa buna mecburdur. Savunma sanayiine ilgi duyan mühendis sayısının artması bunun için başlangıçtır. Örneğin tank için makina, metalurji, otomotiv mühendisliği gibi dallardaki öğrenciler araştırmaya, proje geliştirmeye, sektör şirketlerinde staj yapmaya teşvik edilmelidir.

Treni tamamen kaçırmış durumda değiliz. Teknolojinin gelişme hızı nedeniyle bazı alanlarda, gelişmiş ülkelerle aynı şeyleri aynı anda öğrenen konuma gelebiliyoruz. Geliştirilen teknik ve teknolojiler bu ülkeler kadar olduğu için bizim için de yeni oluyor. Burada öğrenme, özümseme ve üretim hızını artırabilirsek açığı hızla kapatabiliriz.

Burada da iş, bu açığı kapatacak mühendislerden ve bilim adamlarından bolca yetiştirmeye düşüyor.

14/08/2014

Ana Muharebe Tankı Tasarımı Üzerine Notlar: Beka Kabiliyeti

Tank tasarımında üç temel bileşenden, yani hareket kabiliyeti, beka kabiliyeti ve ateş gücü arasında yapılacak önceliklendirme, tasarım ve harekât isterlerine bağlıdır.

Ancak şurası kesindir ki, sıralamada nerede yer alırsa alsın, beka kabiliyeti etkin olmayan bir tankın muharip değeri yoktur.

Beka kabiliyetini, hayatta kalma yeteneği olarak ifade etmek mümkün. Bu da, tankın sadece zırhından çok daha fazlasını kapsayan bir tanıma getirir bizi: Zırh koruması, tankın hayatta kalması için kullanacağı önlem, sistem ve tedbir sıralamasında belki de en sonlarda yer almaktadır.

Dolayısıyla bir ana muharebe tankının beka kabiliyeti, aşağıda sıralanan reçeteyi uygulamadaki performansına bağlıdır:

1. Görülme
2. Görülürsen hedef olma
3. Hedef olursan vurulma
4. Vurulursan delinme
5. Delinirsen imha olma

Sıradan gidelim:

13/07/2013

Ana Muharebe Tankı Tasarımı Üzerine Notlar: Hareket Kabiliyeti

Bir ana muharebe tankını tanımlayan üç temel bileşen bulunur:

1. Zırh koruması (ya da daha geniş bir ifadeyle beka kabiliyeti)
2. Hareket kabiliyeti
3. Ateş gücü

Bu etkenlerin birbirine göre ağırlığı ve önem sıralaması, tankın karakterini belirler. İhtiyaca göre hafif zırh korumalı ve orta derecede ateş gücüne sahip ancak son derece çevik bir tank ya da hantal ancak üst seviye korumaya sahip bir tank gibi. (Konu ile ilgili olarak bkz: Modern Ana Muharebe Tankı Tasarımı)

Bu etkenlerden aktif ve pasif özsavunma sistemleri zırh korumasının, atış kontrol sistemi ile hedef tespit / teşhis / takip sistemleri ise ateş gücünün etkinliğine katkıda bulunurlar. Dolayısıyla bu unsurların yan bileşenleri olarak değerlendirilebilirler.

Bir ana muharebe tankının "başarılı" olup olmaması, tasarlandığı ihtiyaçlara ne derece yanıt verebildiği ile orantılıdır. Bir başka kıstas ise, çağdaşı ve muhtemel hasımlarına karşı durumudur.

Ana muharebe tankı otomotiv sektörü ile büyük bir kesişim kümesi olan ama başlı başına bağımsız bir branş olarak ele alınması gereken bir konu. Bunun sebebi, söz konusu üç tasarım sacayağı için isterlerin son derece zorlayıcı olması, bu isterlere yüksek performansta yanıt verirken bunu aynı zamanda muharebe şartlarında ve kısıtlı lojistik destek ile gerçekleştirmenin gerekliliği.

Bir tankın değerlendirmesini pek çok farklı kritere göre yapmak mümkün. Şimdilik hareket kabiliyeti (mobility) büyüteci ile bakalım.

21/06/2010

Modern Ana Muharebe Tankı Tasarımı

Modern bir ana muharebe tankının tasarım kriterlerinin önem sıralaması ile ilgili bir anket açmıştım. Anket dün akşam sona erdi.

Öncelikle bu, Siyah Gri Beyaz'daki ilk anketti ve sanırım bundan sonrakilerde 2 ay gibi bir mühlet koymayacağım. Oldukça uzun bir süre gibi geldi çünkü konunun sıcaklığını kaybetmesine neden oluyor.

Ankette okuyucudan, modern bir ana muharebe tankını tanımlayan karakteristik özelliklerin önem sıralamasını seçmesini istemiştim. Toplam kullanılan 195 oyun dağılımı, en çok oy alandan en aza doğru, şu şekilde gerçekleşti:

20/04/2010

Siyah Gri Beyaz Anket: Tank Tasarım Kriterlerinin Önem Sıralaması

Siyah Gri Beyaz'ın sağ panosunda bir anket açtım.

Bu ankette, bir ana muharebe tankının tasarımını etkileyen üç ana tipik özelliğin önem sıralamasının seçilmesi isteniyor.

Bu özellikler şunlar:

25/03/2010

Arjun: Büyük Bir Hayal Kırıklığına Doğru

Hint LiveFist savunma blogunda yayınlanan ve Hint Kara Kuvvetleri'nde görevli personelle yapılan mülakata yer veren makaleye göre, Hint ordusu yapılan testler sonucunda, ulusal kaynaklarla geliştirilen Arjun ana muharebe tankının ihtiyaçlarını karşılamadığını, eski bir tasarım felsefesinin ürünü olduğunu ve modern ihtiyaçlara cevap veremediğini belirtmiş. Arjun'un, vurucu gücünün belkemiğini teşkil edemeyeceğini vurgulamış.

Bu son derece ilginç bir gelişme, zira Arjun, Hindistan'ın üzerinde yaklaşık, dile kolay, 30 yıldır çalıştığı özgün bir ana muharebe tankı projesi. Projede çeşitli seviyelerde Alman ve Rus teknik desteği de alındı. Hindistan zaten tank üretim ve modernizasyonunda İngiltere kaynaklı bir altyapı ve tecrübeye de sahip (lisans altında üretilmiş Vickers Vijayanta tankı gibi).

Bütün bu birikim ve imkana rağmen Arjun tankı başarısızlığa uğramış görünüyor. Zaten Hindistan bir süre önce Rus T-90 tanklarını satın almış ve lisans altında üretmeye başlamıştı.

17/03/2010

Türkiye'nin Ana Muharebe Tankı İhtiyacı Hakkında Bir Uzman Görüşü

Aşağıdaki yazı, artık varolmayan Turkish Defence forumunda, "Kurmay" rumuzlu bir kullanıcı tarafından kaleme alınmıştı. Tank tasarımı ve bu tasarımı etkileyen konseptler ile ilgili son derece rafine ve berrak bir yazı olduğunu düşünüyorum. 2003 - 2004 civarında yazılmış olmasına rağmen halen güncelliğini korumakta, özellikle Altay projesinde prototip üretimi ve testine daha epey zaman olduğunu hesaba katarsak.

31/03/2008

MİTÜP ve Ana Muharebe Tankı Tasarımı Üzerine Birkaç Not

Örnek 1: Artık BAE Systems bünyesinde yer almakta olan İngiliz Vickers firması mühendisleri, Challanger 2 ana muharebe tankını tasarlarken, zırhlı birliklerdeki tank komutanları ile yüz yüze görüşmeler yaparlar. Bu görüşmelerde komutanlara yeni bir tankta ne gibi özellikleri görmek istedikleri sorulur. Aldıkları yanıtlar arasında özellike pek çok komutandan "tank komutan mahallinin, sürücünün ellerinin görülebileceği bir konuma yerleştirilmesi" talebi kafa karıştırıcıdır. Tank komutanının, sürücünün ellerini görmesinin ne gibi bir artısının olduğu merak edilir. Tank komutanlarının yaptıkları açıklama son derece ilginçtir:

04/05/2005

Şehir Savaşlarında Anti Tank Taktikleri: Çeçenistan Örneği

Aralık 1994'te başlayan I. Çeçenistan Savaşı'nın ilk ayında Rus kuvvetleri 225 tank ve zırhlı araç kaybettiler. Bu kayıp, Rusya'nın harekatta kullandığı zırhlı araç sayısının %10'una tekabül etmektedir.

28/04/2005

Ana Muharebe Tankı Aciliyeti

Türkiye'nin coğrafyasına ve komşularına bakacak olursak, planlamacılar için esasen kabus olabilecek bir ortamla karşı karşıya olduğumuzu anlarız. Türkiye geniş bir alan üzerine yayılmış kabaca bir dikdörtgen şeklindedir ve bu dikdörtgenin her kenarı farklı bir cadı kazanına bakmaktadır. Dahası bu dikdörtgenin sol ve sağ kenarları farklı stratejik ve taktik planlamaları dikte ettirmekte, farklı hasımları ve tehdit ortam ve niteliklerini içermektedir. Yani kısaca Türkiye’nin hava, kara, deniz ve yakın gelecekte uzay ortamlarında “batı” ve “doğu” için farklı planlamalar gerekmekte. Bu da idame etmesi diğer ülkelere göre yüksek maliyetli, nitel ve nicel açıdan büyük bir silahlı kuvvete sahip olmayı zaruri kılıyor.