Tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşayan Yunanistan, tasarruf etmek için sert önlemler almaya, bütçe açığını dengelemeye çalışıyor. Bu kapsamda en ağır darbeyi alan kalemlerin başında, geçtiğimiz yıllarda orantısız bir şekilde artmış olan savunma harcamaları gelmekte. Çok sayıda proje iptal edildi ya da onduruldu. Ayrıca işletme ve idame giderlerinin azaltılması için de tedbirler uygulamaya konmuş durumda.
Bu önlemlerin son kurbanı Yunan Hava Kuvvetleri oldu.
Jane's Defence Weekly'de 5 Eylül günü T. L. Walmas imzası ile çıkan habere göre, 110. Muharip Kanat'a bağlı olan, Larissa'da konuşlu 346. Filo, 2 Eylül günü söndürüldü. Filonun envanterindeki 16 adet F-16C/D Block 30 tipi uçak ise, bu modelin diğer kullanıcısı olan, 111. Muharip Kanat'a bağlı, Nea Anchialos konuşlu 330. Filo'ya kaydırıldı.
Yunanistan bugüne kadar dört pakette toplam 170 adet F-16 teslim aldı. Bu teslimatların dağılımı ve içeriği şu şekilde:
Peace Xenia I (1989-1990): 34 adet F-16C Block 30; 6 adet F-16D Block 30,
Peace Xenia II (1997-1998): 32 adet F-16C Block 50; 8 adet F-16D Block 50,
Peace Xenia III (2002-2004): 40 adet F-16C Block 52+; 20 adet F-16D Block 52+
Peace Xenia IV (2009-2010): 18 adet F-16C Block 52+; 12 adet F-16D Block 52+
Block 30'ların halen, 28 adedi tek kişilik, 4 adedi de çift kişilik olmak üzere 32 adedi aktif hizmette kalmış durumda. Bu 32 uçağın tamamı 330. Filo'da toplanmış olacak. Larissa'da ise tek bir muharip filo, 337MPK kalacak.
Peace Xenia I ve II projeleri ile teslim alınan Block 30 ve Block 50 F-16'ların aviyonik modernizasyonu uzun süredir gündemdeydi. Bu kapsamda Lockheed Martin ile CCIP (Common Configuration Implementation Programme; Müşterek Konfigürasyon Uygulama Programı) projesi için görüşmeler sürdürülmekteydi. Ancak görüşmeler, 2010 başı itibari ile toplam maliyetin USD 450 milyona çıkması ve bütçe sıkıntıları nedeniyle kesildi, proje rafa kaldırıldı.
Ne var ki Yunan F-16'larının modernizasyonu için bir başka olasılık da var.
2010 sonlarında Atina'ya giden İsrail Savunma Bakanlığı heyeti, gelişmiş silah sistemlerinin satışı ile ilgili çeşitli teklifleri Yunan makamlarına sundular. Bu teklifler arasında, Yunan F-16'ları için kapsamlı bir modernizasyon projesi de bulunuyordu. Modernizasyon paketi kapsamında IAI (Israel Aircraft Industries) ve Rafael üretimi radar, aviyonik ve silah sistemlerini içermekte ve esnek bir ödeme planı ile de desteklenmekte.
Türkiye - İsrail askeri ilişkilerinin koptuğu döneme denk gelen Yunan - İsrail askeri işbirliği anlaşması, bölge dengelerini ve ulusal güvenliğimizi tehdit etme riski taşıyor. Bu tehdidin bir boyutu, İsrail tarafından donatılan ve modernize edilen Yunan Hava Kuvvetleri uçakları olabilir. Ülkenin şu anda içinde bulunduğu derin ekonomik, sosyal ve siyasi kriz bu gelişmeyi geciktirebilir ancak şurası bir gerçek ki, "düşmanımın düşmanı dostumdur" düsturu gayet geçerli görünüyor.
Ayrıca bkz:
- Komşunun Hava Kuvvetleri Üzerine Bir İki Kelâm
- Yunan Hava Kuvvetleri 2009 ve Sonrası
- Yunan Hava Kuvvetleri 2009 ve Sonrası – 2
- Yunan Hava Kuvvetleri 2009 ve Sonrası – 3
5 yorum:
Peşpeşe çok güzel yazılar yayınladınız sayın orko_8 güzel yazılarınız için bir kere daha tebrik etmek istiyorum.Elinize sağlık.
Analizleriniz çok isabetli
Merhaba
Yunan Hava kuvvetleri şu an mevcut gücüyle Türk Hava kuvvetlerine üstünlük sağlayabilir mi ? Özellikle elerindeki F-16 ların JHMCS artı MICA
füzesi bileşimi ile çok üstün olduğundan dem vurmaktalar. Hatta Red Flag 2008 tatbikatında 4 uçakla agresor rolundeki 12 uçaktan 7 sini toplam 3 zayiat vererek düşürdüklerini iddia etmişlerdir. Yunan hava gücünün eğtimi gerçekten üst düzeydemidir ? yoksa her zamanki gibi abartıyorlar mı ? Savunma sitelerinde kendilerini uzaylılarla kıyaslıyorlar. Soruma yanıt verirseniz sevinirim.
Merhabalar,
Yunanistan, Ege ve Kıbrıs'taki sorunlar nedeniyle hava kuvvetlerini devamlı üst seviye alarmda ve harbe hazırlık seviyesinde tutmak zorunda olan bir ülke. Ege'deki FIR hattı iddialarından dolayı Türk sivil ve askeri uçaklarını devamlı önlemek ve çoğu zaman Türk Hava Kuvvetleri uçakları ile it dalaşlarına girmekteler. Bu da, hava kuvvetlerinin eğitim ve hazırlık durumunu diğer NATO üyesi ülkelere göre daha iyi bir seviyede tutmalarını sağlıyor. Son yıllardaki ekonomik kriz silahlı kuvvetlerine ciddi zarar verdi ancak yine de hatırı sayılır bir eğitim düzeyindeler.
Arda Bey
Yorumunuz için çok teşekkürler.Bu noktada Türkiye'nin hava gücünü geliştirmesi oldukça hayati bir noktada bulunmakta olduğu olduğu ortaya çıkmaktadır.Acaba bu durumda Türkiye elindeki F-16 kabiliyetini ortak üretime dönüştürerek kendi ürettiği görev bilgisayarı ve aviyonikller ile takviye ederek hava gücünü hem nitelik hem nicelik olarak kuvvetlendirmesi mantıklı olur mu ? F-16 belki eski bir platform olabilir fakat F-35'i tamamlayıcı olarak ve yerli savaş uçağı üretiminde tecrübe için faydalı olacağını düşünmekteyim.Bu uçaklara belki yerli bir AESA radarı takılabilir.
Yorum Gönder