INF etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
INF etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

01/07/2020

Rusya Federasyonu’nun Nükleer Caydırıcılık Siyaset Belgesi’nin Anlattıkları (ve Anlatmadıkları)

07.05.2019 tarihindeki Zafer Günü kutlamaları kapsamında
Kızıl Meydan'daki geçit töreninde görüntülenen
RT-2PM2 Topol-M (NATO kodu NATO SS-27 "Sickle B")
kıtalararası balistik füze sistemi
(Fotograf: Alexander Nemenov, AFP)
"Rusya Federasyonu'nun Nükleer Caydırıcılığa Dair Devlet Politikasının Temel İlkeleri" (Об Основах государственной политики Российской Федерации в области ядерного сдерживания) başlıklı siyaset belgesi, Rusya Federasyonu (RF) Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından 2 Haziran günü imzalanan 355 sayılı başkanlık kararnamesi ile yürürlüğe girdi.[1]

Belge, RF'nin nükleer caydırıcılığının esaslarını ve nükleer silah kullanımına dair politikasının genel çerçevesini çiziyor. Ancak satır araları okunduğunda, belgede dikkat çekici muğlaklıklar olduğu görülüyor. Bu boşluklar, RF'nin stratejik konumlanması ve ulusal güvenlik siyasetine dair rotasına dair ipuçlar sunuyor olabilir.

Belgenin ayrıntılarına girmeden önce, RF'nin ulusal güvenlik siyasetinde ve askeri kabiliyetinde nükleer gücün yerine kısaca göz atmakta fayda var.

15/02/2019

INF Antlaşması ve Bir Garip Küsüşme Hikayesi

Çizim: Konstantin Maler
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump 1 Şubat günü, ülkesinin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (Intermediate Range Nuclear Forces - INF) antlaşmasından çekileceğini açıkladı. Kısa süre sonra da Rusya benzer bir açıklamayla antlaşmadan çekildiğini duyurdu.

Trump, ülkesinin INF yükümlülüklerini yerine getirmeyi 2 Şubat itibariyle bırakacağını ve altı ay içinde resmen çekilmiş olunacağını ancak bu süreçte Rusya INF'i ihlal eden harp başlığı, füze ve fırlatıcıların üretim ve konuşlandırılmasından vazgeçerse tekrar dönmeyi değerlendirebileceklerini söyledi. Hemen ardından Moskova da yeni füze geliştirme projeleri üzerinde çalıştığını açıkladı.

INF, 1987 yılında ABD ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) arasında imzalanmıştı. Antlaşma, Avrupa'da nükleer bir savaşın önlenmesini sağlamış, bu bakımdan da Soğuk Savaş'ın tarafları arasındaki gerilimin kayda değer şekilde düşmesine katkıda bulunmuştu. Nitekim kısa süre sonra da SSCB'nin dağılmasıyla birlikte Soğuk Savaş sona erdi.

Taraflar INF'den çekilmelerine kadarki süreçte birbirlerine, bir masa tenisi maçı ahenginde karşılıklı suçlamalar yönelttiler. Çeşitli füze projelerinin zikredildiği bu atışmanın sonunda her iki ülke de antlaşmadan çekildi.

Ve böylece, kimilerinin "Soğuk Savaş 2.0" olarak adlandırdığı bu dönemde, yeni bir sürece girildi.