30/10/2005

Türk Hava Kuvvetleri Yeni Nesil Savaş Uçağı Projesi

Mevcut Durum
 

Muharip Filo Durumu:

1. Ana Jet Üs - Eskişehir
111. Filo (Panter): F-4E 2020 (Hava - Yer)
112. Flo (Şeytan): F-4E (Av - Önleme)
113. Filo (Işık): RF-E (Keşif)

4. Ana Jet Üs - Akıncı
141. Filo (Kurt): F-16C/D (OCU)
142. Filo (Ceylan): F-16C/D (OCU)
143. Filo (Öncel): F-16C/D (OCU)

6. Ana Jet Üs - Bandırma
161. Filo (Yarasa): F-16C/D (Hava - Yer; LANTIRN)
162. Filo (Zıpkın): F-16C/D (Av - Önleme)

9. Ana Jet Üs - Balıkesir
191. Filo (Kobra): F-16C/D (Hava - Yer)
192. Filo (Kaplan): F-16C/D (Av - Önleme)

5. Ana Jet Üs - Merzifon
151. Filo (Tunç): F-16C/D (Hava - Yer; HARM)
152. Filo (Akıncı): F-16C/D (Av - Önleme)

7. Ana Jet Üs - Erhaç
171. Filo (Korsan): F-4E 2020 (Hava - Yer)
172. Filo (Şahin): F-4E (Av - Önleme)
173. Filo (Şafak): RF-4E (Keşif, İnaktif?)

8. Ana Jet Üs - Diyarbakır
181. Filo (Pars): F-16C/D (Hava - Yer; LANTIRN)
182. Filo (Atmaca): F-16C/D (Av - Önleme)

* * *




F-4E / F-4E 2020 durumu:

F-4E envanterindeki gövde ömrü en yeni uçaklardan 54 adedi modernize edildi, ki bunların büyük kısmı FY73 ve FY77, geri kalanı FY68 ve bir adet FY69 seri numaralı uçaklar. Yani eldeki en "yeni" Phantom'lar. İki adet F-4E 2020 kaza kırım sonucu kaybedildi (bu arada F-4E 2020'lerin kaza - kırım performansı -nazar değmesin- çok iyi gözükmektedir.)

F-4E 2020'ler Mk-8X serisi klasik, AGM-65, Popeye-I, GBU-10/12 mühimmatı kullanıyor. Esas vurucu silahları, bilindiği üzere Popeye. Hava-hava (özsavunma) kabiliyeti olarak AIM-9P/M mevcut.

Modernize edilmemiş F-4E'lerin tamamı FY66 ve FY67 seri numaralı. Bunlar av- önleme filolarında (112 ve 172), harbe hazırlık ve uçabilirlik oranları şüphelidir; son derece düşük olmaları kuvvetle muhtemeldir. Hava - hava mühimmatı olarak AIM-7E Sparrow ve AIM-9P/M Sidewinder kullanmaktadırlar.

Soru #1: F-4E'lerde kullanılan AGM-65A/B, AIM-7E gibi mühimmatın raf ömrü ortalama kaç senedir?

Soru #2: F-4E 2020'lerde kullanılan Popeye-2'lerin raf ömrü ortalama kaç senedir?

* * *


F-16 Durumu:

Güncel F-16 Durumu: Türkiye bir ara elindeki Block-30'ları satmak istemişti. Teklifte bulunulan ülkeler arasında Macaristan[*] ve Şili bulunmaktaydı. Ancak CCIP projesinin gündeme gelmesiyle anlaşılıyord ki, Block-30'lar mümkün olduğunca uzun süre kullanılacak; bu kanımca, yapılacak değerlendirmeler için önemli bir referans noktası teşkil etmektedir.

Kaza kırım sebebiyle 23 F-16 kaybedilmiştir. En yoğun uçuş saatine (dolayısıyla gövde yıpranmasına) sahip uçaklar 4. Ana Jet Üs Block-30 ve Block-40'larıdır. Block-50'ler elektronik harp sistemlerinin eksikliği sebebiyle etkin şekilde kullanılamamaktadır. HARM filosu olan 151, HTS (Harm Targeting System) eksikliği sebebiyle 100% "dedicated" bir SEAD filosu olarak sayılamayabilir. THvKK F-16 filosunun esas vurucu gücünü Block-40'lar oluşturmaktadır, ancak envanterdeki silah sistemleri demode olmak üzeredir.

CCIP Modernizasyonu: Görünen odur ki; CCIP projesiyle öyle ya da böyle tüm F-16 filosu modernizasyona sokulacaktır. Yoğun uçuş saatine sahip Block-30'lara yapısal iyileştirme gerekmektedir. Block-40 ve Block-50'ler daha kapsamlı modernizasyondan geçecektir.

Modernizasyon iki aşamadan oluşmakta: Birinci paket 117 F-16C/D (76 Block-50, 4 Block-40, 37 Block-30 ) + 100 adet (Block-40) ikinci paket (31 Aralık 2006'ya kadar realize edilmesi gereken opsiyon).

CCIP ile edinilmesi planlanan hava - hava silah sistemleri: AIM-9X, AIM-120C; hava - yer silahları ise AGM-88B HARM, AGM-65G, JDAM, JSOW, WCMD, AGM-84H SLAM-ER, AGM-84L Harpoon vs.

* * *


F-5 Durumu

Modernize edilen 48 N/F-5 A/B için resmi görev tanımı öncelikle LIFT (Lead-In Fighter Training), ikincil olarak ise yakın hava desteğidir (CAS). Modernize edilmemiş F-5'lerin harbe hazırlık ve uçabilirlik durumları şüphelidir.

* * *


Eurofighter Typhoon

Kademeli olarak hizmete giren EF-2000'in Türkiye'ye pazarlanması, İtalya'nın sorumluluğundadır. Basından takip edildiği kadarıyla İtalyan Alenia Aerospace firması, son derece etkili bir pazarlama ve halkla ilişkiler çalışması yürütmektedir. 4. Ana Jet Üssü'nden iki pilotumuzun EF-2000 uçuşundan tutun da, zaman zaman basına yapılan tanıtım ve verilen demeçler, IDEF-2005teki etkileyici uçuş gösterisi (ve olası rakiplerinin bulunmamasının verdiği rahatlık), bu etkili çalışmaların göstergeleridir.

EF-2000 henüz 18 adetlik (son derece doğal) Avusturya satışı haricinde ihrac başarısı yakalayamamıştır. Favori olduğu Singapur ihalesinde son anda elenmiştir, ciddi şekilde Suudi Arabistan ihtiyacı için gündemdedir.


* * * 



F-35 Joint Strike Fighter

Türkiye JSF projesinde Level-III endüstriyel katılımcı statüsündedir. Türkiye'nin aldığı sınai iş payının niteliğinden ve ölçeğinden rahatsız olduğu, katılımını artırmak istediği bilinmektedir.

Tedarik edilmesi planlanan F-35 sayısı hakkındaki spekülasyonlar 100 - 140 arasında değişmektedir. Her ne kadar 20 adet STOVL F-35B tedarik edileceğine dair spekülasyonlar da mevcutsa da bu gerçekçi görünmemektedir, zira Türkiye'nin görünür gelecekte STOVL savaş uçakları ile harekat icra edebilecek bir CV, LHA vb gemi projesi bulunmamaktadır. Gündemde olan LPD projesi ise -mevcut hali ile- Hollanda Rotterdam veya Fransız Mistral sınıfı gemilerle benzerlik arz etmektedir.

F-35, öncelikli olarak hassas güdümlü mühimmat ile uzun (stand-off) menzilden saldırı maksatlı geliştirilmiş bir uçak olmasının yanında, entegre C4ISR, düşük RCS, modern hava - hava mühimmatı vasıtası ile av - önleme görevlerinde de etkinlikle kullanılabilecek bir uçak görünümündedir.





ABD Hava Kuvvetleri dikkate alınacak olursa, F-35, F/A-22'nin üstünlük ve hakimiyet (aerospace control) sağladığı (hava) savaş alanında görev yapmak üzere tasarlanmıştır. Üstleneceği görevler ise öncelikle taktik bombardıman ve saldırı, ikincil olarak hava - hava muharebesidir. Bu, ABD (ve İngiltere'nin) JSF F-35 için görev tanımıdır ve projeye dahil olan diğer ülkeler için de kısmen geçerlidir.


* * *


Değerlendirme

Mevcut üs - uçak durumu incelenecek olursa şu durum ortaya çıkar:

F-4E: Türkiye havadan yere hassas ve uzun menzilli saldırı yeteneğini F-4E 2020'ler ile (2 filo; 112 ve 172) "gap-filler" olarak muhafaza etmiştir. Mevcut doktrine göre ikiz filo esasına göre kullanım ömürlerinin sonuna kadar 112 ve 172 filolarda görev yapmaları beklenen bir durumdur.

Terminator projesine dahil edilmeyen ve hava - hava görevli F-4E'ler gövde ömürlerinin sonuna gelmek üzeredir. Radar ve silahları caydırıcı olmaktan uzaktır. Bu uçakların mensup oldukları 111 ve 171. Filoların acil uçak ihtiyacı söz konusudur (= ~40 uçak) Terminator-II projesinin gerekliliği ve geleceği şüphelidir. Bu projenin, eğer gerçekleşirse, hava - hava ağırlıklı olması neredeyse zaruridir, ancak bunu tamamen yerli imkanlarla gerçekleştirmek şu aşamada mümkün görülmemektedir. İlaveten bu proje için gerekli test, entegrasyon ve modernizasyon süreci, gövde ömürleri de dikkate alınırsa, kabul edilebilir olmaktan uzak görünmektedir.

F-16C/D: THvKK envantere sırasıyla Block-30, Block-40 ve Block-50 F-16'ları katmıştır, ancak enteresan biçimde Block-30'lardan sonra modernizasyona ve iyileştirmeye en acil ihtiyacı olan uçaklar Block-50'lerdir. Block-30'ların nispeten eskiyen aviyonikleri ve yoğun uçuş saatleri sonunda yıpranan gövdeleri, onları modernizasyon için en öncelikli aday haline getirmiştir. Block-50'ler ise, EH sistemlerinin noksanlığı ve bir an önce F-16 filosunun esas vurucu gücü olma zaruriyeti nedeniyle CCIP pakedinin doğal adaylarıdır. Normal şartlar altında bir ülkenin savaş uçağı modernizasyon projesinde kronolojik sıraya göre gitmesi beklenebilir, THvKK CCIP projesi bu kaideye ilginç bir istisnadır.

Yeni Nesil Savaş Uçağı: Türkiye'nin hava savaşı doktrinini, ABD'ninkine benzer bir şekilde yapılandırdığını değerlendiriyorum. Bu doktrin, hava sahasını kontrol edecek, hava hakimiyeti sağlayacak bir uçak ile, hakimiyet kurulan hava sahasında uzun menzilden hassas (cerrahi) saldırı düzenleyebilecek bir başka uçağı dikte ettirmektedir.

Durum EF-2000 için değerlendirilecek olursa, Tranche-II Block 8, bahsi geçen hava hakimiyeti görevi için en uygun aday olarak görünmektedir. Tranche-II'nin takip eden versiyonlarına iyileştirilmesi için yazılım güncellemesi yeterli olmaktadır, dolayısıyla hava - yer kabiliyeti kazanımı da mümkündür. Ancak en radikal değişikliklerin sağlanacağı Tranche -III'ün geleceği henüz tam net değildir, ki AESA faktörü de düşünüldüğünde bu konu daha da önem kazanmaktadır. 21. yy hava savaşı stratejilerinde AESA yavaş yavaş standart güç çarpanı halini almaktadır.

Türkiye'nin JSF F-35 tedariği neredeyse kesindir.

Türkiye'nin Yeni Nesil Savaş Uçağı projesi ile, öncelikli olarak hava üstünlüğü, ikincil olarak hava - yer çok rollü, yüksek performanslı bir "hi" uçak tanımlaması son derece yüksek bir ihtimaldir.

Bu durum, Türkiye'nin hava savaşı stratejisini ABD'ninkine benzer biçimde yapılandırdığı tahmini ile birleştiğinde daha da anlam kazanmaktadır. Eğer bu değerlendirme ve tahmin, mevcut çalışmalarla çakışıyorsa, yeni nesil savaş uçağının ilk hizmete gireceği filonun bir OCU filosu olması kaçınılmazdır. Zira tedarik edilecek uçak bir "gap-filler" değil, ana vurucu güç olacaktır. Bu da öncelikle eğitim altyapısı ve uçuş tecrübesi inşası gerektirir.

Bu durum JSF F-35 için de geçerlidir.

Bu durum, envanterden çıkarılana kadar (>2030) F-16'lar için de geçerli olacaktır.

Eğer 111 + 171; 112 + 172 (acil); OCU ihtiyacı göz önüne alınırsa, 80 - 100 arası uçak gereksinimi gündeme gelir (filo başına 16 - 20 uçak. 16 makul bir sayıdır zira teknoloji, etkinlik ve maliyet açısından bir filoda bu sayıda "hi" uçak yeterli olabilir).

Bu noktada Türkiye'ye teklif edilen EF-2000 Tranche-II Block 8'in silah kabiliyeti incelenecek olursa görülecektir ki, IRIS-T ve ASRAAM hariç THvKK envanterinde mevcut silahlardır. Ayrıca yazılım güncelleştirilmesi ile yeni silahların sertifikasyonu da mümkündür. Takvime de göz atılacak olursa bu teklifin otomatikman Terminator-II projesini rafa kaldırabilecek ve diğer adaylara nazaran en cazip teklif olduğunu söylemek mümkün. Ancak tüm bu avantajlarına rağmen EF-2000'in tartışmasız tek aday olduğunu söylemek için henüz erkendir. Yorum yapmak için ilk uygun fırsat, teknik şartnamenin yayınlanması ile ele geçecektir.


* * *


Sonuç

Silah sistemlerinin boyut ve/veya yetenekleri arttıkça politik anlam ve etkileri artar. Türkiye'nin eski Doğu Alman ordusuna ait BTR'leri veya binlerce Kalaşnikof'u alması ses getirmemiştir, ancak ilk parti S-70A'ların daha boyası yıpranmadan AS-532 alınması yankı bulmuştur. F-4E modernizasyonu için İsrail'in seçilişi ve zamanlaması üzerine kitaplar bile yazılmıştır. İki ülkeyi savaşın eşiğine getiren, uluslararası krize neden olan S-300'lerden GKRY'nin kaç batarya / lançer sipariş ettiğini çoğu kişi bilmemektedir.

Türk Silahlı Kuvvetleri stratejik bir dönüşümden geçmektedir. Görev tanımları değişmekte / evrilmekte, plan, taktik ve stratejiler yeniden biçimlendirilmektedir. Bu durum aynen Türk Hava Kuvvetleri için de geçerlidir. Yakın zamanda THvKK'nin yapısal olarak çok radikal olmasa da önemli dönüşümlerden geçmesi, beklenebilir bir gelişme olacaktır. Strateji ve doktrinlerin, ABD Hava Kuvvetleri benzeri bir nitelikte şekilleniyor olması (muhtemel özgünleştirmelerle birlikte) kuvvetle muhtemeldir. "Interopability" kelimesi konu ile ilgilenenlerin karşısına giderek artan miktarlarda çıkacaktır; değerlendirmelerde referans sağlaması açısından Avustralya ve Güney Kore hava kuvvetleri organizasyon ve projeleri yakından takip edilmelidir.

Rusya'dan Su-3X serisi bir uçak konusunda EF-2000 haricindeki rakiplere nazaran ciddi ve cazip bir teklifin gelmesi yüksek olasılıktır. Henüz konsept / test aşamasındaki projelerin gündeme gelmesi ihtimal dahilinde değildir, zaman aleyhimize işlemektedir. Ayrıca mevcut ve görünür gelecekteki konjoktürün bu nitelikte bir seçime izin vermesi beklenmemelidir. Ancak savunma sanayiindeki diğer alanlarda işbirliği yolu açıktır ve faydamıza olabilecekler bulunmaktadır.

Aynı Rusya gibi, Fransa da başka şartlar altında gayet makul bir alternatif kaynak olma potansiyeline sahiptir. Ancak konjonktür, Rafale'yi listenin sonlarına itmektedir. Eğer Yeni Nesil Savaş Uçağı Projesi acil olmayan, uzun vadeli bir proje olsaydı, Rafale'nin şansı artabilirdi.

F/A-18E/F'nin şansı şartnameye göre az ile imkansız arasında değişebilir.

Eurofighter Typhoon adaylar arasında her açıdan en şanslı durumdadır. Ancak ne var ki Türkiye'de görünen köy, çoğu zaman kılavuz da ister.


Not #1: Görev dağılımı ve Tranche versiyon - takvimi dikkate alınırsa, hava - yer görevli 111 ve hava - hava görevli 112. filolara aynı anda EF-2000 gelmesini düşük bir ihtimal olarak görmekteyim.

Not #2 (Soru #3): F-4E 2020'lerin hizmetten alınması ile Popeye-I'lerin raf ömürlerinin sonuna gelmeleri aşağı yukarı aynı zamana mı denk gelecektir? F-4E 2020'ler emekli edildikten sonra Popeye-I'ler ne olacaktır?

Not #3 (Soru #4): Türk Hava Kuvvetleri'nin yeni nesil savaş uçağı tedarik planı görev bazlı mı yoksa performans / tasarım bazlı mı olacaktır? Başka bir deyişle "lo" uçaklar "lo" uçaklarla mı değişecektir, yoksa av-önleme görevli "lo" uçağın aynı görevli "hi" uçakla değişimi mümkün olacak mıdır? Bu sorunun cevabı, kanımca 111 ve 171. filolar açısından önemlidir. F-4E 2020'ler ile stand-off hassas hedef tespit / teşhis ve saldırı kabiliyeti kazanan filolar, bu kabiliyeti JSF ile mi devam ettirecektir (ki JSF'in asli görevinin stand-off hassas saldırı olduğu unutulmamalıdır) yoksa alınacak yeni nesil savaş uçağının hava - yer görevli versiyonu ile mi?

Not #4: Üs - filo - uçak dağılımını incelediğimde konsept değişikliğine gidilmesini, en azından "tek üs - tek tip uçak" yaklaşımının değişmesini olasılık dahilinde görmekteyim.






[*]:
FORMAL US APPROVAL FOR TURKISH F-16 LEASE AWAITS HUNGARIAN DECISION


The US Administration's formal approval of Turkey's F-16 lease offer made to Hungary has been awaiting Budapest's signing of an "end user certificate" under which it will not be allowed to transfer the fighters to a third country without Washington's approval. The Turkish Air Force Command (HKK) is offering to lease its older Lockheed Martin F-16C/D Block 30 fighters to Hungary in the hope that it can replace them with new Block 50 aircraft. Turkey has offered to lease Budapest 20 F-16Cs and four F-16Ds from the Block 30 series, the oldest F-16s in HKK service having been delivered to Turkey between 1987 and 1989. Turkey has also offered to lease the aircrafts to Austria and Poland. The Hungarian government decided in February to acquire 24 used F-16s to replace the air force's aging Soviet-made MiG-29A/UB fighters. Although it was initially expected that these would be ex-US Air Force (USAF) aircraft, the Bush administration has already given approval for Turkey to also offer F-16s for release. US officials told the Turkish Daily News that the US Administration has already okayed the Turkish F-16 lease to offer to Hungary. /Turkish Daily News/
http://www.byegm.gov.tr/YAYINLARIMIZ/CHR/ING2001/08/01x08x27.HTM

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Bunu yazan her kimse sana kocaman aferin. Seni salak herif.

Arda Mevlutoglu dedi ki...

Pardon?

Adsız dedi ki...

Arda bey gerçekten muhteşem bir yazi olmus akli selim bir düşünce. Sizce thk yeni uçak alımı ne zaman yapacaktır. Sizcede malumdurki bolgemiz ısınmakadir gerek tfx, gerek f 35 biraz gecikecektir

savunmavehavacilik dedi ki...

'hi' ve 'lo' ne demek
Yazınız için teşekkürler