26/09/2019

Abkayk - Hurays Saldırıları

14 Eylül günü yerel saatle 0400 sularında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'ın kuzeydoğusundaki Abkayk ve Hurays'ta bulunan petrol tesislerine bir saldırı düzenlendi. İnsansız hava araçları (İHA) ve seyir füzelerinin kullanıldığı saldırı sonrasında tesislerde ciddi hasar meydana geldi ve bundan dolayı Suudi Arabistan'ın petrol üretiminde kayda değer ölçüde düşüş oldu. Bu aksamadan dolayı küresel piyasalarda petrolün varil fiyatında hızlı bir sıçrama oldu.

Suudi Arabistan ve müttefiki saldırıdan doğrudan İran'ı sorumlu tutarken İran iddiaları reddetti, Husiler ise saldırıyı üstlendi.

Olaydan kısa süre sonra ABD bölgeye takviye birlik ve hava savunma sistemi gönderme kararı aldı.

Bu saldırı, plan ve icrası ile doğrudan ve dolaylı etkileri bakımından hem dikkatle çalışılması ve hatta ibret alınması gereken bir vaka.


Olay

Suudi Basın Ajansı, 14 Eylül günü yerel saatle 0400'te Saudi Aramco şirketine ait Abkayk ve Hurays tesislerinde dron saldırılarından kaynaklanan büyük çaplı yangınların söndürülme faaliyetlerine başlandığını duyurdu.[1] Bundan kısa süre sonra Husiler, saldırıyı üstlendi ve Suudi petrol tesislerine yönelik benzer saldırıların artarak devam edeceğini duyurdu.[2] [3]

Saudi Aramco şirketinden aynı gün yapılan resmî açıklamada acil durum ekiplerinin yangınları kontrol altına aldıkları; can kaybı ya da yaralanma olmadığı; saldırıların neden olduğu hasar dolayısıyla petrol üretiminde günlük 5.7 milyon varil dolayında bir kesinti gerçekleştiği duyuruldu.[4] Suudi Arabistan'ın günlük petrol üretiminin yaklaşık yarısına karşılık gelen bu kesinti nedeniyle küresel petrol üretimi %5 azaldı; Brent tipi ham petrolün varil fiyatı %19 artarak USD71.95'e fırladı. ABD Başkanı Donald Trump twitter'dan bir açıklama yayımlayarak ABD'nin Stratejik Ulusal Rezervi'nden ihtiyaç duyulması halinde petrol çekilerek piyasaya verilmesi talimatını verdi.[5]

Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı tarafından 18 Eylül günü düzenlenen basın toplantısında saldırıya ilişkin bazı bilgiler paylaşıldı ve tesisleri vuran ya da yolda düşen İHA ve füzelerin parçaları sergilendi.[6] [7] [8]

Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre Abkayk'ı 18 İHA, Hurays'ı ise dört seyir füzesi vurdu. Üç adet seyir füzesi de yolda düştü. Dolayısıyla saldırıda toplam 18 adet İHA ile yedi adet füze kullanıldı.

Saldırıların nereden yapıldığına dair Suudi Arabistan'ın değerlendirmesi, İran'ı işaret ediyor. Savunma Bakanlığı, vurulan tesislerin konumu ve vuruldukları istikamet itibariyle İHA ve füzelerin Yemen'den gelmiş olması olasılığının bulunmadığını iddia etti. Toplantıda konuşan Bakanlık Sözcüsü Albay Turki el Malki, ele geçirilen kanıtlar ışığında saldırının kesinlikle kuzey yönünden, İran'dan geldiğini söyledi. Albay ayrıca kaydedilen isabet göz önüne alındığında, bunun Husilerinkini çok aşan bir yeteneğe işaret ettiğini söyledi.

Basın açıklamasında, saldırının tam olarak nereden yapıldığını belirlemeye yönelik çalışmaların devam ettiği de ifade edildi.

Daha yalın bir ifadeyle Suudi Arabistan kendisini neyin vurduğunu kesin olarak biliyor, kimin vurduğuna dair bir fikri var ama nasıl vurulduğunu bilmiyor.

Öte yandan Middle East Eye adlı site, adı açıklanmayan bir Irak istihbarat yetkilisine dayandırdığı haberinde, saldırının Irak'ın güneyinden, İran bağlantılı milisler tarafından gerçekleştirildiğini iddia etti.[9]

Bu arada Saudi Aramco 20 Eylül günü, uluslararası basından çok sayıda temsilciyi saldırıya uğrayan tesislere götürerek meydana gelen hasarı ve tamirat çalışmalarını gösterdi. Firma 5.7 milyon varillik günlük üretim kapasitesine yeniden Eylül ayı sonunda ulaşılacağını açıkladı.[10]

Suudi Arabistan'ın Hava Savunması

Suudi Arabistan'ın hava savunması, silahlı kuvvetler bünyesindeki ana bağımsız unsurlardan biri olan Hava Savunma Kuvvetlerinin görev ve sorumluluğunda. 1984 yılında kara kuvvetleri bünyesinden ayrılarak bağımsız bir komutanlık olarak teşkil edilen kuvvetin bugün yaklaşık 16 bin personeli mevcut.[11] Kuvvet bünyesinde Riyad, Cidde, Tabuk, Hamis Muşayt, Dahran ve Hafar el Batın merkezli altı ayrı grup komutanlığı bulunuyor.[12]

Hava Savunma Kuvvetleri bünyesinde uzun menzil hava ve füze savunma sistemi olarak MIM-104D/F PATRIOT PAC-2 GEM/PAC-3; orta menzilde MIM-23B I-HAWK; kısa-orta menzile yönelik olarak da Crotale / Shahine sistemleri bulunuyor. Ayrıca alçak irtifa / kısa menzil hava savunması için çok sayıda M1097 Avenger, M163 Vulcan kundağı motorlu uçaksavar topçu mevcut.[13] USD1.473 milyarlık siparişi yeni verilen THAAD yüksek irtifa füzesavar sisteminin teslimatlarının 2023 yılında tamamlanması planlanıyor.[14]

Hava savunma erken ihbar ve komuta kontrol ağı, 1980'lerin ortalarında başlatılan bir proje ile kuruldu. ABD'li Raytheon firması tarafından kurulan ve Peace Shield (Barış Kalkanı) adı verilen bu sistemin ana bileşenleri 17 adet AN/FPS-117 uzun menzilli ve altı adet AN/TPS-43 taktik 3 boyutlu erken ihbar radarı. Ayrıca Suudi Hava Kuvvetlerine ait beş adet E-3 Sentry AWACS erken ihbar uçağının elde ettiği verilerin toplanması ve dağıtılması için yer terminalleri de bulunuyor. PATRIOT ve I-HAWK hava savunma sistemlerinin radarlarının topladıkları veriler de bu sisteme yükleniyor. Peace Shield ayrıca hava, deniz ve kara kuvvetlerinin unsurlarıyla da veri alışverişi yapabiliyor.[15]

Peace Shield'a ilaveten Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin müşterek hava savunma erken ihbar, komuta - kontrol ve eşgüdümü için teşkil edilmiş Hizam el Taavun adlı bir sistem de mevcut.

Hizam el Taavun, KİK ülkelerini kapsayacak balistik füzelere karşı savunması, ortak hava trafik kontrol ve erken ihbar işlevlerini yerine getirecek bir komuta kontrol sistemi. Şubat 2001’de resmen hizmete giren sistem ile KİK ülkelerinin hava savunma ve komuta kontrol kabiliyetleri arasında koordinasyon sağlanması hedefleniyor. Raytheon tarafından geliştirilen sistem kapsamında İsveçli Ericsson fiber optik altyapıyı kurdu.[16]

Sistem, KİK ülkelerinin farklı erken ihbar sistemleri ile elde ettikleri bilgilerin gerçek zamanlı olarak birbirleriyle paylaşılmasını, dolayısıyla hava savunmasına yönelik müşterek bir resmin oluşturulmasını hedefliyor. Bu ortak mimarinin hava savunma silah sistemleri kapsamında bir süredir KİK ülkeleri ABD'den büyük boyutlu THAAD ve PATRIOT alım anlaşmaları imzaladılar.[17]

Dolayısıyla, Suudi Arabistan’ın en azından kağıt üstünde oldukça iyi bir hava savunma erken ihbar, komuta – kontrol ve silah sistemi envanterine sahip olduğu görülüyor. Peki bu saldırı nasıl bu denli başarılı oldu? Saldıran araçların vurulması ya da tespit edilmesi bir yana, nereden geldikleri dahi neden hala bilinmiyor?

Tek ve yalın bir yanıtı olmayan sorular bunlar.

Değerlendirmeler

Esasen saldırıyı askeri - teknik boyutta sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek için yeterli veri mevcut değil. Suudi Arabistan tarafından sergilenen enkaz parçaları ve paylaşılan bilgiler, saldırının nasıl gerçekleştiğine dair somut, kapsayıcı bir tablo oluşturmuyor. Net bir değerlendirme için şu soruların tatmin edici bir şekilde yanıtlanması gerekiyor:

i. Saldırıda kullanılan İHA ve seyir füzeleri nereden ateşlendi, hangi rotaları izleyerek uçtular?

ii. Bu sistemler hedeflerine nasıl ulaştılar (otopilot, uzaktan kumanda vs); hedefi vuruş aşamasında ne tür bir güdüm - kontrol sistemi kullanıldı (uzaktan komut, görüntü eşleştirme, GPS/INS vs)

iii. Radar kapsama alanının altında kalmak için çok alçaktan, muhtemelen en fazla 100 - 150m irtifadan uçmuş olmalarının gerekmesi kabulünden hareketle, bu kadar alçak irtifada arazi engebelerinden nasıl sakındılar? Varsa eğer, ne tür bir arazi takip sistemi kullanıldı?

iv. Saldırı öncesinde ya da esnasında Suudi Arabistan hava savunma erken ihbar ve komuta - kontrol sistemine yönelik herhangi bir elektronik aldatma, karıştırma ya da siber harp uygulandı mı?

Suudi Arabistan Savunma Bakanlığının sergilediği enkaz parçalarından, daha önceden Kuds 1 olarak bilinen seyir füzesini ayırt etmek mümkün. İHA’lar ise daha önceden açık kaynaklara yansımış ya da bilinen bir tasarım değil.

Açık kaynaklara göre İran, 2001 yılında Ukrayna'dan USD49.5 milyon karşılığında altı adet H-55 (NATO kodu AS-15 "Kent") havadan atılan seyir füzesi temin etmişti.[18] H-55'in azami menzili 3,000km olarak geçmekte. İran'ın ilk kez 2015 yılında kamuoyuna tanıttığı Sumar adlı seyir füzesinin, H-55'ten türetildiği değerlendiriliyor.[19] Sumar'dan türetilen 1,350km menzilli karadan ateşlenen Huveyze füzesi de 2019 Şubat ayında tanıtılmıştı.[20]

İlk kez 12.06.2019 tarihinde Suudi Arabistan'ın Abha Havalimanı'na düzenlenen saldırıda kullanılan ve adı daha sonra Husiler tarafından "Kuds 1" olarak açıklanan seyir füzesinin, Sumar / Huveyze ailesinin bir türevi olduğu değerlendiriliyor. Sumar'dan daha küçük olan füzenin ilginç bir özelliği, Çekyalı PBS Aerospace firması üretimi TJ100 turbojet motoru ile donatılmış olması.[21] Sivil / sportif havacılık maksatlı hava araçları için üretilmiş bu motorun, Sumar / Huveyze ailesi kadar yüksek bir menzil sağlaması mümkün görünmüyor. Dolayısıyla en azından seyir füzelerinin Yemen'den ateşlenmesi senaryosu gerçekten de olası değil.

Saldırının genel hatları ile eldeki mevcut veriler ışığında incelenmesiyle dahi bazı hususların ön plana çıktığını söylemek mümkün. Teknik ayrıntılar sıyrılınca, ortaya askeri-teknolojik bir devrimin aslında çoktan gerçekleşmiş olduğunu haber veren ürkütücü bir uyarı levhası çıkıyor.

Bu levhada yazanları şu şekilde özetlemek mümkün:

1. Saldırıda kullanılan İHA ve füzeler, çok alçak irtifadan, yeryüzü şekillerini takip ederek uçmuşa benziyorlar. Bu da, radar kapsama alanının altında kalarak erken tespit edilmelerini önlemiş bulunuyor.

Bir radarın hava hedeflerini azami tespit mesafesi bir dizi etkene bağlıdır. Bunlar arasında hava koşulları, hedefin büyüklüğü, radar ufku, uygulanan elektronik aldatma / karıştırma ile arazi engebeleri özellikle etkilidir.

Radarın çıkış gücü ne kadar yüksek olursa olsun, dünyanın yuvarlaklığından dolayı alçak irtifalarda uçan hedefleri tespit edebileceği azami mesafe sınırlıdır. Bu tespit mesafesini uzatmak (yani savunmaya daha fazla vakit kazandırmak) için,

i. Radar antenini mümkün olduğunca yükseğe (mast / direk gibi yapılara örneğin) monte etmek ve/veya

ii. Radarı farklı konumlardaki yer ve/veya hava konuşlu radarlarla desteklenerek kör bölgelerinin telafı edilmesi gerekir.

Radar ne kadar güçlü olursa olsun, yerden 100 - 150m irtifada uçan bir hedefi tespit mesafesi, anteninin yüksekliğine bağlı olarak 40 - 50km'ye kadar dahi düşebilmektedir. Bu, hava savunma sisteminin (ve radarının) tipinden bağımsız bir olgudur.

Bu saldırıda, tesislerin yakınlarında PATRIOT hava savunma sistemleri ya da erken ihbar radarları bulunuyor olsa dahi, Peace Shield sisteminin bir yetersizliği söz konusu gibi görünüyor. Bu yetersizlik erken ihbar sistemlerinin konuşlandırılmaları kadar, kullanılan İHA ve füzelerin son derece küçük boyutlarından da kaynaklanıyor olabilir. Saldırı esnasında elektronik aldatma / karıştırma uygulanmış olma olasılığını da göz önünde tutmak gerekir.

2. Suudi Arabistan Hava Savunma Kuvvetleri, ülkenin bölgesel hava savunmasından sorumlu bir komutanlık olup envanterindeki erken ihbar ve silah sistemlerinin öncelikli hedefi, İran'ın balistik füzeleri ve sabit kanatlı hava araçları. Ancak burada hem teşkilat hem de teçhizat bakımından bir yetersizliğin olduğu görülüyor:

2a. Mezkur komutanlık hava sahasının bölgesel savunmasından sorumlu olmakla birlikte, stratejik öneme sahip tesislerin korunması Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığının görev ve yetki alanına giriyor. Buna ilaveten bazı stratejik üs, tesis ve yerleşkelerin korunması görevi Ulusal Muhafızlara ait. Bu üç kurum arasında bir eşgüdüm ya da müşterek hazırlığın bulunmadığı anlaşılıyor.[22]

2b. Suudi Arabistan'ın hava savunma silah kabiliyetinin belkemiğini oluşturan PATRIOT'lar, sabit kanatlı hava araçları ile taktik balistik füzelere karşı koruma sağlayan sistemler. I-HAWK ve Crotal / Shahine füze sistemleri de sırasıyla orta ve kısa menzilde uçak ve helikopterlere karşı etkili. 14 Eylül saldırılarında kullanılan araçlara karşı etkili bir savunma sağlamaları çok zor.

3. Dolayısıyla savunmanın kurulmasına esas teşkil eden tehdit algısı ve planlamasının sakat olduğu görülüyor. İran’ın ve müttefik / vekillerinin bir süredir Ortadoğu coğrafyasında dron ve füzelerin tasarım, üretim, konuşlandırma ve kullanmada sergiledikleri yetkinlik ve esneklik göz ardı edilmiş.

4. ABD ile Suudi Arabistan 2008 yılında kritik altyapı tesislerinin terörist ve siber saldırılara karşı savunmaları ile sivil savunma, sınır güvenliği konularında eğitim, teknik destek ve teknoloji transferini içeren bir teknik işbirliği anlaşması imzalamıştı. Bu kapsamda ABD'den heyetler Suudi Arabistan'a gitmiş, karşılıklı planlama, eğitim ve koordinasyon toplantıları gerçekleştirilmiş, projeler tanımlanmıştı.[23]

On milyarlarca dolarlık savunma alışverişi bir yana, kritik tesis savunmasına yönelik bu işbirliğinin de bir işe yaramadığı ya da yetersiz kaldığı görülüyor.

5. Tüm bunlar bir yana, İran’ın ve Yemen’deki müttefikleri Husilerin sergiledikleri yüksek teknik beceri, doğaçlama ve ürün ortaya çıkarma hızı, plan ve icra yeteneğine de ayrıca dikkat çekmek gerekir. Husiler bir süredir Yemen’de havadan havaya füzelerin yerden ateşlenmek üzere tadil edilmesi ya da dron ve balistik füze koordine saldırıları gibi karmaşık harekâtlar icra edebildiklerini gösteriyorlar. Tüm bu kabiliyetlerinin arkasında İran’ın doğrudan ve dolaylı desteği olduğu neredeyse kesin. Ancak bu konudaki değerlendirmelerde sıklıkla göz ardı edilen husus, teknoloji transferinde, kaynağın aktardığı bilginin niteliği kadar, alıcı tarafın da o bilgiyi özümseme ve uygulamaya koyma yeteneğinin önemli olması.

Sonuç olarak 14 Eylül saldırıları, “etki odaklı harekât”a dair son derece çarpıcı ve bir o kadar da ürkütücü bir ders olarak, “ibret al ki ibret olmayasın” sözünün bir yansıması olarak önümüze çıkmış bulunuyor.


[1] Kasapoğlu, Can ve Kaya, Emre Kürşat, "COUNTING DOWN TO A REGIONAL WAR IN THE MIDDLE EAST? THE ARAMCO ATTACK COULD TRIGGER AN ESCALATION", EDAM, 17.09.2019: https://edam.org.tr/en/counting-down-to-a-regional-war-in-the-middle-east-the-aramco-attack-could-trigger-an-escalation/

[2] Gambrell, Jon, "Saudi Arabia: Drone attacks knocked out half its oil supply", Associated Press, 15.09.2019: https://apnews.com/d20f80188e3543bfb36d512df7777cd4

[3] "Saudi Arabia oil facilities ablaze after drone strikes", BBC, 14.09.2019: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-49699429

[4] "Incidents at Abqaiq and Khurais", Saudi Aramco, 14.09.2019: https://www.saudiaramco.com/en/news-media/news/2019/incidents-at-abqaiq-and-khurais

[5] "Suudi Arabistan'daki petrol tesislerine saldırı: Petrol fiyatları yüzde 19 arttı", BBC Türkçe, 16.09.2019: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-49711271



[8] "Saudi Arabia oil attacks: Weapons debris 'proves Iran behind them'", BBC, 18.09.2019: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-49746645

[9] Hearst, David, "EXCLUSIVE: Iranian drones launched from Iraq carried out attacks on Saudi oil plants", Middle East Eye, 15.09.2019: https://www.middleeasteye.net/news/exclusive-iranian-drones-launched-iraq-carried-out-attacks-saudi-oil-plants

[10] "Saudi Aramco hosts a large number of media delegation for a site visit at its Khurais and Abqaiq facilities and showcases its reliability, particularly its dedicated and trained employees", Saudi Aramco, 21.09.2019: https://www.saudiaramco.com/en/news-media/news/2019/saudi-aramco-hosts-a-large-number-of-media-delegation

[11] (2019) Chapter Seven: Middle East and North Africa, The Military Balance, 119:1, 320-379, DOI: 10.1080/04597222.2018.1561033

[12] "Royal Saudi Air Defense Forces Order of Battle", GlobalSecurity.org: https://www.globalsecurity.org/military/world/gulf/rsadf-orbat.htm

[13] (2019) Chapter Seven: Middle East and North Africa, The Military Balance, 119:1, 320-379, DOI: 10.1080/04597222.2018.1561033

[14] "Lockheed awarded $1.5 billion Saudi Arabia THAAD missile defense system contract", The Defense Post, 20.07.2019: https://thedefensepost.com/2019/07/20/lockheed-martin-saudi-arabia-thaad-contract-1-5-billion/

[15] "Saudi Arabia - Peace Shield", GlobalSecurity.org: https://www.globalsecurity.org/military/world/gulf/sa-peace-shield.htm        

[16] "İkinci Savaş Alanına Hazırlık: Körfez Ülkelerinin Askeri Modernizasyonu", Arda Mevlütoğlu

[17] Raimundo, Ian M., "Saudi Arabia's use of air power capabilities to secure its national security assets in the northern Persian Gulf arena"(2009).Master's Theses and Capstones. 112. https://scholars.unh.edu/thesis/112

[18] Kopp, Carlo, "Bypassing the NMD - the Cruise Missile Proliferation Problem". Ausairpower.net: http://www.ausairpower.net/APA-Cruise-Missile-Proliferation.html


[20] "Iran unveils long-range Hoveyzeh cruise missile", Tehran Times, 02.02.2019: https://www.tehrantimes.com/news/432567/Iran-unveils-long-range-Hoveyzeh-cruise-missile

[21] Hinz, Fabian, "Meet the Quds 1", Arms Control Wonk, 15.09.2019: https://www.armscontrolwonk.com/archive/1208062/meet-the-quds-1/

[22] Alutaibi, Khaled Shuraem, "CRITICAL INFRASTRUCTURE PROTECTIONIN SAUDI ARABIA:A CASE STUDY ON PETROCHEMICAL INDUSTRY PROTECTION AGAINST TERRORIST ATTACKS AT JUBAIL INDUSTRIAL CITY (JIC)", King Fahd University, 2009: https://eprints.kfupm.edu.sa/136100/1/Khaled_Alutaibi_976452.pdf

[23] "Critical Infrastructure Protection and Cyber Security Trade Mission to Saudi Arabia and Kuwait, September 28-October 1, 2013", U.S. Federal Register, 31.01.2013: https://www.federalregister.gov/documents/2013/01/31/2013-02052/critical-infrastructure-protection-and-cyber-security-trade-mission-to-saudi-arabia-and-kuwait

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Açık kaynaklarda yeralan iddiaya göre; 3 ayrı noktadan koordineli saldırılar. Yemenden zaten defalarca füze attılar,HSS bu füzeleri büyük oranda yakaladığı iddia edildi. Burada farklı olan karma yöntem.Hem füze, hem İŞID gibi iha/siha filosu ile saldırma.Dediklerine göre bazı İHA larla da yanıltma yapmışlar eş zamanlı.Sivil maksatla üretilen jet motorunun menzili neyse, o istikamette çizilen yayın üzerinden kalkmışlardır, diğer iha/sihalar gizlice bir tır/kamyon/kamyonet/evden yani çok daha yakından kaldırılmıştır.Aldatma esnasında karambolde hep attığı yerden/yönden füzeleri atıp, bu sefer hedefi tutturmuşlardır.20 iha/siha deniyor.

Asimetrik boşluktan yürüyorlar.Etkili bir dronsavar/EH karıştırıcı üretilir, kritik sabit tesislere monte edilir boşluk kapanır,mikro radarlar karıştırıcılar gibi, kısa ve etkili.Tabi çok su kaldırır bu mevzu,kamu binaları,köprüler,törenler toplanma alanları v.s.

Sunnileri ve şiileri kapıştırma oyunları. Suudilerin dehşet silahlanması, birden ortaya çıkan kaybolan taşeron IŞİD ve sürgün edilen arap yopraklarına çöken kürtler, Suudi hanedanına verilen ayar, Suudi İsrail BAE Mısır GKRY yakınlaşması..oyun kuralına göre oynanıyor kamuoyu,tarihe düşülecek kayıtlarlar emek verilip oluşturuluyor.Ne zaman İranın kuzeyi karıştırılır bu da bizim oyun zamanımızın geldiğinin emaresidir.Daha çoook müslüman ölmeli, yaşasın kötülük, çok yaşa Avrupa medeniyeti(!)

Hozermd dedi ki...

Seyir füzesi ve drone saldırıları eş zamanlı mı gerçekleşmiş? Öyleyse drone görece daha yavaş gideceğini düşünüyorum. Bu nedenle daha önce uçuşa başlamış olmalı. Daha uzun süre havada kalmıştır (eğer farklı yakın bir noktadan uçuşuna başlamadıysa). Uzaktan yönetilmiyorsa seyir füzesi ile eş zamanlı bir saldırının planlanmış olması da enteresan.