23/03/2017

Hava Savunma Füzelerinin Düellosu



16 Mart'ı 17 Mart'a bağlayan gece İsrail Hava Kuvvetleri'ne bağlı savaş uçakları, Suriye hava sahasına, ülkenin güneybatısından girerek bir taarruz gerçekleştirdiler. Suriye ordusundan 17 Mart günü yapılan açıklamada, dört İsrail savaş uçağının Palmira yakınlarında bir hedefi vurduğu, Suriye hava savunması tarafından açılan ateşle bir İsrail uçağının düşürüldüğü, bir diğerinin ise hasar aldığı iddia edildi.

İsrail Savunma Kuvvetleri'nden 17 Mart günü yapılan açıklamada ise Suriye'deki bir hedefin vurulduğu, İsrail jetlerine atılan uçaksavar füzelerinden birinin savunma sistemi tarafından havada imha edildiği bildirildi. Aynı sabah bir füze parçası, Ürdün'ün kuzeybatısındaki İrbid yakınlarına düştü.

İsrail'in açıklaması iki nedenden ötürü son derece dikkat çekici: 1. İsrail, bugüne kadar Suriye'de gerçekleştirdiği saldırıların neredeyse hiçbirini resmen kabul etmemekteydi. 2. Bu, bir hava savunma füzesinin havada başka bir hava savunma füzesi tarafından vurulmasına dair bilinen ilk olay.




Olay

İsrail'in gerçekleştirdiği saldırıya dair ayrıntılı ve güvenilir bilgiye erişmek mümkün değil. Suriye, Palmira yakınlarında bir hedefin vurulduğunu açıklarken, bazı kaynaklarda İsrail jetlerinin Mezze Askeri Hava Üssü’nün bombalandığı bilgisi mevcut.

Rus Sputnik haber ajansına konuşan Suriye ordusundan General Muhammed Abbas, İsrail uçaklarının 17 Mart saat 0240 sularında el Barij civarında Suriye hava sahasını ihlal ettiğini, uçakların Palmira’daki hedefleri vurmayı amaçladığını, uçaklardan birinin düşürüldüğünü, birinin de hasar aldığını iddia etti. Suriye ordu sözcüsü Albay Samir Süleyman da söz konusu saldırıya toplam dört uçağın katıldığını, tiplerinin de F-16 olduğunu söyledi.

Ürdün ordusu, İsrail jetlerine atılan hava savunma füzelerinden birinin Ürdün topraklarına düştüğünü açıkladı.

İsrail Hava Kuvvetleri kaynakları ise herhangi bir uçak kaybının yaşanmadığını, İsrail jetlerine atılan hava savunma füzelerinden birinin, hava savunma sistemi tarafından havada imha edildiğini açıkladılar.

İsrail basınına göre Suriye’nin ateşlediği hava savunma füzelerinin tipi S-200 (NATO kodu SA-5 “Gammon”), bunlardan birini havada vuran füzenin tipi ise Arrow 3. Bu haberlere göre, İsrail jetlerine atılan füzelerden biri hedefi ıskalayıp İsrail topraklarına doğru düşüşe (balistik uçuşa) geçtiğinde, Arrow sistemi tarafından havada vurularak imha edildi.

Hangi tarafın iddiasının gerçeği yansıttığını kesin biçimde tespit etmek mümkün değil. Ancak açık kaynak verileri ve bilgiler ışığında, İsrail’in açıklamasının doğru olması olasılığı daha yüksek görünüyor. Bunun sebebi İsrail’in hava savunma şemsiyesi kurma çalışmalarında kısa süre önce kat edilen aşama ve Suriye’ye düzenlenen hava saldırılarına ilişkin izlenen politika.


Arrow Sistemi ve İsrail’in Hava Savunma Şemsiyesi

İsrail, balistik füzelere karşı koruma sağlayacak bir hava savunma sistemi geliştirme çalışmalarına, 1986 yılında ABD ile imzaladığı bir mutabakat muhtırası ile başladı. İki yıl sonra da ABD ve İsrail Savunma Bakanlıkları arasında, Arrow 1 füze savunma sisteminin geliştirme sözleşmesi imzalandı. Projenin maliyetinin %80'ini ABD üstlendi; İsrail tarafında kalan %20'lik kısmı karşılayacak İsrail Füze Savunma Teşkilatı (IMDO; Israel Missile Defense Organization) projenin yürütülmesinden sorumluydu.

Sistemin ana yüklenicisi, Israel Aerospace Industries (IAI) olarak belirlendi. 1,000km'ye kadar menzile sahip balistik füzeleri ve hava soluyan hedefleri (uçak, seyir füzesi vb) önleyebilmesi istenen Arrow 1'in 500km menzilli EL/M-2080 Green Pine adlı radarını ise Elta geliştirdi.

İki kademeli katı yakıtlı bir füze olan Arrow 1, 7.5m uzunluğa sahipti. Füze uçuş / ortayol (midcourse) aşamasında atalet seyrüsefer ve komut güncelleme ile uçuyor, hedefi vurma aşamasında ise kızılötesi güdüm sistemini devreye sokuyordu. Füze hem uçuş hem de vuruş aşamalarında itki yönlendirme sistemi (thrust vectoring) ile manevra yapıyordu.

Arrow 1'in ilk test atışı Ağustos 1990'da gerçekleştirildi. Testler 1994 yılına kadar devam etti. Müteakiben daha üst model olan Arrow 2'nin geliştirilmesine başlandı.

Arrow 2 projesinde ise ABD maliyetlerin %72'sini karşıladı. 2,000kg ağırlığa sahip selefinden 700kg daha hafif olan Arrow 2'nin test süreci 1995 Temmuz'unda başladı. Arrow 2, balistik füzelere karşı iki katmandan oluşan bir şemsiyenin unsuru olarak kurgulanmıştı: Arrow 2 yüksek irtifa, PATRIOT PAC 2 / PAC 3 ise alçak irtifa füze savunma sistemleri olarak çalışacaktı.

Arrow Weapon System (AWS) olarak da adlandırılan sistem, erken ihbar için ABD ile tam bir eşgüdüm içinde çalışıyor. ABD'nin erken ihbar uyduları ile tespit ettiği balistik füze, L bandda çalışan uzun menzilli Green Pine radarı ile takip ediliyor ve önleme menziline girdiğinde ateşlenen füze ile imha ediliyor.

Açık kaynaklara göre Arrow 2'nin balistik füze tespit menzili azami 500km, imha menzili ise 50 - 90km arasında. İki kademeli katı yakıtlı bir füze olan Arrow 2'nin parça tesirli harp başlığı bulunuyor: Hedefin 40-50m yakınında infilak ederek parça tesiri ile etkisiz kılabiliyor. Harp başlığının akıllı tapası, patlamayı hedefe doğru yönlendirerek, şarapnellerin etkili önleme olasılığını artırıyor.

Sistem, Citron Tree adlı komuta kontrol sistemi tarafından yönetiliyor. Green Pine ve diğer radar ve istihbarat sistemlerinden gelen veriler, Citron Tree tarafından birleştirilerek stratejik ve taktik resim oluşturuluyor.

İkili ilişkilerin yoğun olduğu 1990’ların sonlarında, Türkiye’nin de Arrow 2 sistemi ile ilgilendiğini ancak ABD’nin olumsuz yanıtı nedeniyle projenin hayata geçirilemediğini not etmekte fayda var.

Dönemin İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın ABD'ye Kasım 2007'de yaptığı ziyaretin ardından, Arrow sisteminin yeni modelinin geliştirilmesi için 2008 yılından itibaren bütçe ayrılacağı açıklandı.

Arrow 3, atmosfer dışında (uzay ortamında) önleme yapan bir hava savunma sistemi. Selefinin aksine, Arrow 3'te harp başlığı bulunmuyor: Hedefini, fiziksel olarak vurarak, yüksek hızından kaynaklanan kinetik enerji ile tahrip ediyor. PATRIOT PAC III füzesinde de kullanılan bu tekniğe, "hit-to-kill" adı veriliyor. İki kademeli füzede, öncülleri gibi katı yakıt kullanılıyor. Vurucu başlığı içeren ikinci kademede, çift darbeli (dual pulse) motor ve itki yönlendirme sistemi bulunuyor. Hedefe son yaklaşmada kızılötesi arayıcı başlık devreye giriyor.

Aynı Arrow 2 gibi, Arrow 3'te de "Block" adı verilen kabiliyet ve performans artım aşamaları bulunuyor. Her iki sistemin de yazılım ve donanım güncellemeleri aracılığı ile geliştirilmelerine devam ediliyor. Örneğin bu kapsamda Green Pine radarının yeni nesil versiyonu olan Super Green Pine radarı geliştirilmekte.

Arrow 3'ün ilk denemelerine 2011 yılında başlandı. Füze ilk başarılı önlemesini, temsili bir balistik füzenin vurulması şeklinde 10.12.2015 tarihinde gerçekleştirdi. Nitekim IMDO, Arrow 3 sistemini 18 Ocak günü resmen hizmete alarak, İsrail hava savunma şemsiyesi bünyesinde kullanmaya başladı.

Sistemin geliştiricisi IAI şirketi, Arrow ailesinin talep gelirse savaş gemilerine de entegre edilebilecek özellikte olduğunu belirtiyor.

Arrow 2 ve 3 füzeleri, İsrail'in hava savunma şemsiyesinin stratejik katmanını teşkil ediyorlar. Daha alt kademelerde PATRIOT PAC II ve PAC III füzeleri ve taktik balistik füzelere karşı ABD ile ortak geliştirilen David's Sling (Davud'un Sapanı) füze sistemi bulunuyor. Stunner adlı füzeyi kullanan David's Sling sisteminin testleri devam etmekte. En alt katmanda ise, Katyuşa olarak tabir edilen roketlere karşı geliştirilen Iron Dome (Demir Kubbe) ve geliştirilmesi devam eden Iron Beam (Demir Işın) yüksek enerjili lazer silahı bulunuyor. David's Sling ve Iron Dome sistemleri, hedef tespit, teşhis ve takibinde EL/M-2084 3 boyutlu S band radarından faydalanıyorlar; komuta kontrolleri ise Golden Almond adlı komuta kontrol sistemi ile sağlanıyor.


S-200 (SA-5 “Gammon”)

İsrail uçaklarına karşı kullanıldığı iddia edilen S-200 füzesi, 1960'lı yılların sonlarında hizmete girmiş bir hava savunma füzesi. Rus yapımı olan S-200'lerin öncelikli tasarım amacı, geniş bir alana yayılmış stratejik üs, tesis ve altyapıların düşman bombardıman uçaklarına karşı savunulması. Suriye, bu füzelerden 1980'lerin başında üç alayı donatacak miktarda tedarik etmişti.

Yarı aktif radar güdümlü S-200 sisteminin teorik azami önleme menzili, kullanılan füzenin tipine bağlı olarak 180 - 300km arasında değişiyor. Sistemde kullanılan tüm füzelerin gövde boyları 10.8m, ağırlıkları ise 217kg. Sistemin hedef arama radarının menzilinin de 300km dolaylarında olduğu kaydediliyor.

Suriye'nin, toplam altı üste konuşlandırdığı S-200'lerin en azından bir kısmının Rusya tarafından yakın geçmişte modernize edildiğine dair bilgiler mevcut.


Değerlendirmeler

İsrail, bugüne kadar Suriye içindeki hedeflere karşı çok sayıda hava taarruzu gerçekleştirdi. Bu saldırıların neredeyse hiç biri resmi kanallar tarafından teyit ya da red edilmedi. Bu son olayda düzenlenen saldırı doğrulandı ve akabinde gerçekleşen önlemeye ilişkin bilgi verildi.

Suriye'nin, iç savaşın yıkıcı etkisine rağmen oldukça etkin bir hava savunma ağını idame etmeyi başardığı biliniyor. Bu olay, Suriye hava savunmasının harbe hazırlığının testi açısından önem taşıyor.

Arrow 2, atmosfer içinde, Arrow 3 ise atmosfer dışında önleme yapan bir sistem. S-200 ise, her ne kadar iri cüsseli bir hava savunma füzesi olsa da, "hit-to-kill" prensibi ile vurulması kolay bir hedef değil. Öte yandan Arrow 3'te harp başlığı bulunmuyor. Dolayısıyla, eğer gerçekten havada bir imha gerçekleşmiş ise, bunun Arrow 2 ile yapılmış olması daha olası görünüyor: Zira Arrow 2 hem atmosfer içi önlemeler için tasarlanmış hem de hedefin 40 - 50m yakınında infilak eden parça tesirli bir harp başlığına sahip bir füze.

Eğer İsrail'in iddiası gerçek ise bu, iç içe geçmiş katmanlardan oluşan (çok katmanlı) hava savunma sistemlerinin ne derece stratejik rol oynayabileceğine dair önemli bir vaka.




Kaynakça

12 yorum:

1071 dedi ki...

Hocam teşekkür ederim çok güzel bir yazı olmuş.

Sondan bir önceki paragraf, son cümlede 'Arrow 3', 2 olacak sanırım.

1071 dedi ki...

Hocam teşekkür ederim çok güzel bir yazı olmuş.

Sondan bir önceki paragraf, son cümlede 'Arrow 3', 2 olacak sanırım.

Adsız dedi ki...

Slm. sanırım TRMilitary isminiz orko_08 sizin sayfanızı takip ediyorum. aynı TRMilitary takip etdiğim gibi. Oraya yazamadım çünkü forumdan atıldım sizin gibi objektif birinin bu tarz neolduğu belli olmayan karaktersiz yöneticilerin olduğu bir forumu nasıl midesi kaldırıyor anlamıyorum. Tabi sizde aynıysanız anlarım. En ufak eleştiri veya aykırı düşünceye tahammül edemiyen sanırım sol görüşlü bu kadar karaktersizin bir araya toplanmasıda büyük baaşarı sanırım. Allahtan çevremde tanıdığım solcu arkadaşlarım bu forumdakiler gibi değil.Bu yazıyı belki okumassınız veya hemencik siler ve kendinizi kandırmaya devam edersiniz ama şayet farklı davranırsanız TRMilitary forumda bu tek sesliliği dile getirme cesaretiniz olur mu çok merak ediyorum. İYİ GÜNLER

Xyz dedi ki...

Valla kardeş bende o forumdan atıldım. Forumun siyasi görüşüne sözüm yok beni ilgilendirmez ya da hakaretvari konuşmayacağım ama forumun yöneticileri o kadar kibirli ve saygısız ki eleştiriye tahammülleri yok. Neyse konu sapmasın arda abi kalemine sağlık ama aklıma İsrail'in yanlış hatırlamıyorsam Sudan'a yaptığı hava operasyonu geldi. Orada elektronik karıştırıcı uçak kullanmışlardı ve tespit edilemedikleri söyleniyordu bunu neden Suriye'de kullanmadılar acaba diye düşündüm.

Unknown dedi ki...

Kardeşim o forumda sol ğörüşlü değilsen barınamazsın kesinlikle hepsi kemalist ben üye değilim bi ara takip ediyrdum konuşmalara bakarsan çok fenalar hele israil silahlı kuvvetleri konusunu okudum neredeyse hepsi israilli gibi konuşuyor, mavi marmara konusunda bile yarısından fazlası israili haklı buluyor çok değişik insanlar.

Adsız dedi ki...

Önce insan olcaksın. Adam olcaksın o forumda ikiside yok. Sözde Atatürkçüler ama Atatürk olsa yüzlerine bile tükürmez o kadar karaktersizler. Çok bilmiş edasıyla konuşan bir avuç avanak var birde onlara şakşakcılık yapanlar var. Arda by gibi kendini yetiştirmiş gerçek Atatürkçü birinin bu tarz neolduğu bilmeyen kendi fikri dışındakilerle tartışmaya bile cesaret edemeyen ama Sn. Cumhurbaşkanımıza gelince aslan kesilip en ağır kükürleri hakaretleri eden bir forumda yazmasını çok garipsedim.

Adsız dedi ki...

Sen git onu Tayyip'e söyle :)Adam hala mavi marmara falan diyor. M.Marmara Kadikoy'de yatiyor git bak istersen. Senin reisin satti m.marmara'yi. 10 defa Gazze'ye gidiyorum dedi hala gidecek :)

Adsız dedi ki...

Bir trmilitary üyesi olarak sizleri düzgün konuşmaya ve hakaret etmemeye davet ediyorum.Bu yazılarınız TCK 125 131 kapsamında suç teşkil etmekte bunun yanında Kemalist diyerek hakaret ettiğini sanmak da komik olduğu kadar yakışıksız bir durum. Trmilitary üyeleri Kemalist ,Atatürkçü olmakla gurur duyar.

Adsız dedi ki...

Sn Cumhurbaşkanımız, Atatürk'ten sonra gelen vede sadece Türkiyede değil Dünyadaki tartışmasız en büyük liderdir. Her türkde onla guru duymak zorundadır. Şayet sen kendine lider olarak görmüyorsan gidip israilde yaşayacaksın. Yapman gereken tek şeyse ağlama duvarında ağlayıp israile ve başındakine şükranlarını sunmak olur. Bizim sizin gibi başkomutanının yanında durmayanlarla işimiz olmaz. Zaten bir faydanızda yok.

İkinci konuya gelirsek eğer. Bu yazdıklarım suçsa sizde trmilitaryde Sn Cumhurbaşkanımıza her seferinde küfredip ona oy verenlere hakaret ederek de suç işliyorsunuz. Belki güvendiğiniz birileri var veya üyesi olduğunuz sitedekilerin eli uzundur bizim gibi sıradan insanları sindirebilirsiniz ama bu sizinde suçlu olduğunuz gerçeğini değiştirmez. Ben yazılarımda kemalist demedim kendini Atatürkçü sanan dedim. Atatürkü olmak da Kemalist olmakta sadece siz solculara has bir özellik dğeildir. Sağcılarda en az sizin kadar kurucu önderimizi severiz. yıllarca bizleri Atatürk düşmanı gibi göstermeye çalışarak sözde Atatürke sahip çıkmak yerine, önce gurur duyduğunu idda etdiğin Atatürke layik olmaya çalışcaksın. Bunu yapmanın llk yolunada Sn Cumhurbaşkanımızı baştacı yaparak başlayabilirsin. Ama siz militaryciler boş insanlarsınız. Madem bu kadar kendinize güveniyorsunuz bir sağ görüşlü müslüman biriyle tartışmaya cesaretiniz olsun.Çağdaşlık , demokratlık, Atatürkçülük sözle olmaz. Karşındakine tahammül edemiyen bu değerlere hiç sahip olamaz. Dinden korkan siz yarım akıllılara Atatürkü iyi öğrenmeye davet ediyorum. Atatürk bu vatanı İstanbul ve İzmir gibi şehirlerde yaşayan elit zümreyle değil( günümüz trmilitary takılan kendini üstün çağdaş görüp diğerlerini aşşağlıyan tipteki insanlarla ), vatan aşkıyla yanan Müslüman Anadolu halkıyla kurtardı Yüce Meclisi Dualarla Kuranı Kerimlerle açtı. Vefatından önceki son sözüde A.S. dır yani Allah'ın selamı üzerine olsundur. Bu buraya son yazışım sizin gibi boş insanlarla kaybetcek vaktim yok. Size son sözüm Atatürkün son sözüdür. A.S.

Adsız dedi ki...

Tayyip Mavi Marmara'yı ben gönderdip deyip peşinden inkar etti mi?Etti.
Tayyip yüz defa Gazze'ye gideceğim dedi? Gitti mi? Hayır.
Türkiye-israil ekonomik ilişkisi 2009'dan beri sürekli arttı mı?Arttı.

Sen daha ne ötüyorsun lan?

Altan Yılmaz dedi ki...

1.Arda bey paylaşım içim teşekkürler.Bilgi kirliliğinin alabildiğine çoğaldığı şu zamanda,sayenizde doğru bilgi sahibi oluyoruz.Yazılarınızı daha sık bekliyoruz.
2.Ben trmilitary sitesini takip eden birisiyim.Hatta site kapandığında gerçekten üzülmüştüm.Bir ara o kadar çok dandik üye aldılar ki sitenin kalitesi düştü.Siyaset ve kralcılık başladı, bir kısmını attılar ama hala varlar. Orası siyasi propaganda yeri olmamalı.Bilgi paylaşılmalı.

Ahmed dedi ki...

Abd nin suriyeye yaptığı füze saldırısını rusya nın suriye konuşlandırdığı hava savunma sistemleri neden önlemedi? önlemesi istenmedi mi? bu konuda yorumuz var mı?