29/08/2016

Fırat Kalkanı Harekâtı - 28.08.2016

Beşinci gününde Fırat Kalkanı, Cerablus ve Çobanbey merkezli olarak devam etti.

ÖSO birlikleri, Cerablus köprübaşından batıya ve güneye doğru ilerlemeye devam etti. Güneye inen kol, Münbiç'e 12km kadar yaklaştı; batıya doğru ise Çobanbey köprübaşından gelen grup ile mesafe 27km'ye kadar indi.

Cerablus'un güneyindeki hedeflere karşı Türk Hava Kuvvetleri'nin düzenlediği hava saldırıları fasılalarla devam etti. Bu arada Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, bombardımanda sivillerin hayatlarını kaybettiğini açıkladı. Bu iddia Başbakanlık tarafından yapılan bir basın açıklaması ile kesin bir dille reddedildi.


Harekâtta ÖSO birliklerinin ilerlemesi üç ana istikamette devam etmekte: Çobanbey'in (el Rai) doğusuna, Cerablus'un batısına ve Ceranlus'un güneyine (Münbiç'e) doğru. 28 Ağustos günü her üç yönde de önemli miktarda alan kontrol altına alındı:

İlk olarak Çobanbey'in doğusundaki Molla Yakup köyü ele geçirildi. ÖSO birlikleri burada iki Çeçen uyruklu IŞİD militanını esir aldı. Ardından ele geçirilen Ayyaşe ve Kersenli köylerinde de iki Çeçen IŞİD'li esir alındı. Müteakiben Gaberen, Silsile ve Haliloğlu köyleri de ele alındı.

Cerablus'un güneyine doğru ise Suraysat, Harabe ve Hucac köyleri, Türk Hava Kuvvetleri desteğinde ilerleyen ÖSO birlikleri tarafından PYD'den ele geçirildi. Buralardan hareket eden ÖSO birlikleri, Cerablus'un güneyindeki Suraysat, Harabe ve Hucac köylerini terör örgütü YPG ile aralarında çıkan çatışmalar sonucu ele geçirdi. Nezel Hüseyin köyünün de ele geçirilmesinden sonra ilerleme, Münbiç'e 12km mesafedeki Tohar köyüne doğru devam etti. Bu arada Avşariye, Kırata, Yukarı Amerne ve Um Rusa köyleri de yoğun çatışmalar sonucu ele geçirildi. Çatışmalarda 50 kadar PYD militanının öldürüldüğü bildirilirken, esir alınan militanlarla ele geçirilen teçhizatın görüntüleri paylaşıldı. Münbiç yolundaki kritik öneme sahip Sacır Suyu'na ulaşıldı.


Kaynak: @FıratKalkanı
Kaynak: Hüseyin Bozan

Amerne'de vurulan PYD mevzilerinde ele geçirilen silah ve cephaneler görüntülendi. Görüntülerde, Sırbistan'ın Yugoimport şirketi üretimi 120mm M62P3 havan mühimmatı dikkat çekiyor.

Bu arada Sultan Murat Tümeni askeri komutanı Albay Ahmet Osman, birkaç gün içerisinde TSK'nın desteğiyle Münbiç'i ele geçireceklerini söyledi. Öte yandan ÖSO, Münbiç'te SDG çatısı altında savaşan Araplara ayrılmaları için son kez çağrıda bulundu.

Öğle saatlerinde TSK'dan,

Özgür Suriye Ordusu tarafından Cerablus bölgesinde icra edilen harekatı destekleyen unsurlarımıza ateş açtığı tespit edilen terörist gruplara yönelik olarak, koalisyon kapsamında yapılan hava harekatı sonucunda, 25 PKK/PYD üyesi terörist etkisiz hale getirilmiş, söz konusu terörist gruplarca kullanıldığı tespit edilen beş bina imha edilmiştir.

Şeklinde bir basın açıklaması yayınlandı.

Akşam saatlerinde ise Başbakanlık Koordinasyon Merkezi'nden bir basın açıklaması yayımlandı. Açıklama şöyle:

Başbakanlık Koordinasyon Merkezinden; 
DAEŞ başta olmak üzere Suriye’deki terör örgütleri unsurlarından ülkemize yönelen tehditlerin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı (1) kapsamında bertaraf edilmesi, sınır hattımızın terör unsurlarından temizlenmesi, terör örgütlerinin kontrolü altındaki bölgelerde yaşayan ihtiyaç sahiplerine insani yardımların ulaştırılması ve DAEŞ’le Mücadele Uluslararası Koalisyonuna destek vermek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından desteklenen “Fırat Kalkanı” harekatı kapsamında 28/08/2016 tarihinde; 
1- Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Batı ve Güney yönüne doğru ilerlemesini sürdürmüştür. 
2- Cerablus (Karkamış) bölgesinde Amerina, Ayn El Bayda, Dabis, Balaban, Suraysat, Cebel Kussa, Kırk Mağara, Kırata, Aşağı Amerina ve Ez Zahiriyah köyleri terörist unsurlardan temizlenmiş ve ÖSO kontrolüne geçmiştir. 
3- Rai (Çobanbey) bölgesinde Ayyaşe, Şeyh Yakup ve Kersanlı köyleri terörist unsurlardan temizlenmiş ve ÖSO kontrolüne geçmiştir. 
4- Türk Kızılayı ekiplerince ihtiyaç sahiplerine insani yardım ulaştırılması ve sıcak yemek dağıtımına başlanmıştır. 27.08.2016 tarihinde 5.000 kişilik sıcak yemeğin dağıtımı gerçekleştirilmiştir. 
“Fırat Kalkanı” harekatı sırasında sivillerin vurulduğuna veya hedef alındığına ilişkin iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.  Suriye’de icra edilen harekat kapsamında bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için Türk Silahlı Kuvvetleri her türlü tedbiri almakta ve bu konuda azami hassasiyet göstermektedir. 
“Fırat Kalkanı” harekatı çerçevesinde yürütülen faaliyetlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesi, yanlış bilgilendirmenin önlenmesi amacıyla Başbakanlık Koordinasyon Merkezi üzerinden düzenli olarak bilgilendirme yapılmaya devam edilecektir. 
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 
(1) “Fırat Kalkanı Operasyonu” Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin DAEŞ ile mücadeleye yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürülmektedir.

Değerlendirmeler

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğini alan ÖSO'nun, oldukça süratli ve etkili bir şekilde yayılmaya ve çok sayıda köyü IŞİD ve PYD'den temizlemeye devam ettiği görülüyor. Harekât hızla Cerablus'tan tüm Halep'in tüm kuzey kırsalına, daha doğru bir ifadeyle Türkiye - Suriye sınırı boyunca geniş bir kuşağa yayılmış durumda.

Bu yayılma ve özellikle stratejik öneme sahip Münbiç ve el Bab gibi kentlerde yaşanacak kuşatma ve çatışmalar, bölgedeki Türk kara birliklerinin üzerindeki riskleri de geometrik olarak artırabilir. Bölgedeki IŞİD ve PYD unsurlarının elinde çok miktarda modern tanksavar güdümlü füzesi, büyük kalibreli havan gibi silah ve mühimmat bulunmaktadır. Cerablus'a gönderilen 5'nci Zırhlı Tugay'a ait M60A3 tank ve ACV-15 zırhlı muharebe araçları, bu tehdit ile başedebilecek beka kabiliyetine sahip değillerdir. Bölgedeki kazanımların korunması ve genişletilmesi için etkin, hızlı ve yüksek isabetli atış desteği ile kesintisiz keşif - gözetleme - istihbarat kabiliyetinin sağlanması gerekmektedir.

Özellikle IŞİD'in, Türk kamuoyunda şok ve dehşet yaratmak için bölgedeki birliklerimize karşı eylem girişiminde bulunması riski mevcuttur. Bu riski bertaraf etmek için operasyon bölgesinde istihbarat üstünlüğünün sağlanması ve korunması hayati önemi haizdir.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Eline saglik Arda. Sayende olan biteni derli toplu okuyoruz. OZellikle degerlendirme kismindaki yorumlarina katiliyorum. Harekatin devaminda M60'lerine yerine daha modern tanklarimizin on hatlarda goreve baslamasi, MARS-V Cobra kesif sistemlerinin ve IHA'larimizin 24/7 esasina gore bolgede kesif/gozetleme faaliyetlerine devam etmeleri supriz intihar veya ATGM saldirilarina karsi guvencemiz olacaktir. Cephenin gittikce derinlestigi ve Turkiyeden uzaklastigi icin Firtina obuslerinin vurus hassasiyeti duseceginden gudumlu Kasirga-G CNRS'lerinin devreye sokulmasi lazim.

Take care,
R

Rak dedi ki...

Günlük bilgiler için teşekkürler öncelikle. Ancak aklımı kurcalayan şu husus var; madem bu M60A3 tankları bir terörist grupta olan tank savar füzelere karşı dayanıklı dahi değil, o zaman bu tankların Silahlı Kuvvetlerde işi ne? Hatırladığım kadarıyla ikinci dünya savaşı sonrası teknoloji ve dizayna sahip. Acaba tankın kullanımı konusunda bir sınırlamamız olmadığı için mi tercih nedeni? Tşkler.

Adsız dedi ki...

Eline sağlık bir an önce m60 a3 ler yerine t modernizasyonuna uğramış tanklar ve leo 2a4 ler cepheye gönderilmeli acvlerim yerine modwrn zpt ler getirilmeli

Cemal KALINTAŞ dedi ki...

Arda bey sözü geçen tankların TSK envanterindeki ağırlıgı nekadar. Yani modern tank ve tabir i caiz ise de mode tank oranımız nedir bilginiz varmı acaba

ALFACINO dedi ki...

Merhaba,

Sivil kayıp iddiaları Türkiye'yi sıkıştırmak için kullanılıyor ve muhtemelen yalan çünkü 2013'teki Banyas katliamının fotoğraflarını kullanıyorlar. SOHR'da sağı solu pek belli olmayan ve güvenilir bulunmayan bir organizasyon. İngiltere'de yerleşik bir kuruluş/grup. Genelde doğru haber verir ama ara sıra şeytanın işine yarayacak saçma iddiaları da yayınlar. Bir tür gizli dezenformasyon kuruluşu da olabilir.

Benim kanaatim orada en azından İsrail modernizeli M60 Sabra'lar olmalıydı. Çıplak M60 ları oraya göndermek intihar. Bina vs. ile sütre almadan korunmak mümkün değil. Diğer tankların da acilen reaktif zırhla modernize edilmeleri gerek mümkünse. Vuruş noktası ve açıya göre de değişir ama hatırlarsanız Başika'daki tankımız vurulduğunda ufak bir hasarla ve can kaybı olmadan atlatmıştık.

PKK çok geniş bir alana çok kısa sürede yayıldığından aldığı yerlerde büyük oranda tutunamaz ABD hava desteği olmadan.Ama bu arada tanksavarlarla ağır kayıp ta verdirebilir. Manbij için aynı şeyi söyleyemem.
12-13 yaşındaki çocukları bile kaçırıp zorla askere alıyor PKK her yerde. Geçenlerde kaçan 15 yaşındaki bir çocuğun kafasına sıktılar. PKK'da alan hakimiyeti için adam sıkıntısı var ve bence böylesi bir yoğun çatışma durumunda ABD olmaksızın ikmalsiz dayanamaz.

PKK nın yanında yer alan arap unsurlar bildiğim kadarıyla ağırlıklı olarak muhalifler tarafınan dışlanan uyuşturucu tic, adam kaçırma vb. işlerle bağlantılı çete tipi yapılanmalar.Para vs. için ABD ye bağımlıdırlar.

IŞİD hakimiyetindeki Bab vb. konumlara ilerlenecekse oraları almak çok daha zor olacak.

Bu arada Rusya'nın nereye kadar yeşil ışık yaktığını da biz değil ama Devlet biliyor muhtemelen.

Saygılar,

Özgün.