26/08/2016

Fırat Kalkanı Harekâtı - 25.08.2016

Fırat Kalkanı Harekâtı'nın ikinci günü görece sakin geçti.

Cerablus'a yerleşen ÖSO unsurları, şehrin çevre emniyetini aldılar.

Günün en önemli haberi, Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın Cerablus'a gelmesiydi.

Harekâta ilişkin, hükümet çevrelerine yakınlığı ile bilinen gazeteci Abdülkadir Selvi bazı bilgileri paylaştı. Selvi'nin aktardığı bilgilerin öne çıkanları şöyle:


  • TSK ve ÖSO karma konvoyunun Suriye sınırından içeri girmesinden sonra ABD Hava Kuvvetleri'ne ait A-10 Thunderbolt II tipi taarruz uçağı, yol boyunca yakın hava desteği sağlayarak ABD'nin sembolik desteğini gösterdi.
  • Suriye'ye, Kara Kuvvetleri'ne ait 16 ana muharebe tankı ile 13 - 14 zırhlı muharebe aracı ile 1,800 - 2,000 civarı ÖSO üyesi girdi. Giriş yapan grubu Suriye'de 3,000 civarında ÖSO mensubu karşıladı.
  • Harekât öncesinde istihbarat, keşif ve yol güvenliğini sağlamak üzere ÖKK ve MİT personeli bölgeye sızdı, küçük çaplı nokta operasyonlar gerçekleştirildi.
  • Harekâta ÖKK'dan 30'ar kişilik altı tim katıldı. Toplam katılan TSK personeli sayısı 450. Selvi'nin aktardığına göre harekâtı gidişatına göre bu sayının 15,000'e kadar çıkması söz konusu.
  • Hava Kuvvetleri'ne ait bir E-7T havadan erken ihbar ve komuta kontrol (HEİK), bir KC-135R tanker uçağı ile bir arama - kurtarma uçağı (kuvvetle muhtemel CN-235M) destek verdi.
  • Harekâtın tamamlanmasından sonra sınırlı sayıda bir gücün içeride tutulması planlanıyor.

Korg. Zekai Aksakallı Cerablus'ta
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) yer alan bir analize göre, harekâta katılan ÖSO şemsiyesi altındaki grupların tam listesi şöyle: Sultan Murad Tugayı, Şamlılar Cephesi, Feylak eş-Şam, Ceyş el-Nasr, Ceyş el-Tahrir, Hamza Fırkası, Liva el-Mutasım, Nureddin Zengi Tugayı, 13. Tümen ve Liva Sukur el-Cebel.

25 Ağustos günü saat 0930 sularında 10 adet tank, beraberlerinde iş makinaları olduğu halde Karkamış'tan sınırı geçti. Suriye içlerine doğru 1 - 2km giden tanklar, kısa süre sonra geri döndüler.

Öğle saatlerinde basın kaynakları tarafından, Özel Kuvvetler Komutanlığı Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın Cerablus'ta olduğu haberi geçildi. Aksakallı'nın, önce Keklice köyüne, ardından da Cerablus'a gittiği, buradaki ÖSO mensupları ile sohbet edip lider kadro ile bir toplantı yaptığı bildirildi.

Gece saatlerinde, TSK tarafından harekâtla ilgili bir basın açıklaması yapıldı. Açıklama şöyle:
TARİH : 26 Ağustos 2016
SAAT : 00:20
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğimizi artırmak ve Koalisyon Güçlerine destek vermek maksadıyla; 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan “FIRAT Kalkanı Harekâtı” devam etmektedir.
Harekât, ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve BM sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı ile BM’nin DEAŞ’la mücadeleye yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürülmektedir.
Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgemizde güvenlik riski doğuran Suriye kuzeyinde icra edilen koalisyon harekâtına destek veren Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri almakta ve bu konuda azami hassasiyeti göstermektedir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Yine gece saatlerinde Afrin bölgesindeki Tel Rıfat, Matar Minnag ve Şeyh İsa'daki PYD mevzilerinin Türk topçusu ve/veya Türk Hava Kuvvetleri tarafından bombalandığına dair bilgiler gelmeye başladı, ancak bu bilgiler teyit edilmedi.


Değerlendirmeler

Harekâta ABD, Rusya, İran ve Avrupa Birliği'nden yüksek perdeden bir tepki gelmemiş olması dikkat çekicidir. Harekâttan önce Rusya ile bir tür mutabakat ya da iletişim mekanizmasının tesis edilmiş olduğu kesindir: Türk Hava Kuvvetleri'nin geçen yıl Kasım ayında Rus jetinin düşürülmesinden bu yana Suriye sınırı boyunca ilk kez varlık göstermesi de bunun bir göstergesi.

Cerablus'un takviye edilmesi ve Türkiye ile kesintisiz bir ikmâl hattının kurulması, Türkiye'nin IŞİD ve PYD'ye karşı stratejisi açısından büyük önem taşıyor. Cerablus'a kadar olan bölgede, 25 Ağustos sabahı gibi devriye maksatlı giriş - çıkışların devam edeceği öngörülebilir.

Türk birliklerinin Cerablus içine girmediği, kentine çevre emniyetini sağladıkları bildirilmekte. Bu aşamada PYD'nin, özellikle ABD ile karşılıklı çıkarları gereği Türk askerini doğrudan hedef almaktan kaçınması kuvvetle muhtemeldir. Ancak aynı durum IŞİD için geçerli değildir. Bu örgütten kaynaklanan araca monteli el yapımı patlayıcı ve tanksavar güdümlü füze tehdidi son derece yüksektir. Türkiye'nin harekâtta kullandığı M60A3 ana muharebe tankları ve ACV-15 zırhlı muharebe araçlarının beka seviyesi, IŞİD'in elinde olduğu ve Irak ve Suriye'de kullanageldiği tanksavar füze ve roketlerin büyük kısmına karşı oldukça düşüktür. Söz konusu tehdidin bertaraf edilmesi için bölgedeki birliklerin en üst seviye ISR desteğine sahip olması hayati önem taşımaktadır.

Eğer güney - güneybatı (el Bab) yönüne doğru inilmeye devam edilecekse, harekâtın boyut ve kapsamı büyük ölçüde genişleyecektir. El Bab'da güçlü bir IŞİD varlığı bulunmaktadır. Buranın temizlenmesi, bölgedeki ÖSO varlığının sağlamlaştırılması (ve dolayısıyla Rojava'nın tamamlanmasının önlenmesi) açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak bu, bir o kadar da zor bir hamle olacaktır.

Türk topçusu ve hava kuvvetlerinin diğer kantonlardaki PYD unsurlarını baskı altına alması, Fırat Kalkanı Harekâtı'nın kazanımlarını sürdürmek için faydalı olabilir. Ancak harekâtın gidişatı ve askeri alanda atılacak adımların, Türkiye'yi siyasi olarak ABD ve/veya Rusya ile bir çatışma rotasına sokma riski mevcuttur.


Hiç yorum yok: