İsviçre, hava kuvvetleri hizmetindeki Northrop F-5E/F Tiger savaş uçaklarını yeni nesil modern bir savaş uçağı ile değiştirmek için Partial Tiger Replacement (Tiger Kısmî İkamesi) adlı bir tedarik programı yürütüyor. Proje kapsamında Teklife Çağrı Dosyası 07.01.2008 tarihinde yayınlandı. Saab JAS-39C/D Gripen, Eurofighter EF-2000 Typhoon ve Dassault Rafale ile teklif verdi. [1]
Her ne kadar tedarik edilecek uçak sayısı 20 - 30 arası gibi çok yüksek olmayan bir miktarla sınırlı olsa da, ihale özellikle Eurofighter ve Dassault arasında büyük çekişmeye sahne oldu. Zira her iki firma da dünya çapında çok iddialı projelerde rakiplerdi ve İsviçre ihalesindeki teknik değerlendirme ve karşılaştırma sonuçları, bu uçakları söz konusu büyük ihalelerde avantajlı konuma geçirebilirdi.
İhale süreci devam ederken, İsviçre Hava Kuvvetleri'nin teknik değerlendirme raporunun basına sızması ve raporun içeriği büyük gürültü kopardı. Zira rapor, teknik olarak Dassault Rafale'yi ilk sıraya koyarken pek çok kriterde Eurofighter Typhoon'un beklentilerin son derece altında bir kabiliyete sahip olduğu dikkat çekiyordu. Üçüncü aday olan Gripen ise en düşük maliyetli çözüm olarak öne çıkıyordu.[2]
Tüm bu gürültüden sonra 30.11.2011 tarihinde Gripen'ın seçildiği duyuruldu. 100% oranında offset içeren teklif ile İsviçre Saab'dan 22 adet Gripen E alacak. Gripen NG modeli üzerine şekillendirilmiş bu uçaktan aynı zamanda İsveç Hava Kuvvetleri de kısa süre önce tedarik kararı almıştı.
İşte bu projenin ayrıntıları için Air Forces Monthly dergisinden Georg Mader, emekliye ayrılmadan hemen önce İsviçre Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Markus Gygax ile bir röportaj gerçekleştirdi. Sorulara oldukça açıksözlü ve ayrıntılı yanıtlar veren Gygax'ın beyanlarının satır aralarında modern hava kuvvetlerinin önündeki teknik ve ekonomik soru ve sorunlara dair ipuçları da bulmak mümkün.
Air Forces Monthly dergisinin Ocak 2013 sayısında yayınlanan röportajın Gripen tedarik projesi ile ilgili kısmını Türkçe'ye çevirerek aşağıda sundum. Ayrıca kendi değerlendirmelerimi de sonuna ekledim.
Her ne kadar tedarik edilecek uçak sayısı 20 - 30 arası gibi çok yüksek olmayan bir miktarla sınırlı olsa da, ihale özellikle Eurofighter ve Dassault arasında büyük çekişmeye sahne oldu. Zira her iki firma da dünya çapında çok iddialı projelerde rakiplerdi ve İsviçre ihalesindeki teknik değerlendirme ve karşılaştırma sonuçları, bu uçakları söz konusu büyük ihalelerde avantajlı konuma geçirebilirdi.
İhale süreci devam ederken, İsviçre Hava Kuvvetleri'nin teknik değerlendirme raporunun basına sızması ve raporun içeriği büyük gürültü kopardı. Zira rapor, teknik olarak Dassault Rafale'yi ilk sıraya koyarken pek çok kriterde Eurofighter Typhoon'un beklentilerin son derece altında bir kabiliyete sahip olduğu dikkat çekiyordu. Üçüncü aday olan Gripen ise en düşük maliyetli çözüm olarak öne çıkıyordu.[2]
Tüm bu gürültüden sonra 30.11.2011 tarihinde Gripen'ın seçildiği duyuruldu. 100% oranında offset içeren teklif ile İsviçre Saab'dan 22 adet Gripen E alacak. Gripen NG modeli üzerine şekillendirilmiş bu uçaktan aynı zamanda İsveç Hava Kuvvetleri de kısa süre önce tedarik kararı almıştı.
İşte bu projenin ayrıntıları için Air Forces Monthly dergisinden Georg Mader, emekliye ayrılmadan hemen önce İsviçre Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Markus Gygax ile bir röportaj gerçekleştirdi. Sorulara oldukça açıksözlü ve ayrıntılı yanıtlar veren Gygax'ın beyanlarının satır aralarında modern hava kuvvetlerinin önündeki teknik ve ekonomik soru ve sorunlara dair ipuçları da bulmak mümkün.
Air Forces Monthly dergisinin Ocak 2013 sayısında yayınlanan röportajın Gripen tedarik projesi ile ilgili kısmını Türkçe'ye çevirerek aşağıda sundum. Ayrıca kendi değerlendirmelerimi de sonuna ekledim.
AFM: Neredeyse 5 yıldır İsviçre Hava Kuvvetleri’nin komutanısınız. Görev süreniz içinde F/A-18 modernizasyonu ve çeşitli tedarik programları ve en son olarak da “Super Gripen” seçimini gerçekleştirdiniz. Küçük bir hava kuvvetleri için “çift başlı mızrak” yapısının gerekli olduğuna inanıyor musunuz?
Markus Gygax (sağda), İsveç Hava Kuvvetleri'ne ait bir Gripen kokpitinde (Fotograf: FXM.se) |
Gygax: (Gülerek) Sorunuzun asıl niyetini biliyorum – özellikle F/A-18 Hornet’in uzun vadedeki geleceği ile ilgili. İnanın, Tiger İkâmesi tartışmaları sırasında da bu konu sıkça gündeme geldi. Hayattaki her şey gibi her çözümün kendine göre artı ve eksileri vardır. Tek tip çözümü, işletme giderleri, teşkilat ve ikmâl açısından avantajlara sahiptir ancak tüm filoyu etkileyebilecek teknik bir sorun ortaya çıktığında tüm filonuz yerde kalır. İki farklı tip çözümü daha pahalı olabilir ancak bir tip uçuştan çekildiğinde hava sahanızı korumak elinizde yedek unsurunuz bulunacaktır. İlaveten her iki tipi de, söz gelimi 15 yılda bir aynı anda değiştirmediğiniz için her zaman en son teknolojiyi seçme şansınız olacaktır.
AFM: Gripen E’nin seçimindeki esas neden de, bu en son teknolojiyi yakalama çabası mıydı? İhalede ayrıca Dassault Rafale ve Eurofighter Typhoon da vardır ve üreticileri ürünlerinin teknoloji harikası olduğunu, bazı konularda Gripen E’den daha ileri olduuklarını iddia ediyorlardı.
Gygax: Bizim için evet, sanırım. ABD’nin en son nesil F-22 ya da F-35 tasarımları haricinde ufukta çığır açan, devrimsel bir tasarım görünmüyor. Bu iki (uçak) stealth avantajına sahipler ancak öte yandan, düşük görünürlüğü elde etmek için aerodinamikten verdikleri feragatlar var. Silahlarını gövde içinde taşımak zorundalar. Bazı senaryolarda F-35 harici yakıt tankları ve dış istasyonlarda silah taşımak zorunda kalacak. Dolayısıyla stealth uçaklarda öyle ya da böyle verilen ödünler söz konusu. Dünya geneline baktığımda, Gripen, Rafale, Eurofighter gibi kapsamlı tasarımlar ve en son nesil Rus yapımı Flanker gibi uçaklar, makûl maliyetlere sahip teknoloji harikası platformlardır. Ve önümüzdeki birkaç on yıl boyunca da böyle kalacaklar. Dolayısıyla, benim için uçak değil, taşıdığı sensör ve silahlar önemlidir. İşlemci gücü, durumsal farkındalık, insan-makina arayüzü – tüm bunlar uçak tipinden bağımsızdır.
AFM: Tüm bu nitelik ve kabiliyetler, tek koltuklu Gripen E modelinde mevcut mudur? Bu uçak değerlendirme raporunuzda sonuncuydu.
Gygax: Kesinlikle. JAS-39 en düşük kabiliyetli olarak değerlendirilirken, bu her üç jet arasında etkinlik kriterlerine göre idi – tek motor olarak çift motorlu uçaklara karşı idi. Bunu en başından beri biliyorduk. Ancak Gripen NG tanıtım uçağındaki AESA radarı gibi sensör sistemleri ile rakiplerinin önüne, düşük maliyetini koruyarak geçti. Aynı durum öngörülen elektronik harp ve özsavunma sistemleri için de geçerli. Dolayısıyla barış zamanı hava sahasının denetimi, gerginlik dönemlerinde korunması ve çatışma dönemlerindeki vuruş görevlerinin tamamını karşılamaktadır.
AFM: Bu, İsviçre Hava Kuvvetleri’nde suların durulduğu anlamına mı geliyor? Basına sızan raporlara göre kuvvet içinde, en az kabiliyetli adayın seçilmesi iddiası ile oldukça hararetli tartışmalar yaşandı. Ayrıca siyasilere, Rafale’nin tavsiye edildiği raporlarda imzanız var.
Gygax: Evet ve o imzalarımın hala arkasında duruyorum! Rafale en kapsamlı çözüm olurdu. Ancak esas soru, seçim bizim gelecekteki ihtiyaçlarımıza uyacak mı ve yeni teknolojileri kapsıyor mu? Ve Gripen E bunlara sahiptir. Ayrıca tedarik edilebilecek jetlerin sayısı da aynı derecede önemlidir. Nitelik de nicelik kadar öneme sahiptir, özellikle küçük bir ülke için. Küçük bir hava sahası için, ikaz süresi büyük önem taşımaktadır ve bazen hava sahası içinde devamlı uçuyor durumda olmanız gerekir. Dolayısıyla, göreve müsait uçakların sayısı kritiktir. Diğer ülkelerin hava kuvvetleri komutanları ile yaptığım konuşmalara dayanarak söyleyebilirim ki, uluslararası standartlarda bu oran, 40 – 50% civarındadır. Bu veriyi teyit edebilecek şekilde Hornet ile 15 yıllık tecrübemiz bulunuyor. Bu yüzden de bir komutan için filonun harbe hazırlığı önemli bir kriterdir. 22 Gripen E ve 35 F/A-18 ile, emekliliğimde rahatça seyredebileceğim bir şemsiye kuvvetine sahip olacağız.
AFM: Huzurlu Avrupa’nın ortasındaki küçük İsviçre için 55 savaş jeti ile aşırı silahlanmış olacağı iddiasını nasıl yanıtlıyorsunuz? Örneğin komşu Avusturya’nın sadece 15 Eurofighter’ı bulunuyor.
Gygax: Avusturya’da olanların askeri bir arka planı bulunmuyor ve tamamen siyasi nedenlerle vuku buldu. Orta Avrupa’da hava muharebesini de içeren bir savaşın sadece matematiksel bir risk olduğu doğrudur. İsviçre için bu, Almanlar’a ve Amerikalılar’a karşı önleme uçuşlarına çıktığımızdan bu yana 70 yıldır gerçekleşmedi. Ancak savaş jetlerimizin görevleri günlük rutindir – yılda 300 – 400 kez kimlik belirtmeyen ya da teşhis edilemeyen radar temaslarına karşı havalanmaktadırlar. Halihazırda gece ve kötü hava koşullarında önleme ve devriye görevlerine çıkmakta, sadece Hornetler’in kullanılabilmesinden dolayı zafiyetimiz mevcuttur. Sadece 33 jetin kullanılmasından dolayı yeterli uçaktan mahrum kalma olasılığı vardır, özellikle gerginlik dönemlerinde. Bu bir “aşırı silahlanma” meselesi değil, devamlılık ve sürdürülebilirlik meselesidir.
AFM: İsveç – İsviçre girişimi bir şemsiye anlaşmasını kapsıyor. İsviçre Hava Kuvvetleri’nin tanında RUAG, Saab, FXM ve diğer kurum ve kuruluşlar yer alıyor. Birlikte nasıl çalışacaklar? Şimdiye kadarki performanslarından memnun musunuz?
Gygax: Evet memnunum. 1960’lardaki sıkıntıları müteakiben, önemli dersler edindik. 110 adet Northrop F-5E/F Tiger’ın hizmete alınmasıyla –ki 54 adedi halen faaldir- ve F/A-18’in tedariği ile büyük aşamalar kaydettik. RUAG tarafından Hornet için parça montajı ile birlikte İsviçre ekonomisi için önemli offset payları aldık, süreç güzel işledi.
AFM: Ancak bu sefer RUAG Gripen E’nin üretiminde yer almayacak…
Gygax: Bu doğru; uçaklar İsveç’te üretilecekler, çünkü sipariş miktarı İsviçre’de üretimi makûl kılmayacak kadar küçük. Ancak ulusal sanayi şirketlerimiz tabi ki destek ve ikmal süreçlerinde yer alacaklar. Hizmet içi destek sözleşmeleri ile RUAG ve diğer kuruluşlar görev alacaklar.
AFM: Anlaşma kapsamında bir de geçici çözüm yer alıyor. Ayrıntı verebilir misiniz?
Gygax: Elbette. Proje en başından beri F-5 ikame projesi olarak ele alındı. Federal konsey şimdi F-5’leri 2021’den önce değiştirmek istiyor. İsveçle varılan anlaşma uyarınca, halen İsveç Hava Kuvvetleri’nde bulunan 11 adet Gripen C/D kiralanacak. Bu kiralamanın maliyeti yıllık CHF44 milyon (yaklaşık USD48.42 milyon) olacak, 54 F-5’in bize yıllık işletme maliyeti CHF48 milyondur (yaklaşık USD52.82 milyon). Kiralanan Gripen’larla İsviçreli pilotlar Gripen E’ye tekamül eğitimlerini alacak, böylelikle geçiş sürecinde yaşanabilecek gecikmeleri azaltacaklar. İsveçliler de benzer bir şey yapacak; Gripen D’de eğitim alarak Gripen F yatırımı yapmayacaklar.
AFM: Gripen E ile birlikte keşif ve yer taarruz gibi “kaybedilmiş” kabiliyetleri tekrar edineceğiniz doğru mu?
Gygax: Bu doğru. Mirage IIIRS (keşif) ve Hunter (yer taarruz) uçaklarının emekliye ayrılması ile yitirilen bu kabiliyetler tekrar kazanılacak. 22 Gripen’ın tartışmasız ana görevi hava savunma iken, 4 tanesini Rafael Reccelite sistemi ile donatmayı ve sekiz tanesini de henüz belirlemediğimiz bir tipte güdümlü silah ile donatarak hava yer görevlerine uygun hale getirmeyi planlıyoruz.
AFM: İsviçre Gripen E’leri Meteor görüş menzili ötesi (BVR; Beyond Visual Range) füzelerini taşoyacak mı?
Gygax: Evet taşıyacaklar. Meteor halihazırda sipariş paketine dahil. Bu bizim için çok önemli – tekraren, yeni nesil teknolojiler. Eğer uçağın gövdesi güç bakımından en üst seviyede değilse rakipleri ile başa çıkmak için sensörleri ve silahları en üst seviyede olmalı. Meteor, tırmanma oranı ya da ivmelenme açısından ne zafiyet varsa hepsini telafi edecek. Hornet’teki AIM-120’nin en mantıklı halefidir.
AFM: İsviçreli siyasiler ve kamuoyu, Meteor gibi üst seviye bir silah sistemi talebinizi nasıl karşılıyor?
Gygax: (Gülerek) Ah, gayet pragmatik diyebilirim. F/A-18 ve diğer askeri konular ile ilgili halkoylamalarında gördüğümüz üzere, çoğunluk ordunun varolma nedeninin ulusal savunma olduğunu ve bunun da sadece hava üstünlüğü ile mümkün olduğunu anlıyor ve destekliyor. Ayrıca barış zamanında BVR kabiliyetine sahip olmak zorunda olmadığınızı da biliyorlar. Hava devriyesi için çoğu durumda makinalı top yeterlidir, ancak dünya çağındaki diğer pek çok ülkenin platformları BVR silahları ile donatılınca konuştuğum çoğu politikacı benzer kabiliyetlere İsviçre’nin de sahip olması gerektiği konusunda hemfikir oldular. Sanırım nüfusumuzun çoğu da buna katılacaktır, zira Avusturya da dahil hiç kimse önümüzdeki 20 yılda ne olacağını bilemez. Kuzey Afrika’ya bakarsanız iki yıl sonrasını bile görememekteyiz. Her ciddi insan hazır olmanın akıllıca olduğunu söyleyecektir ve biz İsviçreliler’in çoğunlukla aşırı ciddi olduğumuz söylenir.
AFM: Ya Federal Konsey askeriyenin ilk başta istediği gibi, Rafale ya da Typhoon yönünde karar alırsa?
Gygax: O zaman kamuoyu bizi çarmıha gerer sanırım. Biz daima hesaplanan ömür devri maliyetlerine dikkat ettik. 22 Gripen E’nin yıllık işletme maliyeti yaklaşık CHF100 milyon (yaklaşık USD110 milyon) olacak. Ancak kesinlikle haklısınız, en düşük maliyetli platform seçildiği için basında çok yaygın tartışmalar beklemiyordum. Yanılmışım. Ancak 2014 yılındaki halkoylaması, eğitim ve tanıtım ile kazanılabilir, siyaset ve parti işleri ile değil. Eğer tarafsız İsviçre Ordusu istiyorsak, iyi donatılmasını sağlamalıyız. Bu gerçekler, askerler ve siyasiler tarafından halka doğru anlatılmalıdır.
AFM: “Zorunlu olmayan ama geleneksel” halkoylamasında halka ne sorulacak? Özellikle tip ve sayı konusunda?
Gygax: Savunma Bakanı (Ueli Maurer), 10 yıl boyunca yıllık CHF300 milyon bütçeli bir Gripen Kaynak Fonu eklemeyi istiyor. Ordu için tüm harcamaların toplamı yıllık CHF4.7 milyar olacak. Meclis önümüzeki yıl, bunu halkın onayına sunma kararı verecek. Tip için değil ama svunma bütçesindeki bir fon için onay olacak. Eğer reddedilirse Girpen E tedarik edilemez. Ama eğer kabul edilirse, pakette ne olacağına dair bir tartışma olmayacak.
* * *
Değerlendirme
Gygax'ın sözlerinin de teyit ettiği üzere, İsviçre'nin tercihinde "maliyet - etkinlik" ana kriter olarak rol oynamış görünüyor. Bu tercihi yaparken sadece kabiliyet göz önüne alınmamış, kabiliyetin hangi maliyetlerle sunulduğuna dikkat edilmiş. Gygax, kişisel olarak, münferit kriterlerde en kabiliyetli uçağın Rafale olduğunu ve bu fikrinin de değişmediğini söylüyor. Ancak hem yeni nesil teknolojilere uygunluk hem de bu kabiliyetleri sunma maliyetinin düşüklüğü açısından en iyi adayın Gripen olduğunu ekliyor.
Ancak Gygax'ın beyanatında en dikkat çekici kısım, kendisi için en makbul savaş uçağını tanımladığı bölüm. Zira Gygax uçağın kendisinden ziyade taşıdığı sensör ve silah sistemlerinin önemli olduğunu; elektronik donanımın kapasitesi, insan - makina arayüzü ve algılayıcıların fark yarattığını kaydediyor. Bu, platformdan ziyade sensöre ve ağ kabiliyetine odaklanan modern yaklaşımı yansıtan bir duruş. Bu anlayışın bir uzantısı olarak uçak sadece bir taşıyıcı platform niteliği taşımakta. Dolayısıyla platformdan esas beklenen, söz konusu "taşıma" görevini düşük maliyetli ve uzun süreli yapabilmesi. Bir başka deyişle işletme - idame maliyetinin düşük olması ve yeni teknolojileri ve yeni sistemleri kabul edebilecek esneklikte bir hacim, genişleme imkânı sağlayabilmesi.
Ayrıca F-22 ve F-35 ile Avrupa ve Rus uçaklarını karşılaştırırken, stealthi yani radara yakalanmama özelliğine bir eleştiri getirdiği de söylenebilir. Ana amacın azami stealth'den ziyade makûl seviye stealth ama azami maliyet - etkinlik olduğu ve şahsen de savunduğum bir anlayışın yansıması olarak kabul ettim Gygax'ın sözlerini.
Bir gün bunun gibi açıksözlü, samimi ve doyurucu mülâkatları Türkiye'de de okuyabilmeyi umuyorum.
Notlar
[1]: Projenin tarihçesi ve ayrıntıları için bkz: "Switzerland Replacing Old F-5 Fighters with New Gripen": http://www.defenseindustrydaily.com/switzerland-replacing-its-f-5s-04624/
[2]: Rapora erişim için: https://docs.google.com/file/d/0BzKGiAa7CiQla052a1V4OVdNS1U/edit?usp=sharing
5 yorum:
süüper bilgi güzel olmus
Bizden bu kalibrede bir kurmaylık beklemeyin.İç politika, lojman, orduevi yazkampı, basında yayınlanmayan maaş bordosu, çocukları devlet kademesinde işe sokma vb gibi taktik konular üzerine bizdeki beyin fırtınaları.
bu değerlendirme geçen zamana rağmen geçerliliğini koruyor, sanırım bizim hürjet böyle bir uçak olacak.
Gripen E ile Gripen NG arasinda ne gibi far var acaba ?
E(tek) ve F(çift kişilik) NG yani next generation(yeni nesil) olarak adlandırılıyor. Zannettiğiniz gibi ayrı bir model değil!
Yorum Gönder