Tam 5 sene oldu... Böyle söyleyince ve yazınca kolay geliyor ele ve dile. Ancak o kadar da kısa bir süre değil aslında, geriye bakınca ve geridekileri düşününce.
Siyah Gri Beyaz bloguna ilk yazıyı koymamın üzerinden tam 5 sene geçti. İlk yazı, "Ejder ve Kaplan - I: Çin'in J-10 Projesi", Turkish Defence forumu için hazırladığım bir makalenin ilk bölümü idi. Zaten Siyah Gri Beyaz'daki ilk yazıların çoğu, gerek Turkish Defence gerekse daha sonradan Savunma ve Strateji Forumu'ndaki yazılarımın görece uzun ve emek harcanmış olanlarından oluşur.
Aslında Siyah Gri Beyaz'ın ilk doğuşu çok daha önce, 2004 ilkbaharı idi. Çektiğim fotografları, aklıma esen bir iki satır yazıları koyuyordum. Ancak bugünkü haline, yani üzerinde düşündüğüm, yazıp çizdiğim şeylerle ilgili kişisel bir internet günlüğüne dönüşmesinin miladı, 26 Nisan 2005'in o ilk saatleridir. Savunma alanında düzenli yayın yapan blog sayısı dünya çapında sınırlıyken o zamanlar, tamamen Türkçe savunma - strateji ağırlıklı konulara eğilen bir kişisel site ile kiminle neyi paylaşacağımı düşünmemiştim o gün. Sadece yazacaktım, kafamdakileri ve öğrendiklerimi.
Siyah Gri Beyaz bloguna ilk yazıyı koymamın üzerinden tam 5 sene geçti. İlk yazı, "Ejder ve Kaplan - I: Çin'in J-10 Projesi", Turkish Defence forumu için hazırladığım bir makalenin ilk bölümü idi. Zaten Siyah Gri Beyaz'daki ilk yazıların çoğu, gerek Turkish Defence gerekse daha sonradan Savunma ve Strateji Forumu'ndaki yazılarımın görece uzun ve emek harcanmış olanlarından oluşur.
Aslında Siyah Gri Beyaz'ın ilk doğuşu çok daha önce, 2004 ilkbaharı idi. Çektiğim fotografları, aklıma esen bir iki satır yazıları koyuyordum. Ancak bugünkü haline, yani üzerinde düşündüğüm, yazıp çizdiğim şeylerle ilgili kişisel bir internet günlüğüne dönüşmesinin miladı, 26 Nisan 2005'in o ilk saatleridir. Savunma alanında düzenli yayın yapan blog sayısı dünya çapında sınırlıyken o zamanlar, tamamen Türkçe savunma - strateji ağırlıklı konulara eğilen bir kişisel site ile kiminle neyi paylaşacağımı düşünmemiştim o gün. Sadece yazacaktım, kafamdakileri ve öğrendiklerimi.
Ancak bugün baktığımda, gönül rahatlığı ve tatmin edici bir doygunluk hissi ile "iyi ki başlamışım, iyi ki baskılara boyun eğmemişim, iyi ki pes etmemişim ve iyi ki 'damn the torpedoes, full speed ahead!' demişim" diyorum.
5 senedir ağırlıklı olarak savunma sanayi, askeri tarih ve uluslararası politika ağırlıklı düşüncelerimi, yazı / makale ve çalışmalarımı ve kimi zaman da beğendiğim makaleleri paylaşmaktayım. Siyah Gri Beyaz'ın benim için iki anlamı var:
1. Siyah Gri Beyaz ardımdaki izdir, ayak izimdir, kişisel mütevazi eserimdir.
2. Siyah Gri Beyaz, okuyucuya öğrendiklerimi, düşündüklerimi ve hissettiklerimi aktaran bir ulaktır, vesikadır.
Bu 5 seneyi benimle birlikte geçiren; vaktini, ilgisini ve dikkatini ayıran okuyucuya en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
5 senedir ağırlıklı olarak savunma sanayi, askeri tarih ve uluslararası politika ağırlıklı düşüncelerimi, yazı / makale ve çalışmalarımı ve kimi zaman da beğendiğim makaleleri paylaşmaktayım. Siyah Gri Beyaz'ın benim için iki anlamı var:
1. Siyah Gri Beyaz ardımdaki izdir, ayak izimdir, kişisel mütevazi eserimdir.
2. Siyah Gri Beyaz, okuyucuya öğrendiklerimi, düşündüklerimi ve hissettiklerimi aktaran bir ulaktır, vesikadır.
Bu 5 seneyi benimle birlikte geçiren; vaktini, ilgisini ve dikkatini ayıran okuyucuya en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
M. Arda MEVLÜTOĞLU
Ankara, 28.04.2010
3 yorum:
Tebrikler Arda kardes. Iyi ki varsiniz. Siyah Gri Beyaz ismini nasil sectiniz, paylasabilirmisiniz? Tum yazilariniz hem bilgilendirici, hem de dusundurucu. Ayrica bazi konularda yaptiginiz yazismalari da takdirle izliyoruz; ornegin Uygur kardeslerimiz hakkinda yazmis olduklariniz. Sevdigim bir Uygur turkusunun linkini ekliyorum. Uygun degilse lutfen siliniz.
Selamlar.
http://www.vidoemo.com/yvideo.php?i=SDdDQm9mcWuRpWTdMNnM&uyghurum
Çok teşekkür ederim güzel sözleriniz için.
"Siyah Gri Beyaz" adı aslında "hayatta her ley siyah ve beyazdan ibaret değildir, arada griler de vardır" sözünden geliyor. Bir bakıma hayatın üç ana rengi. Zaten bu yüzden de sloganında "bulanık mantık" ifadesini seçmiştim; mühendislik eğitimimde çok ilgimi çeken ve zevk aldığım bir konu idi.
Gönderdiğiniz video için de ayrıca çok teşekkür ederim. Ne zaman ki bir Uygur türküsünü, bir dombra namesini "gerçekten" dinlemeyi hatırlarız, o zaman bu kardeşlerimizi tekrar hatırlarız diye düşünüyorum.
Sevgiler,
Arda abi ben bir savunma ve havacılık meraklısı olarak 2 yıldır yazılarınızı başından itibaren okuyorum yazılarınız için teşekkürü kendime bir borç bildim ve bu yazıyı yazıyorum .
Lütfen hep yazılarınıza devam ediniz ben ve benim gibileri için gerçekten çok ilgi çekici ve faydalı.
Yorum Gönder