Gazeteciler ve özellikle köşe yazarları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çoğunlukla birer "araç" ve "aracı"dırlar. Siyasal iktidarın veya yakın olunan siyasi hareketlerin, devletin çeşitli kurum ve kuruluşlarının ve özel şirketlerin kendilerine verdikleri bilgi ve belgeleri, üzerlerine bir şeyler katarak okuyucuya ulaştırırlar.
Eğer gazeteci / köşe yazarı eser miktarda bilgi birikim, araştırma kabiliyeti ve fikrî namusa sahip ise, kendisine iletilenlerin üzerine somut araştırma çıktısı, bilgi ve yorum katar. Eğer bunlardan yoksun ise, ortaya deli saçması ya da en iyi ihtimalle kara mizah ürünü yazılar çıkar.
Son zamanlarda Palavra Dedektörü, yetişemeyeceğim kadar çok sinyal vermeye başladı. Takvim adlı basın bülteninin araçlarından Ergün Diler'in 28 Ağustos tarihli "Göktürkler" başlıklı yazısı da bunların en nadidelerinden biri. Bir uzay mühendisi olarak bu yazısından dolayı kendisine "Galaktik Lale" ödülü naçizane layık gördüm, ilk fırsatta da takdim etmek istiyorum.
Gelelim yazının, yazarına Galaktik Lale ödülü kazandıran satırbaşlarına:
Eğer gazeteci / köşe yazarı eser miktarda bilgi birikim, araştırma kabiliyeti ve fikrî namusa sahip ise, kendisine iletilenlerin üzerine somut araştırma çıktısı, bilgi ve yorum katar. Eğer bunlardan yoksun ise, ortaya deli saçması ya da en iyi ihtimalle kara mizah ürünü yazılar çıkar.
Son zamanlarda Palavra Dedektörü, yetişemeyeceğim kadar çok sinyal vermeye başladı. Takvim adlı basın bülteninin araçlarından Ergün Diler'in 28 Ağustos tarihli "Göktürkler" başlıklı yazısı da bunların en nadidelerinden biri. Bir uzay mühendisi olarak bu yazısından dolayı kendisine "Galaktik Lale" ödülü naçizane layık gördüm, ilk fırsatta da takdim etmek istiyorum.
Gelelim yazının, yazarına Galaktik Lale ödülü kazandıran satırbaşlarına: