Bu, tek başına haber niteliği dahi taşımayan bir cümle. Zira ABD Hava Kuvvetleri, "hedef dron" olarak da bilinen bu tür uçakları test ve eğitimlerde sıkça vuruyor. Pek çok başka ülke gibi. Zaten bu tip uçakların görevi de bu: Eğitim, test ve değerlendirme faaliyetlerinde takip ya da hedef olarak uçmak; çoğu zaman da gösterişli bir şekilde patlayarak düşmek.
Ancak son bir yıldır BQM-167'ler, kendi elektromekanik beyinlerinin de muhtemelen hiç öngörmediği şekillerde ve silahlarla vuruluyorlar. Bunlar arasında, bir savaş uçağının ateşlediği havadan karaya lazer güdümlü roket; bir insansız hava aracından ateşlenen kısa menzilli havadan havaya füze, kundağı motorlu obüsten ateşlenen güdümlü top mermisi bulunuyor.
Bu tuhaf atıcı - silah - hedef eşleşmelerinin her biri bir haber. Ancak esas önem taşıyan, bunu mümkün kılan veri iletişim ve komuta - kontrol omurgası. Zaten bu testler de bahse konu omurganın geliştirme çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler.
Kurulmaya çalışılan yapı, tüm silah, sensör ve bilgi-iletişim sistemlerini birbirine bağlayacak bir çeşit "nesnelerin interneti" (Internet of Things - IoT) olarak nitelendirilebilir. Bu yapıya, daha doğrusu konsepte ABD Savunma Bakanlığının verdiği isim ise Joint All Domain Command and Control (JADC2).