13/08/2013

Irak Hava Savunma Şemsiyesini Yeniden Kuruyor



ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Dairesi (Defense Security Cooperation Agency; DSCA) tarafından 5 Ağustos günü ABD Kongresi'ne, Irak için USD2.403 milyar azami bedel ile tümleşik hava savunma sistemi (Integrated Air Defense System; IADS) satışı ile ilgili bir bilgi notu iletildi. Yabancı askeri satışlar (Foreign Military Sales; FMS) kanalı ile finanse edilecek satış kapsamında çok sayıda alçak ve orta irtifa hava savunma füze sistemi; hedef tespit, teşhis ve takip radarları ile komuta kontrol sistemleri bulunuyor.

Söz konusu satış, 2003'teki işgalden sonra yeniden kurulmakta olan Irak'ın hava savunma altyapısını inşa için attığı en büyük adımlardan biri. Pek çok açıdan dikkat çekici de: 20 yıl önce söz konusu ülke, dünyanın en gelişmiş ve karmaşık hava savunma sistemlerinden birine sahipti. Bu sistemin zayıflatılıp çökertilmesi için neredeyse 10 yıl sürecek bir düşük yoğunluklu bombardıman harekatı gerekti. Şimdi de o bombaları atanlar, yerine yenisini kuruyor. Doğal olarak bu yeniden yapılanma çalışmasının önemli politik boyutları da mevcut.

Irak'ın hava savunma altyapısını üç ana aşamada incelemek isabetli olacaktır: 2003 öncesi durum, 2003'ten bu yana yürütülen faaliyetler (ve güncel durum) ve yakın gelecekte faaliyete geçecek altyapı.



2003 İşgalinden Önce Irak Hava Savunma Altyapısı

Irak, İran ile 8 yıl süren savaş sırasında hava savunma sistemini peyderpey geliştirdi. Katmanlardan oluşan tümleşik bir hava savunma sisteminin kurulma çalışmalarının asıl tetikleyicisi, İsrail’in 1981 Haziran ayında  Osirak nükleer tesisine düzenlediği hava saldırısı oldu. [1] Söz konusu saldırıda İsrail uçaklarına tek bir mermi bile atmaktan aciz kalan Irak hava savunma şemsiyesi, sil baştan kuruldu. [2]

Bu şemsiyeyi kurma görevi, Fransız Thomson CSF firmasına verildi. Firma, KARI [3] adlı bir komuta kontrol ve haberleşme sistemi kurdu. Kademeli olarak kurulan ve hem mevcut Irak hava savunma sistemlerini içine alan hem de yeni sistemleri içeren KARI’nın kurulumu 1987’de tamamlandı. Sistemin amacı, farklı tip ve kökenlerdeki sistemleri müşterek bir ağa bağlamak, taktik ve stratejik resmi, silsile içinde Bağdat’taki ana karargâha aktarmaktı. [4]

Sistemin kalbi, Bağdat’taki Hava Savunma Harekât Merkezi idi. Bu merkezde oluşturulan stratejik ve taktik resim uyarınca bölge komutanlıklarına emir ve komutlar iletiliyordu. Bağdat’a bağlı toplam dört ana bölge komutanlığı bulunmaktaydı. Her bir bölge komutanlığı bünyesinde Bölge Harekât Merkezi (BHM) ile Önleme Harekât Merkezi (ÖHM) yer almaktaydı. [5] BHM’ler orta ve uzun menzil hava savunma füze sistemleri ile uçaksavar topçularının; ÖHM’ler ise av – önleme uçaklarının sevk ve idaresinden sorumluydu. İleri gözetleyici erden seyyar ve sabit komuta kontrol merkezlerine, ÖHM ve BHM’lerden uçaksavar topçularına kadar Irak tümleşik hava savunma sisteminin tüm unsurları birbirlerine karmaşık bir iletişim ağı ile bağlı idi. Fiberoptik hatlarla desteklenen bu iletişimi, Bağdat’taki KARI ana bilgisayarı yönetiyordu. KARI ayrıca, İngiliz yapımı ASMA muharebe komuta kontrol sistemi ile destekleniyordu. ASMA’nın görevi, lojistik sevk ve idaresinin koordinasyonuydu. [6]

Çöl Fırtınası'ndan nasibini almış bir Irak SA-6 fırlatıcı aracı
Düşman hava saldırısının erken ihbarı, ÖHM ve BHM’lere hedef bilgilerinin sağlanması ve müşterek savaşalanı resminin oluşturulması işlevlerinden sorumlu olan KARI, 100’den fazla tesiste konuşlu 500’den fazla radar; 23mm, 37mm, 57mm, 85mm, 100mm ve 130mm kalibrelerinde 8,500’den fazla seyyar ve sabit uçaksavar topçu sistemi ile SA-2, SA-3, SA-5, SA-6, SA-7, SA-8, SA-9, SA-13, SA-14 ve Roland tiplerinde 16,000’den fazla ısı ve radar güdümlü füzeyi kontrol etmekteydi. ÖHM'lerin sevk ve idare ettiği av - önleme uçakları ise 90'dan fazla Mirage F1EQ/BQ, 40 civarında J-7 (NATO kodu "Finback"), 150'den fazla MiG-21 (NATO kodu "Fishbed"), 90 civarında MiG-23 (NATO kodu "Flogger"), 25 adet MiG-25 (NATO kodu "Foxbat") ile 30 civarında MiG-29 (NATO kodu "Fulcrum") idi. [7] [8]

Kağıt üzerinde bu denli etkili ve geçilmez görülen KARI, 1991’deki Çöl Fırtınası Harekâtı’nda koalisyon hava kuvvetlerinin yoğun bombardımanına maruz kaldı. AH-64 Apache saldırı helikopterleri ve F-117 NightHawk hayalet bombardıman uçaklarının başını çektiği ilk taarruz dalgaları ve son derece etkili ELINT / SIGINT / HUMINT desteği ile birlikte sistemin sinir düğümleri felce uğratıldı; inisiyatif alma kabiliyetleri zayıf Irak hava savunma personeli etkili bir şekilde saldırılara karşı koyamadı. Sonuçta sistem kısa süre içinde çöktü ve koalisyon SEAD / DEAD [9] harekâtları ile de büyük ölçüde safdışı bırakıldı.

Ne var ki bu kadar karmaşık ve geniş ölçekli bir sistemin kısa sürede tamamen imhası mümkün değildi. Savaştan sonra 33’ncü enlemin güneyi ile 36’ncı enlemin kuzeyindeki Uçuşa Yasak Bölge uygulaması kapsamında müttefik savaş uçakları 1991 – 2003 arasında Irak’ın arta kalan hava savunma tesis ve sistemlerini yavaş yavaş imha ettiler. [10] 2003’teki Irak’ın Özgürlüğü Harekâtı (Operation Iraqi Freedom) sırasında artık namlulu uçaksavar sistemleri haricinde kayda değer bir Irak hava savunma sistemi kalmamıştı.


2003 Irak Askeri Yeniden Yapılanma Planı

İşgalin ardından tamamen lağvedilen Irak Silahlı Kuvvetleri’nin yeniden kuruluşu ve yapılandırılması için, ABD, 7’nci Birleştirilmiş Müşterek Görev Kuvveti (Combinted Joint Task Force 7; CJTF7) ile bir çalışma başlattı. Bu kapsamda CJTF7, Irak Askerî Yeniden Yapılandırma Planı (Iraqi Military Reconstruction Plan) adlı bir çalışma hazırladı. Irak Silahlı Kuvvetleri’nin neredeyse baştan aşağıya tamamen ABD yapımı sistem, araç ve gereçle donatılmasını öngören bu plan, işgalin hemen ertesinde kamu düzeninin tesisi ve 2004 yılında normal seviyede petrol üretiminin başlaması öngörülerine dayanmaktaydı.

Planın ağırlık verdiği konularında başında mekanize birlikler ile hava savunma kabiliyeti gelmekteydi. Bu doğrultuda 5 adet PATRIOT ve 10 adet HAWK hava savunma füze sistemi; 100 adet M6 Linebacker ve 10 adet MIM-72 Chapparal alçak irtifa hava savunma sistemi, 500 adet Stinger ve Redeye omuzdan ateşlenen uçaksavar füzesi ile 100 adet M163 PIVADS 20mm ve 50 adet AMX-30SA 30mm kundağı motorlu uçaksavar topçu sisteminin tedariği öngörülmüştü. 2003 öncesi tamamen Rus, Fransız ve Çin uçaklarından müteşekkil Irak Hava Kuvvetleri için ise 160 adet av / bombardıman ve hava savunma maksatlı Lockheed Martin F-16C/D Fighting Falcon ile av – önleme maksatlı 40 adet Boeing F-15C Eagle alımı planlanmıştı. [11]

Ne var ki söz konusu plan, işgalden hemen sonra kamu düzeninin ve devlet kurumlarının tesisi ile 2004 yılında normal seviyelerde petrol üretiminin başlaması öngörülerine dayanmaktaydı. Irak petrol gelirlerinin ABD savunma sanayiine doğrudan bir hortumla başlaması anlamına da gelen bu planın gerçekçi olmadığı çok kısa sürede ortaya çıktı ve nitekim tamamen rafa kaldırıldı. Irak Silahlı Kuvvetleri’nin yeniden yapılandırılması ve personel eğitimi daha yavaş ve sıkıntılı bir süreç içinde gerçekleşti.

Hava savunma sisteminin bir an önce tekrar kurulmasının, stratejik ve politik açılardan da büyük önem taşıdığı iddia edilebilir. Zira ülkenin kuzeyindeki PKK terör örgütü unsurlarına karşı komşu Türkiye’nin hava kuvvetleri ile gerçekleştirdiği saldırılar, merkezî hükümetin otorite ve egemenliğini zayıflatma riski doğurmakta. Etkili bir hava savunma sistemi aynı şekilde İran ve Suudi Arabistan gibi diğer komşu ülkelere karşı da politik ve askeri caydırıcılık açısından büyük önem taşıyor. Ancak öte yandan merkezî hükümetin Suriye ve İran hükümetleri ile ilişkilerinin niteliği, söz konusu yapılanmanın istikamet ve hedefini kısa vadede şekillendirme potansiyeli de taşıyor.


Irak Hava Savunmasının Güncel Durumu ve Kabiliyetleri

Hava savunma şemsiyesinin yeniden inşası doğrultusunda ilk en büyük adım, kurulumu 2010 Ağustos ayında tamamlanan tümleşik bir komuta kontrol ve istihbarat ağı ile atıldı. ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı Elektronik Sistemler Merkezi (Electronic Systems Center; ESC) [12] tarafından yürütülen ve ana yüklenicisinin MITRE şirketi [13] olduğu Irak Bilgi Altyapısı Programı (Iraqi Information Infrastructure Programme; I3P) adlı proje ile Irak Hava Kuvvetleri’ne ait dört ana üs ve hava istihbarat unsurları, VoIP, fiberoptik ağ ve telsiz sistemlerini içeren bir ağ mimarisi ile birbirine bağlandı. [14] [15] ESC aynı zamanda Irak hava savunma altyapı tesislerinin de yeniden inşa ve kurulum faaliyetlerini yürütüyor. Bu kapsamda hava trafik ve radar kuleleri ile güç kaynakları, kablo ve iletişim sistemleri kurulmakta. [16]

Omurgası bu şekilde birleştirilen hava savunma sistemini desteklemek için de hedef tespit, teşhis ve takip sistemlerinin alımına ağırlık verildi. Bu kapsamda ABD’den 2009 yılında FMS kapsamında Lockheed Martin ile imzalanan USD28.1 milyonluk bir sözleşme ile AN/TPS-77 uzun menzilli hava trafik kontrol radarı tedarik edildi. [17] İlaveten 2011 Mayıs ayında yine Lockheed Martin ile imzalanan USD26 milyonluk bir sözleşme ile iki adet modeli açıklanmayan uzun menzilli radar siparişi verildi. Siparişi verilen radarların AN/TPS-77 olması kuvvetle muhtemel. [18]

Savunma sistemi olarak ise, klasik namlulu uçaksavar topçusu haricinde halihazırda hizmette bulunan yegâne sistem, 2012 yılında askerî yardım kapsamında alınan 8 adet AN/TWQ-1 Avenger alçak irtifa hava savunma sistemi. ASELSAN üretimi Zıpkın’ın muadili sayılabilecek bu sistemle birlikte kullanılmak üzere 200 adet de Stinger uçaksavar füzesi alındı. [19]

Ağustos 2013 itibariyle Irak Hava Kuvvetleri’nin hava savunma ve kontrol kabiliyeti, sivil ve askeri hava trafiğinin denetimi ile kritik üs ve/veya tesislerin alçak irtifa kısa menzil savunmasını yer konuşlu olarak gerçekleştirmek ile sınırlı. Irak Hava Kuvvetleri hizmetinde henüz av – önleme ya da hava sahasının korunması görevi icra edebilecek bir savaş uçağı bulunmamakta; kuvvetin mevcut harekât kabiliyetleri nakliye, keşif – gözetleme ve yakın hava desteği görevleri ile sınırlı. [20]

Hava savunmasındaki mevcut zafiyeti kapatmak isteyen Irak, bu kapsamda alternatif çözüm önerilerini de açık olarak ve üst seviyeden dile getirmekte. Örneğin Cumhurbaşkanlığı Divanı Başkanı Nasir el Ani, 2011 Aralık ayında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki bir konferansta yaptığı basın açıklamasında, Körfez ülkelerinin ortak bir hava savunma şemsiyesi kurması gerektiğini açıkladı. El Ani, kendi hava savunmasını sağlayabilecek kaynaklara sahip olmayan ülkesinin, Körfez ülkeleri ile böyle bir işbirliğinin önemine inandığını söyledi. [21]


Devam Eden Tedarik ve Yenileştirme Faaliyetleri

HAWK XXI mimarisi
Irak tümleşik hava savunma sisteminin kurulması için başlatılan en kapsamlı proje, 5 Ağustos günü duyuruldu. [22] DSCA tarafından Kongre'ye bilgisi geçilen USD2.4 milyarlık program ile Irak Hava Kuvvetleri için 40 adet AN/TWQ-1 Avenger ve bu sistemlerle kullanılacak 681 adet Stinger Block 192H uçaksavar füzesi, 13 adet AN/MPQ-64F1 Sentinel radar sistemi, 7 adet AN/YSQ-184D Forward Area Air Defense Command, Control, and Intelligence (FAAD C2I) komuta kontrol ve istihbarat sistemi, 75 adet AN/VRC-92E SINCGARS telsiz sistemi, 3 adet HAWK XXI hava savunma füze bataryası (toplam 6 fırlatıcı, 6 atış idare merkezi, 6 hedef takip radarı, 2 adet seyyar tabur harekât merkezi, 3 adet harekât merkezi komuta konsolu ve 216 adet 216 MIM-23P HAWK füzesi), AN/TPS-77 radar sistemleri, Omnyx-10 komuta kontrol sistemi, 10 adet orta menzilli arama radarı ile UHF/VHF telsiz sistemleri ile ilgili tesis, altyapı ve lojistik paketi tedarik edilecek. [23] Ayrıca söz konusu tümleşik hava savunma sisteminin destekleyici unsuru olarak seyyar troposferik telsiz sistemleri de alınacak. 19 adet Raytheon MTR (Mobile Troposcatter Radio) sistemi ve ilgili yedek parçaların toplam azami bedeli DSCA tarafından USD339 milyon olarak Kongre’ye bildirildi. [24] Troposcatter telsizler, troposferden yansıyan (daha doğrusu “seken”) sinyalleri kullanarak çok uzun mesafelerden iletişim kurmak için kullanılıyor.

Hava trafik kontrolü için ise 2012 yılında ABD Federal Havacılık Dairesi üzerinden bir tedarik çalışması başlatıldı. DSCA tarafından 15.08.2012 tarihinde duyurulan satış kapsamında USD60 milyona ASR-11 radar sistemi, Autotrac simülatör sistemi, aletli iniş sistemi (Instrument Landing System; ILS) ve havaalanı aydınlatma sistemi (Airfield Lighting System; ALS) tedarik edilecek. [25]

Irak’ın özellikle son 5 senede hız kazanana büyük hacimli savunma siparişlerinin en çok ses getireni şüphesiz, 2012 Ekim ayında Irak Başbakanı Nuri el Maliki tarafından duyurulan Rusya’dan yapılacak alım idi. [26] Çok sayıda farklı tipte silah sistemini kapsayan USD4.2 milyarlık sipariş paketi yoğun tartışmalara neden oldu. Yolsuzluk iddiaları nedeniyle siparişin iptal edildiği açıklandı ancak kısa süre sonra yalanlandı. [27] Bu sipariş paketinin basına yansıdığı kadarıyla, önemli bir kısmını hava savunma sistemleri teşkil etmekte. Irak’ın alışveriş listesinde 50 adet (bazı kaynaklara göre 48) Pantsir S1 alçak irtifa hava savunma sistemi bulunuyor. Teyit edilmemiş haberlere göre MiG-29M2 savaş uçakları da listeye dahil. [28]

F-16IQ
Irak’ın hava savunması için yaptığı en önemli yatırımlardan biri de F-16 alımı. [29] 20 yıl önce Irak MiG’lerini vuran bu uçaklar, birkaç sene içinde bu ülkenin renkleri ile de uçacaklar. FMS kapsamında Lockheed Martin ile 2011 Eylül ayında imzalanan USD835 milyonluk bir sözleşme ile 12 adedi tek kişilik olmak üzere 18 adet F-16IQ siparişi verildi. 2018 yılında teslimatlarının tamamlanması öngörülen bu sözleşmeyi, Temmuz 2012’de yine 18 adetlik ikinci bir paket takip etti. F-16IQ’ların 2014’ten itibaren hizmete girmesi planlanıyor. [30]

DSCA bilgi notlarına göre F-16IQ satışı ayrıca 100 adet AIM-9L/M-8/9 Sidewinder kısa menzilli ve 150 adet AIM-7M-F1/H Sparrow orta menzilli havadan havaya füze ile AGM-65 Maverick ve GBU-10/12 lazer güdümlü bombaları kapsıyor. [31] [32] Sidewinder’in L/M gibi bir önceki nesil türevleri ile Sparrow gibi artık kullanımdan kalkmış bir orta menzilli füzenin satılıyor olması, ABD’nin Irak Hava Kuvvetleri’nin sadece kendi hava sahasını koruyacak kadar bir kabiliyete sahip olmasını istediği izlenimini uyandırıyor. Benzer şekilde satılan havadan yere mühimmat arasında uzun menzilli hassas güdümlü sistemlerin ya da AGM-88 HARM gibi gelişmiş radarsavar füzelerinin de bulunmaması, Irak F-16’larının yakın hava desteği ve dar kapsamlı taktik taarruzdan öte bir kabiliyete sahip olmayacağı anlamına geliyor.


Sonuç ve Değerlendirme

2003'ten itibaren ABD tarafından yeniden kurulan Irak Silahlı Kuvvetleri, ülkenin derin demografik ve siyasi fay hatlarını bir arada tutan bir harç vazifesi de görmekte. Bu kapsamda, hava savunma kabiliyetinin yeniden teşkili, özellikle merkezî hükümetin otoritesinin ve ulusal egemenliğin kurulması ve korunması için hayati öneme sahip. Zira özellikle ülkenin kuzeyinin merkezle gevşeyen bağları, Türkiye'nin düzenlediği hava harekâtları ve İran faktörü ile birleşerek, Bağdat yönetimi tarafından toprak bütünlüğüne bir tehdit olarak algılanmakta.

1991'e kadar kağıt üzerinde dünyanın en gelişmiş ve karmaşık hava savunma mimarisine sahip olan Irak, şimdi bu kabiliyeti tamamen ABD denetiminde yeniden oluşturmakta. Hava savunma silah sistemleri ile hedef tespit, teşhis ve komuta kontrol sistemleri neredeyse tamamen ABD yapımı; iletişim altyapısı da buna dahil. Bu durum, Rusya'ya verilen Pantsir S1 gibi siparişlerin stratejik ve politik önemini gölgede bırakıyor. Zira tüm sistemin sevk, idare ve mimarisi ABD kontrolünde. Başka bir deyişle Irak'ın hava savunma şemsiyesi ABD ürünü.

Merkezî hükümetin İran ve Suriye hükümetleri ile ilişkileri, hava savunma sistemlerinin Türkiye'ye karşı teşkil edeceği tehdit üzerinde belirleyici rol oynayabilir. Bağdat yönetiminin özellikle F-16 ve HAWK gibi sistemlerin en azından bir kısmını ülkenin kuzey kesimlerine konuşlandırmak istemesi muhtemeldir. Böyle bir kararın, Bağdat yönetimi ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında bir gerilime neden olup olmayacağı soru işaretidir. Bir gerilim ve anlaşmazlık beklenebilir; böyle bir durum da taktik olarak Türkiye'nin işine yarayabilir. Irak'ın kuzeyine konuşlandırılacak Avenger, M163, HAWK gibi hava savunma sistemleri ile F-16IQ uçakları, bölgedeki PKK unsurlarına karşı bombardıman ve/veya keşif - istihbarat görevleri icra edecek Türk Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçakları ile İHA'lara karşı ciddi bir tehdit olacaktır (Bilindiği gibi Saddam Hüseyin döneminde bölgeye yönelik iki ülke arasında imzalanmış sıcak takip anlaşması, HvKK'nin söz konusu harekâtlarına kısmen cevaz vermekteydi).

Irak hava savunma sisteminin oluşturabileceği tehdit sadece fiziksel değil, aynı zamanda istihbari niteliktedir. Irak Hava Kuvvetleri, kuracağı tümleşik hava savunma sistemi ile Türk Hava Kuvvetleri'nin bölgedeki hareketlerini çok daha yakından takip etme kabiliyetine erişecektir. Türk unsurlarına dair elde edilecek taktik ve stratejik resmin, Bağdat yönetiminin iyi ilişkiler içinde olduğu Şam ve Tahram hükümetleri ile paylaşması sürpriz olmayacaktır. Bu riski bertaraf etmek için ELINT / SIGINT ve elektronik karıştırma imkân ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi gerekmektedir.



Notlar

[1] "Osiris’in Ölümü: Osirak Saldırısı": http://www.siyahgribeyaz.com/2005/04/osirisin-lm-osirak-saldrs.html
[2] "Iraqi Air Defense Equipment": GlobalSecurity.org: http://www.globalsecurity.org/military/world/iraq/air-defence-equipment.htm
[3] Fransızca “Irak” kelimesinin tersten yazılması ile türetilmiştir.
[4] "Operation Desert Storm: The Electronic Battle": http://www.ausairpower.net/Analysis-ODS-EW.html
[5] "Gulf War, Iraqi integrated air defense system": Citizendium: http://en.citizendium.org/wiki/Gulf_War,_Iraqi_integrated_air_defense_system
[6] "Third World Computer Systems: A Threat To The Security Of The United States?": http://www.fas.org/irp/threat/cyber/97-0603.pdf
[7] “The Conduct of the Persian Gulf War: Final Report”, Washington, US Department of Defense, 1992, s/241
[8] Iraqi Air Force Equipment: GlobalSecurity.org: http://www.globalsecurity.org/military/world/iraq/air-force-equipment.htm
[9] SEAD: Suppression of Enemy Air Defence: Düşman hava savunmasının baskı altına alınması; DEAD: Destruction of Enemy Air Defence: Düşman hava savunmasının imhası.
[14] "ESC effort aims to enable Iraq air sovereignty, independence": http://www.hanscom.af.mil/news/story.asp?id=123127520
[15] "ESC completing communication infrastructure project for Iraqi Air Force": http://www.hanscom.af.mil/news/story_print.asp?id=123217611
[16] "ESC awards Iraqi air traffic control tower integration contract": http://www.hanscom.af.mil/news/story.asp?id=123219509
[17] "U.S. Air Force Awards Lockheed Martin $28 Million Iraq Air Command and Control System Contract": http://www.reuters.com/article/2009/10/01/idUS115328+01-Oct-2009+PRN20091001
[18] "Iraq Orders a Long-Range Radar": DefenseIndustryDaily: http://www.defenseindustrydaily.com/iraq-orders-a-long-range-radar-06880/
[21] "Iraq official seeks air defence deal with Gulf": http://in.reuters.com/article/2011/12/04/iraq-gulf-idINDEE7B309H20111204
[22] "Iraq’s New Integrated Air Defense System": DefenseIndustryDaily: http://www.defenseindustrydaily.com/iraqs-new-integrated-air-defense-system-016046/
[23] "Iraq – Integrated Air Defense System": DSCA, 05.08.2013: http://www.dsca.mil/PressReleases/36-b/2013/Iraq_12-67.pdf
[24] "Iraq – Mobile Troposcatter Systems": DSCA, 05.08.2013: http://www.dsca.mil/PressReleases/36-b/2013/Iraq_13-21.pdf
[25] "Iraq – Air Traffic Control and Landing System": DSCA, 15.08.2012: http://www.dsca.mil/pressreleases/36-b/2012/Iraq_12-42.pdf
[26] "Iraq PM Confirms $4 Bln Arms Deal with Russia": http://en.rian.ru/business/20121009/176508350.html
[27] "Iraq: $4.2 Bln Russian Arms Deal ‘Canceled’": http://en.rian.ru/world/20121110/177354047.html
[28] "Iraq to resume $4.2bn Russian arms deal": http://rt.com/news/russia-iraq-arms-contract-146/
[29] "Irak’a F-16 Satışı ve Yeniden Kurulan Irak Hava Kuvvetleri": http://www.siyahgribeyaz.com/2010/09/iraka-f-16-sats-ve-yeniden-kurulan-irak.html
[31] "Iraq – F-16 Aircraft": DSCA, 15.09.2010: http://www.dsca.mil/pressreleases/36-b/2010/iraq_10-23.pdf
[32] "Iraq – F-16 Aircraft": DSCA, 12.12.2011: http://www.dsca.mil/pressreleases/36-b/2011/Iraq_11-46.pdf

2 yorum:

icoolmar dedi ki...

Yine bir çırpıda okunan ve arşivde olması gereken bir yazı. Teşekkürler Arda bey

Adsız dedi ki...

Türkiye'nin hava savunma ağının temelini oluşturan sistem ile ilgili bir yazıyı karşılaştırma yapabilmeniz için gönderiyorum. Radar Ağı yazısına göre Diyarbakır ve Eskişehirde Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezleri bulunuyor. Bu terim tam neyi ifade ediyor bilmiyorum. Belki bilen birisi net olarak açıklayabilir.