10/12/2011

"Kandahar Canavarı" İran'ın Elinde mi?

4 Aralık günü İran'ın Arapça yayın yapan devlet televizyonu El Alem, İran Kara Kuvvetleri elektronik harp birliklerinin ABD'ye ait RQ-170 tipi bir İnsansız Hava Aracı'nın (İHA) ülkenin doğusunda düşürüldüğünü ve az hasarlı olarak ele geçirildiğini duyurdu.



Kısa süre sonra Afganistan'daki ISAF güçleri, ABD'ye ait bir İHA'nın kontrolünün kaybedildiğini, durumun incelendiğini bildirdi. Açıklamada İHA'nın tipine ait bir bilgi verilmedi.

Sadece bu iki haber bile havacılık ve savunma çevrelerini karıştırmaya ve teoriler ürettirmeye yetmişken, bu sefer 8 Aralık günü İran yeni bir hamle yaptı ve ele geçirdiğini duyurduğu İHA'nın video görüntülerini yayınladı.



İran'ın Yayınladığı Video Görüntüleri


Video görüntüleri, propaganda poster ve afişlerinin bulunduğu hangarda iki İranlı subayı, uçağı incelerken gösteriyor. Wikipedia'ya göre yayınlanan videoda İran Devrim Muhafızları'ndan bir subay uçağın boyutlarını 26m kanat açıklığı, 1.84m yükseklik ve 4.5m uzunluk şeklinde vermiş.
Görüntülerde ve daha sonra paylaşılan yüksek çözünürlüklü fotograflarda bej renkli ve İHA görünümünde bir araç görülüyor. Büyük, hangar benzeri bir binanın içindeki İHA'nın alt kısmı, çepeçevre, yeşil renkli bir örtü ile çevrelenmiş. Dolayısıyla İHA'nın kendi iniş takımları üzerinde mi yoksa bir kaide ya da platform üzerinde mi durduğunu ayırt etmek mümkün değil.

İHA'nın sancak kanat kökü boyunca bant yapıştırılmış olduğu görülüyor. Ayrıca gövdenin çeşitli yerlerinde yer yer küçük ezik ve çizikler görünüyor. Uçan kanat formundaki nesnenin sancak kanat hücum kenarında iki adet siyah renkli şerit bant görünüyor. Bunların dışında İHA'nın gövdesi oldukça iyi durumda; yapısal bütünlüğüne büyük bir zarar gelmemiş. Hava alığı formundaki açıklığı kapatan mazgalların şekil ve durumları bozulmamış; bir kırılma ya da deformasyon görünmüyor.

Uçağın üzerinde herhangi bir milliyet işareti, yazı, rakam, uyarı levhası ya da kamuflaj paterni görünmüyor

Video ve fotograflar uçağın arka kısmını fazla göstermiyor; dolayısıyla motor ve arka gövde hakkında yorum yapmak güç. Ancak kanat hareketli yüzeyleri seçilebiliyor. Ayrıca gövde üzerinde çeşitli parça ve kapakların sınırları ve montaj yerleri seçilebiliyor. Hava alığı ve motor haznesinin her iki yanında yer alan deve hörgücü formundaki çıkıntılarda herhangi bir hasar görünmüyor.

Önce İran'ın, özellikle RQ-170 model numarasını vermesi ve ardından yayınladığı görüntüler durumu daha da karıştırmaya yetti. Zira videoda gösterilen aracın, uzun süredir havacılık camiasının ilgisini çeken ve "Beast of Kandahar" (Kandahar Canavarı) olarak da bilinen İHA'nın ta kendisi olması olasılığı mevcut. Hatta öyle görünüyor ki bu bir olasılık değil, gerçeğin ta kendisi.

Öte yandan İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki daimi temsilcisi Büyükelçi Muhammed Hazai bugün, "İran topraklarının 250km derinliğinde ve Horasan eyaletinde yer alan Tebes bölgesinin kuzeyinde yere indirilen" RQ-170 Sentinel uçağın bilgilerini hiçbir ülkeyle paylaşmayacaklarını söyledi. Hazai, “Bu tecavüz eyleminden Amerika’nın niyeti ne olduğunu araştırıyoruz” dedi ve ülkesinin konu hakkında BM Genel Sekreteri’ne mektup gönderdiğini ekledi. 


RQ-170 Sentinel, Kandahar'da kalkışa hazırlanırken
"Kandahar Canavarı" nedir?

Söz konusu İHA'nın bu lakabının kaynağı, ilk olarak görüntülendiği yer. İlk kez 2009 Aralık ayında Afganistan'ın Kandahar kenti yakınlarındaki hava üssünden havalanmak üzere pistbaşı yaparken görüntülendi. ABD HvK tarafından RQ-170 adlı, stealth teknolojisine sahip gelişmiş bir İHA'nın varlığı 2010 yılından bu yana kabul edilmekte. Yine ABD HvK kayıtlarına göre RQ-170, 432'nci Kanat'a bağlı 30'ncu Keşif Filosu tarafından kullanılıyor.
Ancak ufak (ve belki önemli olabilecek) bir ayrıntı: Kandahar Canavarı'nın RQ-170 olduğuna dair bir resmî teyit henüz mevcut değil. Başka bir ifade ile ABD, RQ-170'in fotograf ve ayrıntılarını henüz paylaşmış değil. Ancak "insider" kaynaklar ve veriye dayalı tahmin ile RQ-170'in, Kandahar Canavarı'nın ta kendisi olduğu neredeyse kesin gibi.

Lockheed Martin firmasının Skunk Works adlı tasarım ofisi tarafından geliştirilen ve kod adı Sentinel (Gözcü, Nöbetçi) olan RQ-170'in ne tür sistemler taşıdığı ya da hangi görevlere sahip olduğu ile ilgili spekülasyon ve tahminden başka somut bir veri mevcut değil. Uçağın en tipik özellikleri, uçan kanat formundaki gövdenin üst kısmındaki tek motor, motorun her iki yanında, gövde üstünde yer alan çıkıntılar ve stealth gövde tasarım özellikleri. "Educated guess" olarak da tabir edilen, veri ve tecrübeye dayalı tahminlere göre uçağın görev sistemleri arasında elektronik istihbarat (ELINT) ve sinyal istihbaratı (SIGINT) sistemleri, SAR radarı ve muhtemelen elektro optik algılayıcılar bulunuyor. Gövde üstündeki çıkıntıların SATCOM adı verilen uydu muhabere sistemi antenlerine ev sahipliği yapıyor olmaları kuvvetle muhtemel.

Bu tür gelişmiş bir aracın Afganistan'daki görevi de ayrı bir tartışma konusu.

Radara yakalanmama ya da radar yansısının asgari seviyede olması için tasarlanmış bu tip sistemin, herhangi bir radar ya da gelişmiş hava savunma tehdidi olmayan bir ortamda neden kullanıldığı muamma. Bu nedenle aslında RQ-170'in, Pakistan ve İran'ı gözetlemek için Afganistan'da kullanılıyor olduğu iddiaları mevcut, ki oldukça makûl iddialar bunlar.


Değerlendirme

Global Hawk projesinde bir şekilde yer almış bir ABD'li havacılık mühendisinden ilginç bir olay dinlemiştim zamanında: Global Hawk'larda (ve tahminimce Predator / Reaper'larda da), eğer bir şekilde düşmanın eline geçme tehlikesi varsa, uçağı imha etmek için verilen bir komut bulunuyormuş. Bu komut sinyalini alan uçak, tüm data link sistemlerini kapatıp dimdik yere çakılacak şekilde dalışa geçiyormuş. ABD'nin Nellis üssünde, yerde sistemleri test edilen bir Global Hawk'a, data link üzerinden bu görev imha komutu verilmiş; ancak o sırada, Edwards üssünden kalkmış başka bir Global Hawk bu sinyali almış ve bir şekilde uygulamaya koymuş, kendini imha etmiş. Nellis'tekiler sadece test bilgisayarında "komut alındı, uygulandı, OK" sonucunu görürken aslında 300km mesafedeki başka bir Global Hawk'ı gerçekten imha ettiklerinden habersizlermiş.

Kuvvetle muhtemeldir ki RQ-170 gibi gelişmiş ve gizli bir uçakta da benzer bir imha mekanizması bulunmakta(ydı). Ancak iletişim kopukluğu, bu tür bir kendi kendini imha komutunun uçağa iletilmesini engellemiş olabilir. İHA'lar, SATCOM'ları olsun ya da olmasın, yer istasyonu ile uçuşları boyunca zaman zaman iletişimlerini kaybederler. Uçağın sağa - sola manevrası bile, kanatlardan dolayı anten görüşünü kısıtlar (özellikle Predator / Reaper / Heron gibi kanat açıklığı büyük uçaklarda bu ciddi bir sorundur). Dolayısıyla yer istayonu ile temasın bir süre kaybedilmesi imhayı her zaman gerektirmeyebilir. Uçağa İnternetteki tartışma forumlarında genel bir güç kaybı olasılığı dile getiriliyor, bana da mantıklı gelmekte.

Şöyle bir şey de var ayrıca. ABD HvK resmî olarak RQ-170 adında bir İHA sisteminin bulunduğunu uzun zaman önce ilan etmiş durumda, resmî web sitesinde kısa bir açıklaması var. Ancak çeşitli kereler Kandahar'dan havalanırken ve inerken görüntülenen mevzubahis uçağın RQ-170 olduğuna dair bugüne kadar resmî hiçbir açıklama ya da teyit yapılmadı. Zaten uçağın hiç bir görüntüsünde ("sağlıklı" zamanlarındakileri kastediyorum) herhangi bir milliyet işareti, tanıtıcı emare, yazı, renk vb yok. Sonuçta resmî olarak ABD HvK envanterinde RQ-170 adında bir İHA sistemi var ama görüntülerdeki İHA o mu değil mi, belli değil. ABD bu yönde şimdiye kadar hiç bir açıklama yapmamış durumda, şimdiden sonra da yapacağını zannetmiyorum.

Öte yandan İran'ın RQ-170'i elektronik harp ile ele geçirmiş olma olasılığı da düşük olmakla birlikte mevcut. Ülke Rusya'dan kısa süre önce Avtobaza elektronik istihbarat sistemi satın almıştı (bkz: Dört Deniz Bülteni Ekim 2011) Son derece gelişmiş bir elektronik istihbarat, sinyal toplama ve elektronik harp sistemi olan Avtobaza'nın böyle bir operasyonda kullanılmış olabileceğine dair, makûl görünen iddialar var. (Konu ile ilgili oldukça ilginç bir değerlendirme için Aviationintel sitesini tavsiye ederim.)

Konu henüz çok sıcak ve spekülasyona fazlasıyla açık. Ancak öyle görünüyor ki önce Osama bin Ladin baskınında düşen gizemli stealth helikopter ve ardından Kandahar Canavarı: 2011 ABD gizli projeleri için biraz uğursuz geçti sanki...

2 yorum:

loresun dedi ki...

Merhaba
Benim naçizane görüşüm mutlaka bu tür casusluk silahlarında elektronik harba karşı da tedbirler olduğu yönünde ancak değerlendirmenizin son bölümünde yer verdiğiniz rus menşeili elektronik harp yeteneğinin devrede olması muhtemel olmakla beraber bu tayyarenin sınırdan 250 km içeriye girebilmiş olması kafalarda soru işaretleri oluşturuyor. Bu da beni uçağın manevra ya da öngörülemeyen bir sebeple iletişim kopukluğu yaşayarak kendiliğinden düştüğünü ve amerikan tarafının tekrar iletişime geçmeyi beklerken uçaklarını kaybettikleri sonucuna götürüyor.(eeeeeee Allahın sopası yok)

Adsız dedi ki...

ben iranın yerinde olsam rus mühendislerinin hizmeti karşılığı bu uçağı rus savaş sanainin hizmetine sunardım. bu bilgi ile abd insansız hava aracı sistemlerinin hakkında bilgi edinip rusyanın geride kaldığı insansız hava aracı katagorisinde sıçrama yaşanabilir.