3 Ekim Çarşamba günü Suriye ordu birlikleri ile silahlı muhalifler arasında, Türkiye sınırına yakın Rakka şehrine bağlı Telebyad ilçesinde şiddetli çatışmalar meydana geldi.
Bir süredir sınıra yakın bölgelerde yoğunlaşan çatışmalar sırasında, Türkiye tarafına zaman zaman top ve havan mermileri ile şarapnel parçaları düşmekteydi. Bu durum bölgedeki halkta panik ve korkuya neden olmaktaydı. Nitekim Suriye - Türkiye sınırı üzerindeki Şanlıurfa iline bağlı Akçakale ilçesinde halkın önemli bir kısmı, can güvenliği gerekçesi ile ilçeyi terketmişti. Özellikle son 10 - 15 günde Suriye ordu birlikleri hareket ve manevralarında daha cüretkâr ve yer yer tehditkâr davranmaktaydı.
Nitekim bugün, 3 Ekim günü korkulan oldu.
Bir süredir sınıra yakın bölgelerde yoğunlaşan çatışmalar sırasında, Türkiye tarafına zaman zaman top ve havan mermileri ile şarapnel parçaları düşmekteydi. Bu durum bölgedeki halkta panik ve korkuya neden olmaktaydı. Nitekim Suriye - Türkiye sınırı üzerindeki Şanlıurfa iline bağlı Akçakale ilçesinde halkın önemli bir kısmı, can güvenliği gerekçesi ile ilçeyi terketmişti. Özellikle son 10 - 15 günde Suriye ordu birlikleri hareket ve manevralarında daha cüretkâr ve yer yer tehditkâr davranmaktaydı.
Nitekim bugün, 3 Ekim günü korkulan oldu.
Önce yerel saatle 1530 sularında Akçakale ilçesi Toprak Mahsulleri Ofisi lojman bahçesine bir top (ya da havan) mermisi düştü. Patlama sesi halkta paniğe neden oldu. Ardından saat 1625 sularında Kazım Karabekir Mahallesi'ne bir başka mermi düştü. Bu merminin infilakı neticesinde beş sivil hayatını kaybetti; 10 kişi yaralandı.
Olay nedeniyle iki ülke arasında oldukça tırmanmış gerilimin bir çatışma ya da savaşa dönüşmesi endişeleri arttı.
Olaya ilişkin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı bir açıklama yayınladı:
BASIN AÇIKLAMASI
Bugün saat 16.30 sularında Suriye rejim güçlerince açılan top ateşi sonucunda, Şanlıurfa’ya bağlı Akçakale ilçemizde 5 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 9 vatandaşımız da yaralanmıştır.
Bu menfur saldırıya, sınır bölgesindeki silahlı kuvvetlerimiz tarafından angajman kuralları doğrultusunda anında gereken karşılık verilmiş; radarla tespit edilen Suriye’deki noktalara top atışı yapılarak hedefler vurulmuştur.
Olayla ilgili olarak Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla Dışişleri Bakanlığımız tarafından gerekli diplomatik girişimler derhal başlatılarak, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve Birleşmiş Milletler Konseyi üyesi bazı ülkelerin dışişleri bakanları ile telefon görüşmeleri yapılmıştır.
Bu çerçevede NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile de bir telefon görüşmesi yapılmış; NATO Konseyi’nin acil olarak toplanması kararlaştırılmıştır.
Türkiye, angajman kuralları ve uluslararası hukuk çerçevesinde, Suriye rejiminin ulusal güvenliğimize yönelik bu tür provokasyonlarını asla karşılıksız bırakmayacaktır.
Olayda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır ve metanet; yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.
Kamuoyuna duyurulur.
Bu açıklama ile dünya kamuoyu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Akçakale'ye düşen top mermilerine karşılık bir topçu bombardımanı gerçekleştirdiğini ilk kez öğrendi.
Açıklama, söz konusu misillemenin nasıl yapıldığına ilişkin ipuçları içeriyor. Buna göre:
1. Türkiye'nin misillemesi, Akçakale'ye Suriye topçu mermilerinin düşmesinden çok kısa süre sonra ("anında") gerçekleşmiş. Bu durumda Türk Topçusu'nun ateşinin yaklaşık 1700 sularında başlamış olduğu tahmini yürütülebilir (Nitekim NTV Haber Televizyonu, yerel basın organlarına dayandırdığı haberinde 3'ncü Hudut Alayı'ndan saat 1730 sularında 20 adet ateş yapıldığı bilgisini iletti)
2. Türk Topçusu'nun ateşi, radarla tespit edilen hedeflere karşı gerçekleştirilmiş. Bu ifade, kuvvetle muhtemel, topçu tespit radarlarının etkin kullanımına işaret etmekte. Türk Kara Kuvvetleri envanterinde, ABD yapımı AN/TPQ-36 FireFinder ile Alman - İngiliz - Fransız ortak üretimi COBRA topçu tespit radarları bulunuyor. SIPRI veritabanına göre Türkiye 1989 yılında ABD'den 6 adet, 2006 yılında ise Almanya'dan iki adet COBRA radarı teslim almış. Bu radarlar, topçu ve havan bataryalarının konumlarını, mermilerin havadaki hareketlerini tespit ederek belirleyebilmekte. Söz konusu sistemlerden en az birinin sınır bölgesinde konuşlandırılmış ve Akçakale'ye düşen mermiyi ateşleyen Suriye bataryasını tespit etmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Belirlenen konum bilgisinin Kara ve Hava Kuvvetlerinin keşif, gözetleme ve istihbarat unsurları ile teyit edilmiş olması da olasıdır: Bu kapsamda Gözcü 1 (Heron) insansız hava aracı, RF-4ETM taktik keşif uçağı gibi unsurlar da topçu hedef tespit, teşhis ve tayin çevriminde rol almış olabilir.
Öte yandan Suriye basını, Türkiye'nin misilleme olarak İdlib'deki Suriye askeri tesislerini vurduğunu iddia etti. Bu, durumu karmaşıklaştırmakta, zira İdlib, Akçakale'ye oldukça uzak, Hatay'a çok yakın bir konumda. Meşru müdafa kapsamında vurulabilecek bir hedef değil. Bu iddia teyide muhtaç.
3 Ekim saat 2315 itibari ile NATO Daimi Büyükelçiler Konseyi, ittifakın 4'ncü maddesi kapsamında acil toplantıya girmiş durumdaydı. Toplantıdan Suriye'ye şiddetli bir kınama ve Türkiye'ye destek mesajı çıkması bekleniyor.
Gerginliğin yerel ölçekte bir müsademeden daha geniş kapsamlı bir çatışma ya da harekâta dönüşüp dönüşmeyeceğini, tarafların karşılıklı hamleleri belirleyecek. Ancak krizin kontrol altında tutulabilmesi, sağlam kalan birkaç pamuk lifinin daha ne kadar dayanabileceğine bağlı gibi görünüyor.
Allah Türk devletinin ve milletinin yardımcısı olsun.
Açıklama, söz konusu misillemenin nasıl yapıldığına ilişkin ipuçları içeriyor. Buna göre:
1. Türkiye'nin misillemesi, Akçakale'ye Suriye topçu mermilerinin düşmesinden çok kısa süre sonra ("anında") gerçekleşmiş. Bu durumda Türk Topçusu'nun ateşinin yaklaşık 1700 sularında başlamış olduğu tahmini yürütülebilir (Nitekim NTV Haber Televizyonu, yerel basın organlarına dayandırdığı haberinde 3'ncü Hudut Alayı'ndan saat 1730 sularında 20 adet ateş yapıldığı bilgisini iletti)
2. Türk Topçusu'nun ateşi, radarla tespit edilen hedeflere karşı gerçekleştirilmiş. Bu ifade, kuvvetle muhtemel, topçu tespit radarlarının etkin kullanımına işaret etmekte. Türk Kara Kuvvetleri envanterinde, ABD yapımı AN/TPQ-36 FireFinder ile Alman - İngiliz - Fransız ortak üretimi COBRA topçu tespit radarları bulunuyor. SIPRI veritabanına göre Türkiye 1989 yılında ABD'den 6 adet, 2006 yılında ise Almanya'dan iki adet COBRA radarı teslim almış. Bu radarlar, topçu ve havan bataryalarının konumlarını, mermilerin havadaki hareketlerini tespit ederek belirleyebilmekte. Söz konusu sistemlerden en az birinin sınır bölgesinde konuşlandırılmış ve Akçakale'ye düşen mermiyi ateşleyen Suriye bataryasını tespit etmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Belirlenen konum bilgisinin Kara ve Hava Kuvvetlerinin keşif, gözetleme ve istihbarat unsurları ile teyit edilmiş olması da olasıdır: Bu kapsamda Gözcü 1 (Heron) insansız hava aracı, RF-4ETM taktik keşif uçağı gibi unsurlar da topçu hedef tespit, teşhis ve tayin çevriminde rol almış olabilir.
Öte yandan Suriye basını, Türkiye'nin misilleme olarak İdlib'deki Suriye askeri tesislerini vurduğunu iddia etti. Bu, durumu karmaşıklaştırmakta, zira İdlib, Akçakale'ye oldukça uzak, Hatay'a çok yakın bir konumda. Meşru müdafa kapsamında vurulabilecek bir hedef değil. Bu iddia teyide muhtaç.
3 Ekim saat 2315 itibari ile NATO Daimi Büyükelçiler Konseyi, ittifakın 4'ncü maddesi kapsamında acil toplantıya girmiş durumdaydı. Toplantıdan Suriye'ye şiddetli bir kınama ve Türkiye'ye destek mesajı çıkması bekleniyor.
Gerginliğin yerel ölçekte bir müsademeden daha geniş kapsamlı bir çatışma ya da harekâta dönüşüp dönüşmeyeceğini, tarafların karşılıklı hamleleri belirleyecek. Ancak krizin kontrol altında tutulabilmesi, sağlam kalan birkaç pamuk lifinin daha ne kadar dayanabileceğine bağlı gibi görünüyor.
Allah Türk devletinin ve milletinin yardımcısı olsun.
2 yorum:
Akcakale ilcemize düsen kuvvetle muhtemel top ya da obüs mermisiydi, havan degil, zira Türk makamlari resmi aciklamalarinda bu merminin su an itibariyle sadece Suriye’nin düzenli ordusunda bulundugunu vurguladilar.
Havan, piyadenin aracsiz tasinabilir bir topu ve bölük pörcük Suriye muhalif güclerinde bol havan topu ve mermisi var. Havan topu olsaydi, böyle bir aciklanma yapilmazdi diye düsünüyorum.
Ilk bilgilere göre duyulan top atesi sayisi 9 idi.
Türkiye Suriye ile topyekük bir savasa girmeyi göze alamaz, zira maalesef Suriye dünyanin hatiri sayilir miktarda kimyasal mühimmat stoklarina sahip bir ülke (basta hardal gazi bazli). Basbakanin naralarinin cogunun blöf oldugunu tüm dünya uzun süredir görüyor zaten ve caydiricilik yerlerde sürünüyor.
Tezkere bugün mecliste, hadi girsinler bakalim Suriye’ye tezkere sonrasi. Kendi elimizle Kürdistan’in batidaki Suriye kismini da biz dizayn ediyoruz. Suriye’nin muhalif güclerinin basindaki isim su an bir PKK’li. Öcalan bosuna demiyor “oradan iyi tarafindan 10-15 bin asker hazirlayin” bakayim diye. Asilmayacagini anlayinca horozlandi ve sıkıldı garibim Imrali’daki 3 yildizli otel odasindan.
1. Yahu bu aslında bizim savaşımız değil. Gerilimi acil olarak düşürmeliyiz...
2. Amerikan medyasına göre düşen havan mermisi, top mermisi değil.
3. Teskerede izin verilen sınır yada yada ülke veya uzaklık tahdidi verilmemiş. Yani bu durum hükümet tarafından (güya ihtiyaç halinde) İran'a saldırı izni olarak algılanabilir.
4. Görünen o ki Türkiye'yi Suriye ile savaştırıp, bu savaşabir biçimde İran'ı da çekecekler. İran'ın bir Nato ülkesine (Türkiye) saldırısı da ABD ye İran'a müdahalesi için meşruiyet tanımış olacak. Tüm olanlar bölgede en aktif çalışan istihbarat örgütü olan İsrail planlaması gibi görünüyor. Küçük ülkenin büyük devleri savaştırması...
Yorum Gönder