Bilginin (*) bir silah ya da daha doğru bir ifade ile kuvvet çarpanına dönüşebilmesi, ölçülebilmesi ve ölçeklenebilmesine bağlıdır. Bilgi, sayısı ve tanımı üzerinde genelgeçer bir mutabakat olmayan bir dizi nitelik üzerinden tanımlanır. Bu niteliklerin içeriği ve sayısı, bilginin hangi amaçla kullanılacağı ile de ilişkilidir.
“Bilgi Küpü” başlıklı yazıda, bilginin bir silah olarak kullanılabilmesinin, 10 adet boyuta sahip olmasına bağlı olduğundan bahsetmiştim. Bu 10 boyut şunlar idi:
1. Dakiklik (Timeliness)
2. Kesinlik (Accuracy)
3. Alaka (Relevance)
4. Bütünlük (Completeness)
5. Tutarlılık (Coherence)
6. Biçem (Format)
7. Erişilebilirlik (Accessibility)
8. Uyum (Compatilibity)
9. Güvenlik (Security)
10. Geçerlilik (Validity)
Adı geçen bu boyutlar, bilginin niteliğini ya da kalitesini tanımlamak için kullanılan parametrelerden en yaygın olanları. Kullanım amacına bağlı olarak bu sayı artırılabilir, azaltılabilir ya da terimlerin adı değişebilir.
Bilginin bu şekilde çeşitli başlıklar altında incelenmesinin en başta gelen sebebi, niteliğinin (kalitesinin) ölçülebilir bir hale getirilmesi ihtiyacı. Bilgi eğer nitel olarak takip edilebilen bir unsur haline getirilebilirse, paylaşımı, değerlendirilmesi ve üzerinden karar alınması gibi işlemler süreçlere bağlanabilir. Bilginin nitel ölçümü ve takibi, bilgi ihtiyacının saptanması, ihtiyacın karşılanması gibi süreçler için gereklidir. Bilgi, ölçülebilir olduğu sürece artı değer yaratımında kullanılabilir.
Bilginin boyutlarını incelemeye, “dakiklik” kavramı ile başlayalım. Konunun popülerliğine paralel olarak açık kaynaklarda tanım, kavram ve kaynak bolluğu var. O yüzden bu ve takip edecek yazıların amacı tanım oluşturmak ya da teorik çerçeve çizmek değil, Bilgi Harbi ve Ağ Merkezli Muharebe kavramlarını odak noktasına alarak konunun ana hatlarını tespit etmeye çalışmak olacaktır.
Dakiklik Nedir?
Dakiklik, "tam zamanında" olma hali olarak tanımlanabilir. Yani bir işin ya da eylemin, tam o işe ya da eyleme ihtiyaç duyulduğu anda gerçekleşmesi hali olarak ifade edilebilir. Buradan hareketle bilginin dakikliğinden, bilginin, ona ihtiyaç duyulduğu anda edinilmesini anlayabiliriz.
Bilgiye ihtiyaç duyduğumuz anda erişmemiz genelde mümkün olmaz. Bilgiye ihtiyacımız olduğunu tespit etmeli, ardından onu toplamalı ve ardından onu belli bazı süzgeçlere tabi tutmalıyız. Bunlar ise zaman alabilecek eylem ve süreçlerdir. Dolayısıyla bilgiye ihtiyaç duyulması ile o ihtiyacın karşılanması arasında geçmesi kaçınılmaz bir zaman dilimi söz konusudur.
Dolayısıyla dakikliğin özünde, ihtiyaçla ilgili başlangıç ve bitiş zamanları bulunmaktadır: İhtiyacın ortaya çıkış anı ve giderilmesi için konulan mühlet. Öğretmenin bugün, önümüzdeki Cuma günü teslim edilmek üzere bir ödev vermiş olduğu bilgisini sonraki Cumartesi günü edinmemiz bir anlam ifade etmez: Bu bilgiye Cuma gününden önce, tercihen bugün erişmiş olmamız gerekir.
Bilginin iletimi, paylaşımı ve değerlendirilmesi için, taşındığı ortamın yapısı önem arz eder. Sanayi Devrimi'ne kadar bilgi, fiziksel olarak mektup, kurye vb şekillerle iletilebiliyordu. Söz gelimi New York ile Londra arasında bilgi iletiminin hızı aylar mertebesine varabiliyordu. Telgrafın icadı, bu açıdan muazzam bir sıçrama anlamına gelmektedir: Bilginin iletiminde coğrafi mesafeleri anlamsızlaştırmış, bilgiyi sinyallere dönüştürerek iletim süratini saniyelere indirgemiştir.
Bu devrimin uzantısı günümüzde ICT (Information and Communication Technologies; Bilgi ve İletişim Teknolojileri) ile bir üst seviyeye taşınmıştır.
Yani dakiklik açısından söz gelimi 200 yıl öncesine kıyasla büyük oranda ilerleme sağlanmış durumda. Ancak bu, yanıltıcı olabilir. Zira bilgi oluşturma çevrimini süratle tamamlamak bundan biraz daha fazlasıdır. Zira bilginin edinilmesi ve paylaşılması hızı, alınacak eylemin ölçeği ve hızı ile orantılıdır.
Açalım
Arazide pusuya düşen bir keşif kolu, düşmanın konum bilgisini yakındaki dost topçu bataryasına gerçek zamanda aktarabilirse, düşman üzerinde hızla etkili bir ateş desteğine sahip olabilir. Burada bilginin edinilmesi ve aktarılması, saniyeler mertebesinde, başka bir deyişle gerçek zamanlı olarak gerçekleşmek durumundadır. Ancak stratejik seviyede gerçekleştirilen bir planlama işleminde bilginin edinilmesi ve uygulanması, daha esnek bir zaman ölçeğinde gerçekleşebilir. Etkiyi odaklamak ve sonuç alıcı hale getirebilmek için, bilginin gerçek zamanlı olarak iletilmesi gerekmektedir. Ancak burada bir açmaz ile karşılaşmaktayız: Eylemlerin ve süreçlerin hızı arttıkça bilginin anlık paylaşımı da zorlaşmaktadır. Bir hava muharebesine ilişkin gerçek zamanlı durum bilgisi edinmek, bir deniz muharebesine ilişkin durum bilgisi edinmekten çok daha zordur. Hava muharebesinde tüm durum anlık olarak, en fazla saniyeler mertebesinde değişebilmekteyken, deniz ortamında hareket ve manevralar daha yavaştır.
Bilginin iletim hızını artırmak, bilgi / bilişim altyapısının (Information Infrastructure: Infostructure) kalitesi ile ilgilidir. Bu sadece teknik ya da teknolojik bir nitelik değildir. Bilginin iletimi ve paylaşımında kullanılan mimarinin ağ yapısında kurgulanması da gerekir. Klasik, hiyerarşik, doğrusal
bir bilgi iletim sistemi, kullanılan teknolojiler ne kadar gelişmiş olursa olsun, dakiklik açısından zafiyete sahiptir. Bilgi, en hızlı ve verimli bir şekilde, ağ ortamında iletilir ve paylaşılır.
Bilginin iletim hızını nasıl ölçebiliriz ve nasıl iyileştirebiliriz?
Askeri - stratejik perspektiften bilgiyi, bir harekât bileşeni olarak ele alabiliriz. Harekâtın başlangıcından bitişine kadar çeşitli safhalarda çok sayıda bilgiye ihtiyaç duyulacaktır. Bu bilgiler stratejik seviyeden taktik seviyeye kadar çok çeşitli kademelerde ve çeşitli niteliklerde olabilir. Bu bilgilerin toplanma ve paylaşılma hızları, harekâtın başarısına doğrudan etki edecektir.
Şöyle bir zaman doğrusu kurgulayalım:
Burada,
T0: Görev başlangıcı
Ti0: Bilgiye ihtiyaç duyulduğu an
Ti1: Bilginin toplanmasının tamamlandığı an
Tid: Bilginin yayımının tamamlandığı an
T1: Görev sonu
anlarını gösteriyor.
Buradan hareketle dakikliği, iki farklı şekilde ölçmek ve yorumlamak mümkün:
1. Bilginin Toplanma Hızı
Bu değeri ΔT1 = (Ti1 - Ti0) / (T1 - T0) olarak tanımlayabiliriz. Elde edilecek boyutsuz değeri 100 ile çarparsak, % cinsinden bir parametre elde ederiz. Bu değer bize, harekât süresince, bilgiyi ne kadar hızlı bir şekilde elde ettiğimizi ölçmemizi sağlayacak bir gösterge sağlar.
Yukarıdaki pusu örneğine uygulayacak olursak, görevin başlangıç anını pusuya ilk düşülme (ilk ateş açılması) anı; görevin tamamlanması anını ise çatışmanın sona erdiği an olarak tanımlayabiliriz. Bu örnekte bilgi, düşmanın konum bilgisidir; bu bilgiye ihtiyaç duyulma anı ise, pusuya düşen birlik komutanının, düşman unsurları bertaraf etmek için en etkili ve hızlı yöntemin dolaylı ateş desteği olduğuna karar verdiği andır. Bilgi Harbi'nin vazgeçilmez bir unsuru olarak, dolaylı mukabele ilkesi uyarınca en doğru karar da budur zaten. Dolayısıyla bu örnekte Ti0 - T0 farkı oldukça küçüktür; çatışma (görev) başladıktan çok kısa bir süre sonra ilgili bilgiye ihtiyaç duyulmaya başlıyor.
2. Bilginin Ömrü
En doğru, tam ve eksiksiz bilginin gerçek ya da gerçeğe yakın zamanda toplanmış olması tek başına bir anlam ifade etmez. Dakiklik açısından, bu bilginin mümkün olan en kısa zamanda eylem / karar alma döngüsüne sokulabilmesi gerekir. Bilgi, mümkün olan en kısa sürede artı değere dönüştürülebilirse bir anlam ifade eder. Pusuya düşen birlik, düşmanın konumunu çok hızlı bir şekilde tespit edebilir, başka bir ifadeyle ΔT1 çok küçük olabilir. Ancak bu bilgi ateş destek birimlerine iletilmezse (daha doğrusu çok hızlı bir şekilde iletilmedikçe) bir işe yaramaz.
Yani bilginin toplanması ile dağıtımının tamamlanması (yani çevrime sokulması) arasında geçen zamanı asgariye düşürmeyi hedeflemeliyiz. Bu amacı yukarıdaki zaman doğrusu üzerinden ifade etmek gerekirse,
ΔT2 = (Tid - Ti1) / (T1 - T0)
Yine, çıkan bu değeri 100 ile çarpınca % cinsinden bir parametre elde etmek mümkün.
Bu oran, bilginin işlenme süratini verecektir. Ham olarak elde edilen bilginin, kullanılabilir ve anlamlı bir artı değere dönüştürülme hızı da dakikliğin tanımı içindedir.
Pusuya düşen birliğin ihtiyaç duyduğu bilgiyi toplama, işleme ve iletme süreleri için dakikalar kritik iken, bir hava muharebesinde saniyeler, stratetjik kuvvet aktarımı planlamasında saat ya da günler kritik olabilir. Stratejik istihbarat analizi kapsamına giren bir süreç günler sürebilir. Dolayısıyla bilgi toplama - işleme - dağıtma süreçlerinin, toplam görev zamanına oranı, ihtiyacımız olan ölçeklemeyi bize sağlar.
ΔT1 ve ΔT2 oranları üzerinden pusuya düşen birliği inceleyelim.
Birlik komutanı, çatışma başlar başlamaz topçu atışı desteği için düşman unsurlarının konum bilgisine ihtiyaç duyar. Bu bilgiyi nasıl elde edebilir?
Birliğindeki algılayıcılarla (söz gelimi personelde bulunan gece görüş dürbünleri, termal kameralar ve termal silah dürbünleri),
Mevcut istihbarat raporları, haritalar,
Telsiz ile diğer dost birlikler ve karargah,
Bunlar, günümüzde görev yapan bir tim komutanının elindeki klasik bilgi kaynakları. Modern teknoloji yardımıyla yeni eklentiler neler olabilir?
Tim envanterinde bulunan mini İHA sistemleri
Bölgede uçan İHA v.b. keşif / gözetleme / istihbart (ISR; Intelligence, Reconnaissance, Surveillance) unsurlarının topladığı bilgiler (bu bilgilerin gerçek zamanlı olarak kullanılabilmesi için de ayrıca ROVER gibi sistemler)
Namlu alevini ya da ateş sesini tespit edip konumlayan akustik ya da ısıl algılayıcılar
vb... gibi. ΔT1 çevrimi bu aşamda tamamlanır.
Bu bilgilerin hızlıca işlenmesi gerekli. İşlenmeden kasıt, düşmanın konum bilgisinin (sayı, koordinat, irtifa, yön vb) elde edilmesidir. Elde edilen bilgi süratle ateş destek birimine iletilir. Pusuya düşmüş birlik için ΔT2 çevrimi de böylelikle tamamlanmış olur.
Ateş destek biriminde bu bilgiler, arazi verisi, atmosferik veriler ile birleştirilir. Uygun atış parametreleri hesaplanır ve ateş görevine başlanır.
Bu senaryoda ΔT1 ve ΔT2 oranlarını düşürmek için modern teknolojiden faydalanmanın gerekliliği de ortaya çıkıyor. Söz gelimi makhûm arazideki birlik, hakim araziden ateş eden düşman konumunu kendi imkânları ile belirlemede muhtemelen yavaş kalacaktır. Ancak bölgede uçmakta olan bir İHA'nın kamerasını kontrol edebilmeyi sağlayan bir ROVER terminali, birlik komutanına ihtiyaç duyduğu bilgiyi çok kısa ve etkin bir şekilde sağlayabilir. İHA, burada dolaylı bir oyuncudur, çatışmanın bir parçası değildir, oyun sahasında değildir. Görev uzayının dışındadır, tabiri caizse "tepegöz"dür.
Etki odaklı harekâtın özü de zaten budur, dolaylılık.
Birbirlerine hızlı, güvenli ve dayanıklı bir ağ mimarisi ile bağlanan birlik - İHA - topçu bataryası, çok kısa bir süre içinde bilgi toplama - işleme - dağıtma çevrimini tamamlarsa eğer, hızlı ve etkili sonuç alınabilir. Yani görev süresi kısalabilir.
Yani Bilgi Harbi'nde dakikliği sağlamak için:
Bilgi altyapısının yapısı (iletim hızı, dayanıklılık, ağ mimarisi)
Bilgi toplama araçlarının sayısı ve çeşitliliği
Bilginin toplanma, işlenme ve dağıtım işlemlerinin sürati
Önem kazanıyor.
Dakiklik yalnızca sürat demek değil; nitelikli sürat demek aslında.
Ayrıca bkz:
1. Understanding Information Age Warfare
2. http://www.infoimpact.com/IQBook/Ch1-High_Costs_Low-Quality_Data.pdf
3. http://www.infoimpact.com/IQBook/Ch2-Book-Defining_Info_Quality.pdf
4. http://www.cta.com/content/docs/casestudies/netcentric_tct.pdf
*: Daha önce de bahsettiğim gibi, Türkçe, bilgi kavramını anlamlandırmakta biraz sıkıntılı bir dil. Bu ve takip eden yazılarda “bilgi” kelimesi, İngilizce’deki “information” kelimesinin karşılığı olarak kullanılacaktır.
2 yorum:
abi askeri değerlendirmelerinin yanında çok da kaliteli şeyler yazıyorsun. valla aydınlanmış hissediyorum yazdıklarını okurken.
Devamı gelmiyor mu ağabey?
Yorum Gönder