Eser: Opus 217 Paul Signac |
Bilim-kurgu yazarı Isaac Asimov'un yakın arkadaşı Arthur Obermayer'in aktardığı ve MIT Technology Review'da yayınlanan "How Do People Get New Ideas?" ("İnsanlar Yeni Fikirleri Nasıl Bulur?") başlıklı bir makalede Asimov, yaratıcı düşünmenin ve yenilikçi fikirler bulmanın bazı ön şartlarını sıralar.
Makalenin yazılış öyküsü bir hayli ilginç: 1959 yılında Obermayer'in çalıştığı MIT bünyesindeki Allied Research Associates şirketi, DARPA'nın öncülü olan Advanced Research Projects Agency (ARPA) tarafından, nükleer silahlara karşı savunma tedbirleri geliştirme projesi alır. Üzerinde çalıştıkları pek çok yöntem ve tekniğin yetersiz kalacağının anlaşılması üzerine, sıradışı fikirler edinebilmek için farklı branşlardan insanları işe almaya karar verirler. Obermayer şirket yönetimine yakın arkadaşı Asimov'u önerir.
Projeye katılan Asimov, kısa süre sonra gizli belge ve bilgilere erişiminin yaratıcılığını ve özgür düşünmesini kısıtlayacağı için ayrılma kararı alır. Ancak ayrılmadan önce proje ekibi için bu makaleyi kaleme alır: Projeye tek katkısı bu kısa makaledir.
Birey ve ekip bazında yaratıcılığın koşullarının sıralandığı yazıda, en çok dikkatimi çeken konulardan biri, "noktaları birleştirme" idi. Burada Asimov, belli bir konuda yeni bir fikir oluşturmanın esasen mevcut bilgilerin farklı şekillerde birbirlerine bağlanması olduğunu, bunu yapmak için çalışılan alanda yetkinlik kadar, "noktaları birleştirme" yeteneğinin de gerektiğini belirtir.
Ancak noktaları birleştirirken, belli bir cesaret ve özgüven de gereklidir. Daha önce düşünülmemiş olanı kurcalamak, cüret gerektirir. Ayrıca ortaya çıkacak yeni fikir çoğunlukla mevcut kalıp, bilgi ve kanaate ters olacaktır. Kurulu düzene, otoriteye ya da ortak akla aykırı görünen bu fikri savunmak, fikir sahibi için kolay olmayacaktır.
Siyah Gri Beyaz ile geride kalan 18 yıla baktığımda bazı noktaları birleştirdiğimi, bazılarını beceremediğimi görüyorum. Pek çok veri ve fikir ile oynayıp, dev bir aşure kazanında karıştırmışım gibi. Tadı daha tam olmadı muhtemelen. Ne zaman olur, bilemem.
Bu süreçte bana eşlik eden sadık okura teşekkürlerimi sunuyorum.
Makalenin yazılış öyküsü bir hayli ilginç: 1959 yılında Obermayer'in çalıştığı MIT bünyesindeki Allied Research Associates şirketi, DARPA'nın öncülü olan Advanced Research Projects Agency (ARPA) tarafından, nükleer silahlara karşı savunma tedbirleri geliştirme projesi alır. Üzerinde çalıştıkları pek çok yöntem ve tekniğin yetersiz kalacağının anlaşılması üzerine, sıradışı fikirler edinebilmek için farklı branşlardan insanları işe almaya karar verirler. Obermayer şirket yönetimine yakın arkadaşı Asimov'u önerir.
Projeye katılan Asimov, kısa süre sonra gizli belge ve bilgilere erişiminin yaratıcılığını ve özgür düşünmesini kısıtlayacağı için ayrılma kararı alır. Ancak ayrılmadan önce proje ekibi için bu makaleyi kaleme alır: Projeye tek katkısı bu kısa makaledir.
Birey ve ekip bazında yaratıcılığın koşullarının sıralandığı yazıda, en çok dikkatimi çeken konulardan biri, "noktaları birleştirme" idi. Burada Asimov, belli bir konuda yeni bir fikir oluşturmanın esasen mevcut bilgilerin farklı şekillerde birbirlerine bağlanması olduğunu, bunu yapmak için çalışılan alanda yetkinlik kadar, "noktaları birleştirme" yeteneğinin de gerektiğini belirtir.
Ancak noktaları birleştirirken, belli bir cesaret ve özgüven de gereklidir. Daha önce düşünülmemiş olanı kurcalamak, cüret gerektirir. Ayrıca ortaya çıkacak yeni fikir çoğunlukla mevcut kalıp, bilgi ve kanaate ters olacaktır. Kurulu düzene, otoriteye ya da ortak akla aykırı görünen bu fikri savunmak, fikir sahibi için kolay olmayacaktır.
Siyah Gri Beyaz ile geride kalan 18 yıla baktığımda bazı noktaları birleştirdiğimi, bazılarını beceremediğimi görüyorum. Pek çok veri ve fikir ile oynayıp, dev bir aşure kazanında karıştırmışım gibi. Tadı daha tam olmadı muhtemelen. Ne zaman olur, bilemem.
Bu süreçte bana eşlik eden sadık okura teşekkürlerimi sunuyorum.
7 yorum:
çok faydalanıyorum çalışmalarınızdan.teşekkür ederim.
Tebrikler Arda bey, 2009'dan bu yana takip ettiğim, bilgilerinden ve düşüncelerinden faydalandığım, ufkumu, bilgi dağarcığımı ve hayata bakış açımı etkileyen güzel bir blok.
Teşekkür ederim. Nice yıllara.
Hocam silahlar ve tereyağı programını 3 aydır yapmıyorsunuz unuttunuz mu acaba? Beklemekten perişan olduk ... Bir tane çekin de kendimize gelelim bizi bağımlı yapıyorsunuz torbacı misali sonra birden ortadan kayboluyorsunuz bizde krize giriyoz sizin yüzünüzden keş gibi dolanıyom ortalıkda geçen arkadaşım sordu neyin var diye birşey yok silahlar ve tereyağı 3 aydır çekilmiyor dedim adam ne saçmalıyon lan dedi dinlemeyen bilmez anlamaz hocam...
<3
Çok faydali bir blog. Nice 18 yıllara.
Hadi hadi Arda Kardeş! Fazla tevazu gösterme, alışık değiliz. Sen tek tabanca kahramanımızsın. Her gün yazsan her gün okuruz.
İyi ki varsın. Oysa çıtayı böylesine yüksek koyunca üzerinden bir zürafa bile atlayamaz korkarım. Savunma ve savunma stratejileri konusu
benim gençliğimde hep emekli askerlere kalırdı. Umarım senin ekolünden feyz alanlar böylesi konuların nasıl da değişik açılardan irdelenebileceğinden yola çıkar , bizleri de sevindirirler. Daha nice 18 yıllara!
Çok teşekkürler....
Merhaba Arda abi. Yukarıda Mustafa Özülker beyin tek tabanca kahramanımızsın yakıştırmasını çok beğendiğimi ve bende de anlam bulduğunu belirtmek isterim. Bugün Gelecek Araştırmaları Enstitüsünde düzenlen söyleşinizde tanıştık. Çok mutlu oldum. Bu güne kadar heybeme sizden ve camiadaki birçok kişiden çok şey kattım. Sizi kendime ortaokul yıllarımdan beri örnek alıyorum. Emekleriniz için çok teşekkürler. Nice 18 yıllara olsun.
Yorum Gönder