26/11/2018

10 Kasım Bombalı İHA Saldırıları Üzerine Bazı Notlar

Bölücü terör örgütü PKK, 10 Kasım günü Şırnak'ta insansız hava araçlarıyla (İHA) bir dizi saldırı gerçekleştirdi. Önce sabah erken saatlerde Beytüşşebap ilçesindeki komando alay komutanlığına bomba yüklü bir İHA ile bir saldırı gerçekleştirildi. Basına yansıyan haberlere göre bu İHA, askerler tarafından vurularak düşürüldü. Kısa süre sonra da, 10 Kasım Atatürk'ü anma törenleri sırasında Şırnak Valiliği binasına bir başka bombalı İHA ile saldırı yapıldı. Valilik binası girişine süzülerek inen İHA'nın içindeki harp başlığı büyük şans eseri patlamadı. Bu iki saldırıdan sonra örgüt, aynı gün içinde Şırnak'ın farklı bölgelerindeki askeri üslere altı ayrı saldırı girişiminde bulundu.

Toplam 10 İHA'nın kullanıldığı saldırılarda büyük şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı.

Bir süre sonra da, 22 Kasım günü  Hakkari’nin Derecik ilçesinde bir adet patlayıcı yüklü İHA ile bir diğerine ait parçalar ele geçirildi.

Terör örgütlerinin İHA'ları taarruzi maksatlarla kullanımı son yıllarda yaygınlaştı. Bu konuda Suriye İç Savaşı, deyim yerindeyse bir laboratuar ortamı sağladı. PKK'nın da kendi payına faydalandığı görülüyor. Bu son gelişmeler, örgütün izlemesi muhtemel yeni taktiklerle bunlara karşı alınabilecek tedbirler üzerinde titizlikle durulmasını hatırlatan birer uyarı sinyali gibi.

10 Kasım saldırısının analizi, bu konuda önemli ipuçları sağlıyor.


Olay

Konuyla ilgili Sabah gazetesinde 11 Kasım günü yayımlanan ve resmi bir raporun kaynak olarak kullanıldığı haberde olayla ilgili ayrıntılı bilgiler bulunuyor. Buna göre, 10 Kasım günü sabah 0900 sularından itibaren Şırnak il merkezi ve çevresindeki hedeflere yönelik, eşgüdümlü bir İHA saldırısı söz konusu.

İlk saldırı, 10 Kasım anma törenlerinden hemen sonra Şırnak Valiliği'ne yönelik olarak gerçekleştiriliyor. Bir adet İHA, valilik binasına doğru uçuyor ancak taşıdığı çiviyle takviye edilmiş harp başlığı patlamıyor. Bu İHA'nın, valilik binasının girişindeki merdivenlere kadar süzüldüğünü gösteren bir video kaydı da ayrıca paylaşılmış. Saldırının, törenden hemen sonra, bina önündeki kalabalık tam dağılmamışken gerçekleştirilmiş olduğu görülüyor.

Bu saldırıdan hemen sonra, Şırnak 23'ncü Piyade Tümen Kışlası'na iki adet İHA ile bir saldırı gerçekleştirilmiş. Bu İHA'lardan biri tümene bağlı Aydoğdu üs bölgesine, diğeri ise üs bölgesinin güneyine düşmüş.

O sıralarda, Kasrak Vadisi ile Şemalgan Mezrası'na da birer adet İHA düşüyor.

Silopi ilçesine bağlı Şehit Mesut Hudut Bölüğü'ne de iki İHA ile bir saldırı düzenleniyor. Diğerlerinin aksine bu saldırıda İHA'lar, taşıdıkları bombaları bırakıyorlar. Bombaları bıraktıktan sonra Irak yönüne doğru uçuyorlar ve bir süre sonra düşüyorlar.

Saldırılarda toplam 10 adet İHA'nın kullanıldığı belirtilmiş.

Sabah gazetesinin aktardığına göre kullanılan İHA'lar, Skywalker ve Talon tipinde.

Uçakların çiviyle takviye edilmiş plastik patlayıcı taşıdığı, saldırılar sırasında fünye aksamlarının çalışmadığı kaydedilmiş.

Dikkat çekici bir bilgi, uçakların otonom olarak uçmuş oldukları: Hedeflerine yer kontrolü ile değil, USB ve/veya SD kard ile hafızalarına yüklenmiş rotaları GPS aracılığıyla bularak ulaşmışlar.

Ayrıca, PKK'nın Zaho, Erbil ve Dohuk'daki kampların bulunan atölyelerinde bu İHA'ları ürettiği / tadil ettiği ve bu kapsamda IŞİD terör örgütünden teknik destek aldığına dair haberler de basında yer aldı.


Saldırıda Kullanılan Uçaklar

Geçtiğimiz yıl Kasım ayında, Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde PKK'nın bomba yüklü bir İHA'sı, arıza sonucu düşmesiyle ele geçirildi. Söz konusu uçak, Çinli DJI şirketi üretimi MAVIC tipi olup, tadil edilmiş bir tüfek bombası ile donatılmıştı.

Basında yer alan bilgilere göre saldırılarda iki ayrı tip İHA kullanılmış. Bunlar Skywalker ve Talon isimli İHA'lar. Haberlerde yer alan fotoğraflarda sabit kanatlı, arkadan pervaneli, kanat açıklık oranı (aspect ratio) oldukça düşük, kamuflaj renkleriyle boyanmış bir İHA görünüyor.

Bu sene Temmuz ayında da, Hatay'ın Samandağ ilçesi sahilinde, bomba yüklü bir sabit kanat İHA'sı bulunmuştu. Bu olayda İHA'nın hangi örgüte ait olduğu tespit edilememiş, en azından bu yönde basında bir bilgi yer almamıştı. Ancak bölgenin konumu itibariyle PYD / PKK terör örgütü tarafından kullanılmış olması kuvvetle muhtemeldir.

10 Kasım saldırılarında kullanılan görünen İHA, Çinli Hooah Aviation Technology şirketi üretimi olan X-UAV Talon adlı uzaktan kumandalı uçak. Skywalker ise, bir başka Çinli şirket olan Feiyu Tech üretimi.

Her iki İHA da, özellikle Suriye'de uzun süredir IŞİD tarafından yaygın olarak kullanılmakta.1

Her iki İHA da, "FPV" (First Person View) olarak adlandırılan tipte. Bu tür İHA'larda uçağın genelde burun kısmında yer alan kameranın çektiği görüntü, uzaktan kumandadaki ekrana ya da sanal gerçeklik gözlüğüne aktarılır. Ancak basında yer alan bilgilere göre saldırıda kullanılan uçaklar bu şekilde uzaktan kumandayla uçurulmamış: GPS destekli otopilot sistemleri takılmış ve bu şekilde, otonom olarak uçmuşlar.

Uçaklara, çiviyle takviye edilmiş, birkaç yüz gramlık patlayıcılar eklenmiş. Patlayıcıların fünye tertibatı hakkında net bilgi yok. Uçakların iniş yaptıkları yerde uzaktan kumanda ile infilak ettirilmeleri tasarlanmış olabilir. Ya da bir başka olasılık, uçağın iniş yaptığı yerde, sürat ve irtifa bilgisi ile tetiklenecek bir otomatik fünye mekanizması da olabilir.

Saldırılarda kullanılan Talon, 171.8cm kanat açıklığı ve 110cm uzunluğa sahip, strafor köpükten mamül bir uzaktan kumandalı uçak. Boş ağırlığı 1,050gr; azami kalkış ağırlığı 2,400gr. 4 kanallı, 2.4GHz bir uzaktan kumanda sistemi bulunuyor. Normal uçuş süresi 40dakika; konfigürasyonuna göre 2 saate kadar havada kalabiliyor. 4s 14.8V 8000-15000mAh LiPo pili ve 600-1000w fırçasız motoru var.

Ortalama ₺700 gibi bir maliyetle nakliye dahil internetten sipariş verilebiliyor.

Skywalker X8 ise yine Çinli Feiyu Tech şirketi tarafından geliştirilmiş bir İHA. Talon'dan daha büyük ve pahalı. Uçan kanat şeklinde bir tasarımı var. Bu uçak da strafor köpükten mamul; Kanat açıklığı 212cm, uzunluğu ise 82cm. Boş ağırlığı 2.2kg; taşıyabileceği faydalı yük kapasitesi de 2.2kg. 900MHz, 1.4GHz ya da 2.4GHz uzaktan kumanda ile 40 - 100km mesafeden kumanda edilebiliyor. 110km/saat azami hıza ulaşabiliyor ve 2 - 3saat havada kalabiliyor.

X8, Talon'a göre daha pahalı: ₺1,200 civarı bir fiyata sahip.

İki uçak arasındaki önemli bir fark: Talon elden atılarak uçurulurken, X8 elle ya da ufak bir lastikli mancınıkla fırlatılıyor.

Ele geçirilen uçaklara ait fotoğraflardan Talon'un burun kısmındaki kameranın çıkarılmış olduğu görülüyor. Uçak uzaktan kumanda edilmeyeceği ve otonom şekilde uçacağı için bu gereksiz ağırlıktan kurtulmak istenmiş olabilir. Böylelikle elde edilen boşluk ve ağırlık, patlayıcı için kullanılmış olabilir. Benzer yöntem, X8 için de tercih edildiyse, zaten cüssesine göre büyük bir ağırlık taşıyabilen bu uçak, daha da fazla patlayıcıyla donatılmış olmalıdır.


Değerlendirmeler

1. İHA kullanımı son yıllarda terör örgütleri tarafından giderek artan şekilde tercih edilmektedir. Suriye başta olmak üzere dünya genelindeki çatışma bölgeleri, bu konuda terör örgütlerine ve devlet dışı silahlı gruplara büyük tecrübeler kazandırmıştır.

2. Bu hususa ilaveten İHA ve uzaktan kumandalı uçaklar ile bunlarla ilgili donanım ve yazılımlara erişim, bunların üretilmesi ve montajı son derece kolay ve ucuz hale gelmiştir. Ortalama bir teknik kapasiteye sahip herhangi bir teknik personel tarafından kolayca monte edilebilir, az bir gayretle modifiye edilebilirler. İnternette, açık kaynaklarda uzaktan kumandalı uçaklara yönelik çok sayıda farklı tasarım, donanım, yazılım vb mevcuttur.

3. Öte yandan terör örgütlerinin İHA'ları yaygın ve etkin kullanmaları için bir şekilde bir tedarik zinciri, geliştirme ve üretim altyapısı kurmaları gerekmektedir. Örneğin 10 Kasım saldırıları için bölücü terör örgütünün en az 10 uzaktan kumandalı uçak temin etmiş olması gerekir. Bu uçakları modifiye etmek için gerekli elektrik / elektronik ve mekanik aksamın da ayrıca temin edilmesi, sonra da bunların birleştirilmesi gerekir. Bunlar, basit de olsa bir atölye ortamı gerektiren işlemlerdir.

4. Nitekim basında yer alan bilgilere göre PKK'nın farklı konumlarda İHA üretimi ve/veya tadilatı ve eğitimi için atölyeleri bulunmaktadır. Bu atölyelerin doğal hedefler olması yanında, bu konuda uzmanlaşmış teröristlerin tespiti ve daha da önemlisi tedarik zincirlerinin tespiti, bunların sırayla imhası, bu tip saldırılara karşı alınacak en etkili karşı tedbir olacaktır.

5. 10 Kasım saldırılarında kullanılan İHA'lar uzaktan kumanda ile değil, kendi otopilotları ile uçmuşlardır. Mevcut dronsavar sistemlerinin neredeyse tamamı, İHA ile uzaktan kumanda ünitesi arasındaki veribağını kesmek / karıştırmak ve İHA'nın kumandasını ele almak için geliştirilmiştir. Bunun için de öncelikle İHA'nın görsel ya da radar vb algılayıcılarla tespit ve teşhis edilmesi gerekir. Saldırılarda kullanılan gibi uzaktan kumandalı olmayan (yani otomatik pilotla uçan), strafor köpükten mamul ve oldukça yavaş uçabilen uçakların erken tespiti imkansıza yakındır. GPS destekli otopilotla uçan uçaklara yönelik GPS karıştırma / aldatması da bir yöntem olabilir ancak yine uçakların erken tespiti gerekecektir. Ayrıca böyle bir karıştırma / aldatmadan bölgedeki dost unsurların da etkilenmesi söz konusu olabilir.

6. İHA'ların kinetik unsurlarla (namlulu veya namlusuz hava savunma sistemleri, piyade silahları vb) etkisiz hale getirilmesi için de öncelikle erken ihbar ve ikaz sağlanması gereklidir. Bu yöntem meskûn mahallerde ayrıca riskli olabilir.

7. Terör örgütleri arasında silah, istihbarat ve eğitim alışverişi sık görülen bir olgudur. Sahada birbirleriyle çatışan farklı örgüt ve gruplar, değişik çıkarlar için perde arkasında bu tür işbirlikleri kurabilmektedir. Bu tür işbirliklerinin tespiti ve takibi için etkin bir istihbarat ağı, özellikle insan istihbaratı (HUMINT) gerekmektedir.

8. Hızla gelişen, erişimi kolaylaşan ve ucuzlaşan teknoloji, bireyleri ve devlet dışı grupları devletlere güçlendirmektedir. Bu sürecin bir yansıması olarak terör örgütleri, teknolojiye uyum sağlayıp onu özümseme kabiliyetleri yüksekse, hızla yeni taktik ve teknikler geliştirebilmektedir. Devletler, aynı hızda reaksiyon gösterememektedir. Bu asimetriyi gidermek için önalıcı bir bakış açısı şarttır. Özetle dronsavar sistemler, savunmanın son halkası, en son tedbir olarak ele alınmalıdır. Dronsavarlar, tehdide karşı sadece bir yanıttır.

Savunmayı çok daha öteden, etkin istihbarat ile geliştirmek gerekmektedir.




Notlar

1 Suriye ve Irak'ta kullanılan İHA'larla ilgili ayrıntılı bir rapor için bkz: dronecenter.bard.edu/files/2016/12/Drones-in-Iraq-and-Syria-CSD.pdf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder