DSEI 2017 fuarı, 12 - 15 Eylül tarihleri arasında Londra'daki ExCeL fuar merkezinde gerçekleştirildi.
DSEI, iki yılda bir düzenlenen ve daha ziyade kara ve deniz sistemlerine odaklanan bir fuar. Hava sistemlerine yönelik olarak ürün ve çözümler, Farnborough Hava Şovu'nda sergileniyor.
Fuarda ev sahibi İngiltere’nin gündemindeki proje ve ihtiyaçlar yanında, özellikle Irak, Suriye ve Afganistan’daki çatışmalar ile gündeme gelen sistem ve çözümlerin inceleme fırsatı vardı. Ayrıca son dönemde artan Rusya tehdidi karşısında savunma bütçelerini artıran ve çok sayıda tedarik ve modernizasyon projesi başlatan Doğu Avrupa ülkelerinin gündemlerini de incelemek mümkündü.
Fuarda çektiğim fotograflara buradan ulaşabilirsiniz.
DSEI, iki yılda bir düzenlenen ve daha ziyade kara ve deniz sistemlerine odaklanan bir fuar. Hava sistemlerine yönelik olarak ürün ve çözümler, Farnborough Hava Şovu'nda sergileniyor.
Fuarda ev sahibi İngiltere’nin gündemindeki proje ve ihtiyaçlar yanında, özellikle Irak, Suriye ve Afganistan’daki çatışmalar ile gündeme gelen sistem ve çözümlerin inceleme fırsatı vardı. Ayrıca son dönemde artan Rusya tehdidi karşısında savunma bütçelerini artıran ve çok sayıda tedarik ve modernizasyon projesi başlatan Doğu Avrupa ülkelerinin gündemlerini de incelemek mümkündü.
Fuarda çektiğim fotograflara buradan ulaşabilirsiniz.
Notlar
Fuarda sergilenen ürün ve çözümler arasında bazılarındaki sayı ve çeşitlilik dikkat çekiciydi. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
- İnsansız hava araçlarına karşı sistemler
- Balistik koruma ve zırh çözümleri
- Kara araçları
- Ateş destek sistemleri
- C4ISR sistemleri
a. İnsansız hava araçlarına (İHA) karşı sistemler
Başta rotorlu tiptekiler olmak üzere özellikle mini İHA’lar, IŞİD gibi terör örgütleri tarafından yaygın ve etkin şekilde kullanılmakta. “Dron” olarak da adlandırılan bu araçlar yalnızca keşif – gözetleme görevlerinde değil, “kamikaze” olarak veya hafif bombalarla taarruzi görevlerde de kullanılıyor. Mevcut hava savunma algılayıcı ve silah sistemlerinin bu tip hava araçlarını tespit, teşhis, takip ve imhası ise son derece güç. Bunun en başta gelen nedeni de, bu tip İHA’ların küçük boyutları, boyutlarına göre yüksek manevra kabiliyetleri ile düşük kızılötesi ve radar izleri. Bu nedenle bu sistemlerin önlenmesine yönelik yenilikçi teknoloji ve ürünlerin geliştirilmesi için dünya çapında çok sayıda firma tarafından projeler yürütülmekte.
İngiliz firmaları QinetiQ'in tanıttığı Obsidian, Blighter'ın tanıttığı AUDS ve Kirintec'in tanıttığı Sky Net ile İsrailli Rafael'in sergilediği Drone Dome sistemlerinin ortak özelliği, arama ve takip için ayrı radar ve elektrooptik kameraların bir arada, eşgüdümlü olarak çalıştığı mimariye sahip olmaları. Bunlardan Obsidian'da, aynı firmanın ALARM adlı havan saldırısı ikaz radarı kullanılıyor. Drone Dome ve AUDS'da ayrıca RF köreltici / karıştırıcı bileşen var. Sky Net ise, sabit, araca monteli ve sırtta taşınan modelleri olan bir dronsavar sistem ailesi.
Buradan hareketle, dronsavar / İHA önleme sistemlerindeki eğilimler şu şekilde sıralanabilir:
• Farklı sistemlerin (arama ve takip radarları, elektrooptik kameralar, karıştırıcı birimler) bir arada ve tümleşik olarak çalışabildiği mimari
• Ölçeklenebilirlik: Aynı altyapıyı kullanan sistemlerin sabit üs/tesis, araca monteli ya da personel tarafından kullanılabilmesi
• Kendini kanıtlamış / mevcut teknolojilerin ve / veya ticari (rafta hazır / COTS) ürünlerin kullanımının yaygınlığı
Ayrıca İHA’lara karşı yakın gelecekte bu tür tespit ve takip sistemleri ile birlikte çalışacak şekilde yönlendirilebilir enerji / lazer silahlarının da kullanımının yaygınlaşacağı beklenebilir. Nitekim bu sınıftaki DragonFire sisteminin yakın gelecekte hizmete girmesi bekleniyor. DragonFire yalnızca İHA'lara karşı değil, aynı zamanda gemisavar füzelere karşı gemi özsavumasında da kullanılması, uzun vadede taarruz helikopterlerine de takılması planlanan bir lazer silahı.
b. Balistik koruma ve zırh çözümleri
Bu alanda sergilenen ürün ve çözümler, üç genel kategoride gruplandırılabilir: Kamu güvenliğine yönelik ürünler, araç zırhları ve personel koruma çözümleri.
Piyade ve özel kuvvet operatörlerine yönelik olarak miğfer, balistik yelek, göz ve işitme koruyucu ekipman gibi ürünlerin çeşitliliği dikkat çekiciydi. Bu çözümlerde ortak paydanın, ağırlığı olabildiğince azaltmak olduğunu gözlemledim. Araç zırh çözümlerinde yalnızca mukavemeti artırıcı değil, farklı tipte el yapımı patlayıcı (EYP) tehditlerine karşı uyarlanabilen; aynı zamanda aktif ve pasif koruma sistemleri ile birlikte kullanılan komple zırh çözümlerine yönelinmiş. Öte yandan RPG tipi roketlere karşı koruma için kullanılan esnek kafes tipi zırhların büyük boyutlu insansız kara araçlarında kullanımı da yaygınlaşmış. Estonyalı MILREM firmasının geliştirdiği robotta, bu sınıftaki bir esnek zırh çözümü sergileniyordu.
c. Kara araçları
Gerek İngiltere’deki çeşitli kara aracı tedarik ve modernizasyon ihaleleri (MRV-P, Challenger ana muharebe tankı modernizasyonu, Warrior zırhlı araç modernizasyonu, Ajax, MIV, Light Weight (Air Portable) Recovery Capability (LW(AP)RC)) gerekse Ortadoğu’da süren çatışma ve operasyonlardan dolayı fuarda kara araçları ve bunlara dair alt sistem ürünleri büyük yer kaplamıştı.
İngiliz Kara Kuvvetleri için gündemde olan projelere ilişkin sergilenen ürün ve çözümler şunlardı:
General Dynamics tarafından geliştirilmekte olan AJAX zırhlı muharebe aracı ailesi ve bu program kapsamındaki alt sistem ve bileşenler ön plana çıkmıştı. Muharip versiyonu 40mm toplu CT40 kulesi ile donatılan araçtan, farklı konfigürasyonlarda 589 adet tedarik edilmesi planlanmakta.
Warrior zırhlı muharebe araçlarının modernizasyonu için başlatılan WCSP (Warrior Capability Sustainment Programme) kapsamında Lockheed Martin firması, İngiliz iştiraki olan LM UK üzerinden bir teklif sunuyor. Teklif, Warrior araçlarının 20 yıl daha hizmet verebilecek şekilde modern alt sistemler ve yenilenmiş ateş gücü ile donatılmasını içermekte.
Ana muharebe tankı Challenger 2’nin modernizasyon projesi kapsamında Alman Rheinmetall, İngiliz BAE Systems ve Fransız Nexter firmaları, bu yöndeki kabiliyetlerini sergilediler. Sergilenen çözümlerin ortak noktaları, özellikle meskûn mahalde operasyon ağırlıklı asimetrik harp ihtiyaçlarına uygun olarak beka kabiliyeti (ek zırh, aktif/pasif koruma sistemleri), komuta kontrol ve haberleşme sistemlerinde yenilemeler.
Multi Role Vehicle – Protected (MRV-P) mayına karşı korumalı araç ihalesi kapsamında General Dynamic firması, Alman meşeili Eagle 4x4 taktik tekerlekli zırhlı aracın 6x6 versiyonunu, sıhhi tahliye konfigürasyonunda tanıttı. Bu ihaleye yönelik olarak ABD’li Oshkosh firması da JLTV aracını öneriyor.
Mechanised Infantry Vehicle (MIV) 8x8 taktik tekerlekli zırhlı araç programına yönelik olarak Alman Rheinmetall firması Boxer aracını sergiledi. Boxer aracının, Puma zırhlı muharebe aracının kulesi ile donatıldığı bir muharip versiyonu da fuardaydı.
Havadan nakledilebilen kurtarma / istihkâm aracı ihtiyacına yönelik olarak başlatılan Light Weight (Air Portable) Recovery Capability (LW(AP)RC) ihalesi kapsamında İngiliz Supacat firması, Light Weight Recovery (LWR) araç tasarımını tanıttı. Meskûn mahal ve sarp arazi ortamındaki harekâtlarda kullanılmak üzere geliştirilen araç 10.5t ağırlığa sahip.
Fuardaki dikkat çekici bir husus, hafif keşif/devriye aracı ve özel kuvvet intikaline yönelik çok sayıda aracın sergilenmiş olması idi. Bunların başlıcaları şunlar:
• Polaris Defense (ABD): Dagor 4x4
• HIPPO Multipower (ABD): HIPPO-X
• Bowler (İngiltere): RIV
• Jankel (İngiltere): Fox RRV-x
• Penman (İngiltere): Metras MRV
• Supacat (İngiltere): LRV600
• NIMR (BAE): RIV
• Streit (Kanada): Gepard ASV
d. Ateş destek sistemleri
Abu Dhabi’de gerçekleştirilen IDEX 2017 fuarındaki gibi, DSEI’de de modern ateş destek sistemlerinin gündemde olduğu görülüyordu. Bu kapsamda,
• Atış kontrol ve komuta kontrol sistemleri ile entegre otomatik havan sistemleri (EXPAL EIMOS, Singapore Technologies SRAMS, Elbit Spear Mk2, Patria NEMO gibi)
• Tekerlekli araca / kamyona monteli obüs çözümleri (Nexter CAESAR 8x8, KMW RCH-155, Yugoimport Aleksandar ve Nora-B52 gibi)
• Güdümlü obüs ve havan mermileri (IAI Top Gun, Saab Thor, Raytheon Perm ve Excalibur gibi) gibi çözümler dikkat çekmekteydi.
e. İnsansız kara araçları
Fuarda çok sayıda irili ufaklı üretici tarafından geliştirilen ya da farklı alt sistemlerle entegre şekilde sunulan insansız kara araçlarının (İKA) bulunuyordu. İKA’lar yalnızca keşif gözetleme veya bomba imha gibi klasik görevlerde değil; sıhhi tahliye, elektronik istihbarat, muharebe, iletişim rölesi gibi farklı konfigürasyonlarda da önerilmekteydi.
Rheinmetall firması, muharip kabiliyetli çok fonksiyonlu bir İKA konsepti sergiledi. 750kg ağırlığındaki sistem amfibik kabiliyetli olup 24 saat bağımsız hareket edebilmekte.
f. Diğer
Komuta kontrol haberleşme ve hedef tespit sistemleri alanında özellikle personel tarafından taşınan hedef işaretleme ve iletişim sistemleri ağırlıktaydı. Tek er modernizasyon sistemleri alanında, Rheinmetall’in sergilediği Gladius çözümündeki gibi, giyilebilen bilgisayarlar, tim içi haberleşme sistemleri, taşınabilir uydu muhabere sistemlerinin gündemde olduğunu; ayrıca yine personel tarafından taşınan lazer hedef işaretleme sistemleri; İHA’lardan alınan görüntünün kullanıldığı ROVER tipi sistemlere yoğun talep olduğunu gözlemledim.
Fuarda İngiliz BMT firması Vidar ve Babcock firması Hydra; Güney Koreli DSME firması ise KSS-III denizaltı tasarımlarını sergiledi. Her üçü de konvansiyonel tahrik sistemine sahip bu tasarımların üçünün de özel kuvvet / deniz komandosu intikal araçlarına uygun tasarıma sahip (Vidar ve Hydra’da bu maksatla özel çıkış tüpü bulunmakta); Hydra ve KSS-III tasarımlarında seyir füzelerine yönelik olarak dikey fırlatıcı tüpleri bulunuyor. Şimdiye kadar münhasıran nükleer tahrikli balistik füze denizaltılarında; balistik füzelerin fırlatılmaları için kullanılan bu tip fırlatıcı tüpler; seyir füzelerinin yaygınlaşması ve boyutlarının küçülmesi ile birlikte konvansiyonel denizaltı tasarımlarında da tercih edilmeye başladı.
İngiliz Deniz Kuvvetleri'nin iki önemli muharip gemi projesi olan Tip 26 ve Tip 31e projelerindeki son gelişmeleri de takip etme fırsatı buldum.
Başlangıçta 13 adet olarak planlanan ancak daha sonra bütçe kesintileri nedeniyle sekiz adede indirilen (ve bir dönem Türkiye'ye de teklif edilmiş olan) Tip 26 Global Combat Ship (GCS) firkateyn projesinde ilk gemi için ilk çelik 20 Temmuz günü kesilmişti. Üretici BAE Systems fuarda geminin güncel tasarımını sergiledi. Dikkatimi çeken bir ayrıntı, modern muharip gemi tasarımlarında neredeyse standart hale gelmiş olan, çok amaçlı kullanılabilen bir alanın varlığı idi. Makette bu alan içinde iki adet standart ISO konteyner ve bir RHIB bot bulunuyordu.
İhale süreci devam eden Tip 31e genel maksat firkateyn projesi ise, İngiltere'nin askeri gemi inşa sektöründe bir strateji değişikliğine gitmesine vesile olacak.
Bugüne kadar askeri gemi inşa projelerinde BAE Systems tek ana yüklenici idi. Bu firmanın iki tersanesinde üretim ve birleştirme işlemleri yapılıyordu. İngiliz Savunma Bakanı tarafından ay başında açıklanan yeni strateji uyarınca, farklı tersaneler tarafından gemilerin farklı kısımları üretilecek, bunlar tespit edilecek yüklenici tarafından birleştirilecek.
Projede öne çıkan adaylar Babcock'un Arrowhead ve BMT'nin Venator 110 tasarımları. Venator 110'un bir türevi Kolombiya'ya da öneriliyor.
Başta rotorlu tiptekiler olmak üzere özellikle mini İHA’lar, IŞİD gibi terör örgütleri tarafından yaygın ve etkin şekilde kullanılmakta. “Dron” olarak da adlandırılan bu araçlar yalnızca keşif – gözetleme görevlerinde değil, “kamikaze” olarak veya hafif bombalarla taarruzi görevlerde de kullanılıyor. Mevcut hava savunma algılayıcı ve silah sistemlerinin bu tip hava araçlarını tespit, teşhis, takip ve imhası ise son derece güç. Bunun en başta gelen nedeni de, bu tip İHA’ların küçük boyutları, boyutlarına göre yüksek manevra kabiliyetleri ile düşük kızılötesi ve radar izleri. Bu nedenle bu sistemlerin önlenmesine yönelik yenilikçi teknoloji ve ürünlerin geliştirilmesi için dünya çapında çok sayıda firma tarafından projeler yürütülmekte.
İngiliz firmaları QinetiQ'in tanıttığı Obsidian, Blighter'ın tanıttığı AUDS ve Kirintec'in tanıttığı Sky Net ile İsrailli Rafael'in sergilediği Drone Dome sistemlerinin ortak özelliği, arama ve takip için ayrı radar ve elektrooptik kameraların bir arada, eşgüdümlü olarak çalıştığı mimariye sahip olmaları. Bunlardan Obsidian'da, aynı firmanın ALARM adlı havan saldırısı ikaz radarı kullanılıyor. Drone Dome ve AUDS'da ayrıca RF köreltici / karıştırıcı bileşen var. Sky Net ise, sabit, araca monteli ve sırtta taşınan modelleri olan bir dronsavar sistem ailesi.
Buradan hareketle, dronsavar / İHA önleme sistemlerindeki eğilimler şu şekilde sıralanabilir:
• Farklı sistemlerin (arama ve takip radarları, elektrooptik kameralar, karıştırıcı birimler) bir arada ve tümleşik olarak çalışabildiği mimari
• Ölçeklenebilirlik: Aynı altyapıyı kullanan sistemlerin sabit üs/tesis, araca monteli ya da personel tarafından kullanılabilmesi
• Kendini kanıtlamış / mevcut teknolojilerin ve / veya ticari (rafta hazır / COTS) ürünlerin kullanımının yaygınlığı
Ayrıca İHA’lara karşı yakın gelecekte bu tür tespit ve takip sistemleri ile birlikte çalışacak şekilde yönlendirilebilir enerji / lazer silahlarının da kullanımının yaygınlaşacağı beklenebilir. Nitekim bu sınıftaki DragonFire sisteminin yakın gelecekte hizmete girmesi bekleniyor. DragonFire yalnızca İHA'lara karşı değil, aynı zamanda gemisavar füzelere karşı gemi özsavumasında da kullanılması, uzun vadede taarruz helikopterlerine de takılması planlanan bir lazer silahı.
b. Balistik koruma ve zırh çözümleri
Bu alanda sergilenen ürün ve çözümler, üç genel kategoride gruplandırılabilir: Kamu güvenliğine yönelik ürünler, araç zırhları ve personel koruma çözümleri.
Piyade ve özel kuvvet operatörlerine yönelik olarak miğfer, balistik yelek, göz ve işitme koruyucu ekipman gibi ürünlerin çeşitliliği dikkat çekiciydi. Bu çözümlerde ortak paydanın, ağırlığı olabildiğince azaltmak olduğunu gözlemledim. Araç zırh çözümlerinde yalnızca mukavemeti artırıcı değil, farklı tipte el yapımı patlayıcı (EYP) tehditlerine karşı uyarlanabilen; aynı zamanda aktif ve pasif koruma sistemleri ile birlikte kullanılan komple zırh çözümlerine yönelinmiş. Öte yandan RPG tipi roketlere karşı koruma için kullanılan esnek kafes tipi zırhların büyük boyutlu insansız kara araçlarında kullanımı da yaygınlaşmış. Estonyalı MILREM firmasının geliştirdiği robotta, bu sınıftaki bir esnek zırh çözümü sergileniyordu.
c. Kara araçları
Gerek İngiltere’deki çeşitli kara aracı tedarik ve modernizasyon ihaleleri (MRV-P, Challenger ana muharebe tankı modernizasyonu, Warrior zırhlı araç modernizasyonu, Ajax, MIV, Light Weight (Air Portable) Recovery Capability (LW(AP)RC)) gerekse Ortadoğu’da süren çatışma ve operasyonlardan dolayı fuarda kara araçları ve bunlara dair alt sistem ürünleri büyük yer kaplamıştı.
İngiliz Kara Kuvvetleri için gündemde olan projelere ilişkin sergilenen ürün ve çözümler şunlardı:
General Dynamics tarafından geliştirilmekte olan AJAX zırhlı muharebe aracı ailesi ve bu program kapsamındaki alt sistem ve bileşenler ön plana çıkmıştı. Muharip versiyonu 40mm toplu CT40 kulesi ile donatılan araçtan, farklı konfigürasyonlarda 589 adet tedarik edilmesi planlanmakta.
Warrior zırhlı muharebe araçlarının modernizasyonu için başlatılan WCSP (Warrior Capability Sustainment Programme) kapsamında Lockheed Martin firması, İngiliz iştiraki olan LM UK üzerinden bir teklif sunuyor. Teklif, Warrior araçlarının 20 yıl daha hizmet verebilecek şekilde modern alt sistemler ve yenilenmiş ateş gücü ile donatılmasını içermekte.
Ana muharebe tankı Challenger 2’nin modernizasyon projesi kapsamında Alman Rheinmetall, İngiliz BAE Systems ve Fransız Nexter firmaları, bu yöndeki kabiliyetlerini sergilediler. Sergilenen çözümlerin ortak noktaları, özellikle meskûn mahalde operasyon ağırlıklı asimetrik harp ihtiyaçlarına uygun olarak beka kabiliyeti (ek zırh, aktif/pasif koruma sistemleri), komuta kontrol ve haberleşme sistemlerinde yenilemeler.
Multi Role Vehicle – Protected (MRV-P) mayına karşı korumalı araç ihalesi kapsamında General Dynamic firması, Alman meşeili Eagle 4x4 taktik tekerlekli zırhlı aracın 6x6 versiyonunu, sıhhi tahliye konfigürasyonunda tanıttı. Bu ihaleye yönelik olarak ABD’li Oshkosh firması da JLTV aracını öneriyor.
Mechanised Infantry Vehicle (MIV) 8x8 taktik tekerlekli zırhlı araç programına yönelik olarak Alman Rheinmetall firması Boxer aracını sergiledi. Boxer aracının, Puma zırhlı muharebe aracının kulesi ile donatıldığı bir muharip versiyonu da fuardaydı.
Havadan nakledilebilen kurtarma / istihkâm aracı ihtiyacına yönelik olarak başlatılan Light Weight (Air Portable) Recovery Capability (LW(AP)RC) ihalesi kapsamında İngiliz Supacat firması, Light Weight Recovery (LWR) araç tasarımını tanıttı. Meskûn mahal ve sarp arazi ortamındaki harekâtlarda kullanılmak üzere geliştirilen araç 10.5t ağırlığa sahip.
Fuardaki dikkat çekici bir husus, hafif keşif/devriye aracı ve özel kuvvet intikaline yönelik çok sayıda aracın sergilenmiş olması idi. Bunların başlıcaları şunlar:
• Polaris Defense (ABD): Dagor 4x4
• HIPPO Multipower (ABD): HIPPO-X
• Bowler (İngiltere): RIV
• Jankel (İngiltere): Fox RRV-x
• Penman (İngiltere): Metras MRV
• Supacat (İngiltere): LRV600
• NIMR (BAE): RIV
• Streit (Kanada): Gepard ASV
d. Ateş destek sistemleri
Abu Dhabi’de gerçekleştirilen IDEX 2017 fuarındaki gibi, DSEI’de de modern ateş destek sistemlerinin gündemde olduğu görülüyordu. Bu kapsamda,
• Atış kontrol ve komuta kontrol sistemleri ile entegre otomatik havan sistemleri (EXPAL EIMOS, Singapore Technologies SRAMS, Elbit Spear Mk2, Patria NEMO gibi)
• Tekerlekli araca / kamyona monteli obüs çözümleri (Nexter CAESAR 8x8, KMW RCH-155, Yugoimport Aleksandar ve Nora-B52 gibi)
• Güdümlü obüs ve havan mermileri (IAI Top Gun, Saab Thor, Raytheon Perm ve Excalibur gibi) gibi çözümler dikkat çekmekteydi.
e. İnsansız kara araçları
Fuarda çok sayıda irili ufaklı üretici tarafından geliştirilen ya da farklı alt sistemlerle entegre şekilde sunulan insansız kara araçlarının (İKA) bulunuyordu. İKA’lar yalnızca keşif gözetleme veya bomba imha gibi klasik görevlerde değil; sıhhi tahliye, elektronik istihbarat, muharebe, iletişim rölesi gibi farklı konfigürasyonlarda da önerilmekteydi.
Rheinmetall firması, muharip kabiliyetli çok fonksiyonlu bir İKA konsepti sergiledi. 750kg ağırlığındaki sistem amfibik kabiliyetli olup 24 saat bağımsız hareket edebilmekte.
f. Diğer
Komuta kontrol haberleşme ve hedef tespit sistemleri alanında özellikle personel tarafından taşınan hedef işaretleme ve iletişim sistemleri ağırlıktaydı. Tek er modernizasyon sistemleri alanında, Rheinmetall’in sergilediği Gladius çözümündeki gibi, giyilebilen bilgisayarlar, tim içi haberleşme sistemleri, taşınabilir uydu muhabere sistemlerinin gündemde olduğunu; ayrıca yine personel tarafından taşınan lazer hedef işaretleme sistemleri; İHA’lardan alınan görüntünün kullanıldığı ROVER tipi sistemlere yoğun talep olduğunu gözlemledim.
Fuarda İngiliz BMT firması Vidar ve Babcock firması Hydra; Güney Koreli DSME firması ise KSS-III denizaltı tasarımlarını sergiledi. Her üçü de konvansiyonel tahrik sistemine sahip bu tasarımların üçünün de özel kuvvet / deniz komandosu intikal araçlarına uygun tasarıma sahip (Vidar ve Hydra’da bu maksatla özel çıkış tüpü bulunmakta); Hydra ve KSS-III tasarımlarında seyir füzelerine yönelik olarak dikey fırlatıcı tüpleri bulunuyor. Şimdiye kadar münhasıran nükleer tahrikli balistik füze denizaltılarında; balistik füzelerin fırlatılmaları için kullanılan bu tip fırlatıcı tüpler; seyir füzelerinin yaygınlaşması ve boyutlarının küçülmesi ile birlikte konvansiyonel denizaltı tasarımlarında da tercih edilmeye başladı.
İngiliz Deniz Kuvvetleri'nin iki önemli muharip gemi projesi olan Tip 26 ve Tip 31e projelerindeki son gelişmeleri de takip etme fırsatı buldum.
Başlangıçta 13 adet olarak planlanan ancak daha sonra bütçe kesintileri nedeniyle sekiz adede indirilen (ve bir dönem Türkiye'ye de teklif edilmiş olan) Tip 26 Global Combat Ship (GCS) firkateyn projesinde ilk gemi için ilk çelik 20 Temmuz günü kesilmişti. Üretici BAE Systems fuarda geminin güncel tasarımını sergiledi. Dikkatimi çeken bir ayrıntı, modern muharip gemi tasarımlarında neredeyse standart hale gelmiş olan, çok amaçlı kullanılabilen bir alanın varlığı idi. Makette bu alan içinde iki adet standart ISO konteyner ve bir RHIB bot bulunuyordu.
İhale süreci devam eden Tip 31e genel maksat firkateyn projesi ise, İngiltere'nin askeri gemi inşa sektöründe bir strateji değişikliğine gitmesine vesile olacak.
Bugüne kadar askeri gemi inşa projelerinde BAE Systems tek ana yüklenici idi. Bu firmanın iki tersanesinde üretim ve birleştirme işlemleri yapılıyordu. İngiliz Savunma Bakanı tarafından ay başında açıklanan yeni strateji uyarınca, farklı tersaneler tarafından gemilerin farklı kısımları üretilecek, bunlar tespit edilecek yüklenici tarafından birleştirilecek.
Projede öne çıkan adaylar Babcock'un Arrowhead ve BMT'nin Venator 110 tasarımları. Venator 110'un bir türevi Kolombiya'ya da öneriliyor.
Değerlendirmeler
Fuara Türkiye'den SSM öncülüğünde 30'u aşkın kurum ve kuruluş katıldı. İki ülke arasındaki hızla gelişen stratejik ilişkiler göz önüne alındığında, fuarın Türk firmalarının ihracat fırsat ve potansiyelleri açısından büyük önem taşıdığı söylenebilir.
Fuarda, İngiltere'nin son yıllarda yürüttüğü "küçülerek etkinleşme" çalışmalarını yakından incelemek mümkündü. Bilgi - iletişim teknolojilerine, manevra ve ateş kabiliyetine atfedilen büyük önem son derece somut biçimde görülmekteydi. Irak, Suriye ve Afganistan tecrübelerinin, son derece hızlı bir şekilde ürün ve projelere yansımış olduğu görülüyor.
Öte yandan artan Rus tehdidi karşısında Doğu Avrupa ülkelerinin büyüyen savunma bütçeleri ve artan ihtiyaçlarının, bu bölgede savunma pazarında bir hareketliliğe neden olduğu görülüyor. ABD ve büyük Avrupa ülkelerine ilaveten Güney Kore’nin bu pazara yoğun bir hamlesi söz konusu. Nitekim Güney Kore, Polonya ve Finlandiya’da satış başarıları kazanmıştı. Bu ülkenin İngiliz pazarında da hızla artan bir varlığı söz konusudur: İngiliz Deniz Kuvvetleri için inşa edilecek olan destek gemisi projesi bu sürecin katalizörü olmuştu.
3 yorum:
Fotoğrafların linki yok.
guzel bilgiler için tesekkürler.. sevgiler selamlar..
guzel bilgiler için tesekkürler.. sevgiler selamlar..
Yorum Gönder