Kenya'nın Somali Harekâtı

Türk kamuoyuna yönelik vıcık vıcık bir halkla ilişkiler kampanyasının nesnesi olan Somali'den ilginç haberler gelmekte. Somali'nin güney kesimini kontrol eden aşırı terörist İslamcı El Şebab örgütü ile ülkenin güneybatı komşusu Kenya arasında yoğun bir savaş yaşanıyor. Bu savaşın şimdiye kadarki en şiddetli çatışması 3 Şubat günü  yaşandı.

Kenya Savunma Kuvvetleri'ne (Kenya Defence Forces; KDF) ait silahlı helikopterler, Somali'nin güneyindeki Dalayat ilindeki terörist El Şebab örgütü unsurlarına karşı 3 Şubat günü büyük bir saldırı düzenledi. KDF sözcüsü Binbaşı Emmanuel Chirchir tarafından Twitter üzerinden duyurulan saldırıda, örgüte ait bir konvoyun yok edildiği ve en az 100 militanın öldürüldüğü, 9 silahlı pikap (technical) ile 9 kamyonun imha edildiği kaydedildi.

Hava saldırısını müteakiben KDF kara birlikleri Somali'nin Badhade ve Hayo kasabalarına bir harekât düzenleyerek bölgeyi ele geçirdi. Chirchir, bu harekâtın amacını, El Şebab için stratejik öneme sahip Kismayu limanı ile Afmadhow kasabasının kontrolünün ele geçirilmesi olarak ifade etti. Nitekim El Şebab, KDF saldırılarından sonra Kismayu'yu boşalttı.

KDF tarafından yaklaşık 200 militan barındırdığı tahmin edilen Dalayat ili, Kenya ile Somali arasında stratejik öneme sahip bir köprübaşı konumunda. El Şebab bu kasabayı, Kenya'ya düzenlediği saldırılarda sıçrama tahtası ve lojistik destek merkezi olarak kullanıyordu.

Kenya'nın silahlı helikopter filosunda 2010 yılında Çin'den alınan 8 adet Z-9WE Haitun ile 1980'den bu yana kullanımda olan 12 civarında MD-500 TOW bulunuyor. Ayrıca genel maksat ve ulaştırma görevlerinde kullanılan 3 adet SA-330H ile 8 adet Romen yapımı muadili IAR-330L Puma mevcut. Sabit kanatlı muharip uçak filosu 18 adet F-5E/F Tiger'dan müteşekkil, ancak bu uçakların sadece küçük bir kısmının uçabilir durumda olması kuvvetle muhtemel.

Geçen yıl Ekim ayından bu yana Somali'de üslenen El Şebab militanlarına karşı harekât düzenlemekte olan KDF kara kuvvetlerinin personel mevcudu ise yaklaşık 20,000.  Somali'deki Federal Geçiş Hükümeti'ne (FGH) karşı savaşan ve El Kaide ile bağlantılı olduğu değerlendirilen El Şebab, Somali'nin güneyinde geniş bir bölgeyi kontrolü altında tutuyor. Kenya'nın güney - güneybatıdan düzenlediği harekâtlar FGH'yi de rahatlatıyor görünüyor, zira El Şebab'ın terketmesinden sonra Kismayu'ya FGH güçleri girerek hükümet kontrolünü yeniden tesis etti.

Somali'deki hükümet otoritesi boşluğu tüm Doğu Afrika güvenliğini tehdit eder bir boyuta ulaşmış durumda. Deniz korsanlığı bu sorunun aslında çok küçük bir parçası. Uluslararası kamuoyu bu sorunun kaynağını kurutmak için oldukça isteksiz görünüyor, zira deniz korsanlığının doğmasını ve güçlenmesini sağlayan nedenleri yoketme yönünde herhangi ciddi bir girişim göze çarpmadı şimdiye kadar. Bunun yerine ticari gemileri ve deniz ticaret hatlarını koruma yönünde bir inisiyatif söz konusu. Kenya'nın askeri harekatları El Şebab'ın etkinliğini kırarak ülke genelinde hükümet otoritesinin tekrar güçlenmesini sağlayabilir.

Tüm bu ahval ve şerait içinde pop şarkıcılarını götürüp gezdirip belli bir ideolojik eksene mensup sivil toplum örgütleri ile bağış kampanyaları düzenlemek de çözüme bir fayda sağlayabilir belki...