Sabah gazetesinin 26 Eylül tarihli sayısında, gazetenin "özel istihbarat"ından İbrahim Ayral imzası ve "Facebook'ta İsrail Avı" başlığı ile yayınlanan haber, malum basın kesiminin son dönemde nasıl bir propaganda ve psikolojik harp aracı olarak kullanılmakta olduğuna dair ibretlik bir vesika olarak kayıtlara geçecek gibi.
Habere göre, İsrail Deniz Kuvvetleri'ne ait "Şayetet 13" adlı özel operasyon biriminin, Gazze'ye yardım filosuna baskın düzenleyen askerlerinin kimlikleri, savcı Mehmet Akif Ekinci'nin talimatı üzerine harekete geçen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından tek tek tespit ediliyor. Bu tespit için askerleri sosyal medyadaki kimlikleri, arkadaş listeleri kontrol ediliyor. Hatta elde edilen bilgiler, İsrail'deki haber kaynaklarınca da teyit ediliyor. Haber, söz konusu askerlerin ve emir - komuta zincirinin tepesindeki isimleri de bir şema olarak sunuyor, sonunda da tüm askerlerin isimlerini tek tek sıralıyor.
Yalnız şöyle bir sorun var: Söz konusu liste ve fotograflar, İsrail'in 27.12.2008 - 18.01.2009 tarihleri arasında Gazze'ye düzenlediği "Dökme Kurşun" harekatına katıldığı ve savaş suçu işlediği iddia edilen askerlere ait! Bu liste çok uzun bir süredir internette dolaşıyor. Örneğin http://www.jerusalem-holy-land.org/Israel_online_criminals_pro.pdf adresinde bu listeye, fotograflarla birlikte erişmek mümkün. (Alternatif link)
Sabah gazetesinin verdiği listedeki isimler, sırası ile, internette dolaşan liste ile örtüşüyor.
Olayın saçmalığı bununla da kalmıyor. Listedeki komutanların bir kısmı çoktan emekli olmuş!
Kamuoyunu gazlamak için oldukça kepaze bir yöntem seçmiş Sabah gazetesi... Kendine yakışanı yapmış.
Not: Bir süre önce de Star gazetesi benzer bir yöntem denemişti: http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=25342823
4 yorum:
Bu ne cesaret Arda?
Vallahi kutlarim seni bir özel ve bagimli firma yetkilisi olarak.
Zira bu 9 senelik Türkiye Cumhuriyeti kabusu olan hükümet her yere elini atmis, uzatmis ve becermis vaziyette.
Medyanin % 90'i yandas ya da otokontrollü artik, bunu hepimiz biliyoruz "Putin diktatörlügü" gibi.
Sabah gazetesine gelecek ya da dönecek olursak, hem ATV, hemde bu hükümetin gayriresmi gazetresi Sabah (Basbakan bizim Calik Grubu diyor ama, sevgili damadi haber müdürü hala öylemi?).
Sabah gazatesine inananlar (kusura bakmasinlar ama) zeki degildir Atatürk'ün söyledigi gibi..
Arda Mevlütoğlu beyin kaynaklarını bildirmek suretiyle yayınladığı bilgilere saygı duyarım.Sonucunda birbirimizden farklı düşünüyor olabiliriz.Bu da gayet doğal.Fakat,yorumda bulunan Adsız'ın yazdıkları,saygıdan uzak ve fanatiklikçe.Bunu kabul edebilmek ve bu tarza sessiz kalmak izan ve insaf sahibi hiç kimse için mümkün değil.Ne körü körüne taraftarlık ne de her daim muhalefet.Bu blogu takip edenlerin yazarı gibi düşünmemesi ve olaylara tepki vermemesi onu ve bilgisini takdir etmesini engellemeyeceği gibi,yorum sahibi Adsız'ın kendisi gibi düşünmeyen ve hareket etmeyenlere karşı hakaretlerini de mazur görebilmek mümkün değil.Bu ülkeyi idare edenlerde sizin bizim gibi bu ülkenin ve milletin menfaati için iyi niyetli olarak çalışan Vatan evlatları.Bunun aksini düşünenleri ikna etmek mecburiyetinde olmamakla birlikte,kendilerinden farkı olanları da kabullenmeleri ve en azından kişilere empatiyle yaklaşmalarının daha sıhhatli olacağı kanaatimi de ifade etmek isterim.Ziya Paşa'nın vecizesinde ifade ettiği gibi; "AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ" 9 yıllık iktidar döneminde yapılanları yok farz ederek,ülkeyi yönetenlere karşı edepsizliği lisan edinenlerin Zekasından ve Türklüğünden şüphe ederim.Hiç değilse biraz insaf...
Sayın msenlik;
Ben yazınızdan yada varsa eleştirinizden konuyla ilgili bir şey göremedim. Gördüğüm sadece hükümet şakşakcılığı. Yahu merak etmeyin bütün basın tarafından yeteri kadar yapılan Akp reklam bombardımanın da bir eksik gedik yok. Bu kadar üzmeyin kendinizi.
Üzüldüm vallahi kendinizi paralamanıza.
İşin acı tarafına gelirsek, yandaş medya iyice makyavelleşmiştir. Ahlak dürüstlük ve insafları kalmamıştır.
Yüce Allah Kahhar ismiyle islah etsin bunları zira başkasından anlamazlar.
Sayın Arda bey inandığım şu akp ilk zamanlarında vatikan ile çok sıkı ilişkiler içerisine girmişti ve bu ilişki gizli şekilde devam etmektedir. Evanjelistler ile katoliklerin arasındaki çekişmede piyon olmuş durumdayız,piyasaya giren sıcak para özelleştirilen şirketler bunların büyük bölümü katoliklerin elinde,bu tezim derinlemesine irdelendiğinde neleri ne sebeple yapıldığı daha iyi anlaşılacaktır,piyasalardaki son kıpırdanmalar birçok kirli çamaşırı ortaya dökü vermiştir,çok övünülen THY`nin dolar cinsinden borçu 4.6 milyar dolardır telekomun 4.5 milyar dolardır hiç kimsenin tahmin edemeyeceği şirketlerin milyarlarca dolar borcu vardır en güzel örnekte aksa jeneratördür 1.1 milyar dolar borcu vardır bu şekilde borcu olan şirket sayısı 120 adettir.Hükümetin sesinin orantısız çıkmasının sebebi budur tefecinin eline düşmüş uzaktan kumanda ile nedenirse yapar hale gelmiştir.2 gr beyni olan bu dönem 1 kuruş borcun altına girmemelidir.
Yorum Gönder