Avrupa’nın en büyük savunma sanayii şirketlerinden MBDA’nın CEO’su Antoine Bouvier, 17 Mart’ta yaptığı açıklama ile firmanın Fransız pazarındaki satışlarının önümüzdeki 5 yıl içinde önemli ölçüde düşeceğini, buna karşılık oluşacak açığı ihracat gelirleri ile kapatmayı hedeflediklerini belirtti. MBDA’nın cirosunun yaklaşık yüzde 40’ını oluşturan ihracat kalemlerinin payının, önümüzdeki 5 yıl içinde yüzde 50’ye ulaşması planlanıyor.
2007 yılında 3 milyar Euro olarak gerçekleşen geliri 2008 yılında 2,7 milyar Euro’ya düşen şirketin elinde devam eden yaklaşık 11,9 milyar Euro tutarında sözleşme bulunuyor. MBDA yetkilisinin ifadesine göre bu, şirketi yaklaşık 4 yıl daha idare edebilecek bir miktar. Fransız Savunma Bakanlığı’nın kısa süre önce 2009 – 2014 dönemi için açıkladığı kuvvet modernizasyon ve bütçe planı ile birleşince, şirketin ihracat pazarına gayretle sarılmasının arkasındaki itici güç daha iyi anlaşılabiliyor.
Nitekim Bouvier, şirketin ihracat atağı çerçevesinde özellikle Rafale çok rollü taktik savaş uçağı ile FREMM (Frégate Multi Mission; Çok Rollü Firkateyn) firkateyni ihracatına bağlı olarak füze sistemi satışlarında artış beklediklerini ekledi. MBDA’nın patronuna göre 2009 sonuna kadar Rafale veya FREMM ile bağlantılı bir ya da iki adet büyük ölçekli satış anlaşması imzalanması kuvvetle muhtemel.
Gerek ima ile gerekse bizzat isim vererek zikredilen iki muhtemel müşteri: Rafale için Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve FREMM için Yunanistan.
Bir süredir özellikle Papanikolis sınıfı Tip 214 modeli denizaltıların tedarik sürecinde yaşanan sorunlarla boğuşan Yunan Deniz Kuvvetleri’nin (YDzK) envanterinde halen, 10 adet Elli sınıfı (eski Hollanda Kortenaer tipi) ve 4 adet Hydra sınıfı (Alman MEKO 200HN tipi) firkateyn bulunuyor. YDzK, 1990’ların başlarında hizmete giren Epirus sınıfı (eski ABD FF-1052 Knox) 3 adet firkateyni, yaklaşık 10 yıl gibi görece kısa bir süre hizmette tuttuktan sonra 2000’lerin başlarında emekliye ayırmıştı. Epirus’ların envanterden düşmesi ile birlikte, YDzK ana muharip gücünde ABD imali bir gemi kalmadı.
Elli sınıfı gemilerin ömürlerini 2020 yılına kadar uzatmayı hedefleyen MLM (Mid Life Modernization; Yarı Ömür Modernizasyonu) projesi ile, 1980 – 1997 yılları arasında hizmete giren ve Batch I ve Batch II olarak sınıflandırılan ilk 6 gemi, Hellenic Shipyards ana ve Thales Nederland alt yükleniciliğinde kapsamlı bir tadilattan geçmekteler. MLM kapsamında, TACTICOS muharebe komuta kontrol sistemi entegrasyonu, ZW06 satıh arama radarının Scout radarı ile değiştirilmesi, LW08 ve WM25 STIR radarlarının modernizasyonu, Mirador elektro optik atış kontrol sistemi entegrasyonu ve elektronik harp ve karşı tedbir sistemlerinin iyileştirilmesi gibi kalemler bulunuyor. Başlangıçta modernizasyon pakedine dahil olan RIM-162 ESSM (Evolved Sea Sparrow Missile) entegrasyonu, maliyeti nedeniyle projeden çıkartılarak rafa kaldırıldı.
MLM projesi kapsamında Hellenic Shipyards’ın Skaramanga tersanelerinde modernize edilen gemilerden F462 Kountouritis Eylül 2006, ikinci ve üçüncü gemiler F459 Adrias ve F461 Navarinon 2007 ve dördüncü gemi F451 Limnos Ocak 2009’da tekrar göreve başladılar. Beşinci gemi F450 Elli’nin bu sene içerisinde, son gemi F460 Aegeon’un da 2010’da teslim edilmesi planlanıyor.
Modernizasyon sonrası 2006 – 2010 arası tekrar hizmete dönmüş olacak 6 adet Elli, YDzK’nın halihazırdaki en modern firkateynleri olan ve 1992 – 1998 arası hizmete girmiş 4 adet Hydra sınıfı ile birlikte yaklaşık 2020’ye kadar görev yapacak. Hydra sınıfı için de kısa vadede modernizasyonun gündeme gelmesi bekleniyor.
Bu genel resim içerisinde de YDzK’nın yeni nesil firkateyn ihtiyacı da, 2010’ların ikinci yarısından itibaren hizmete girmeye başlayacak ve Elli sınıfının yerini alacak bir gemi olarak göze çarpıyor.
Bu ihtiyacı karşılamak için çalışan YDzK, yeni nesil firkateyn projesi kapsamında teknik şartnameyi Ekim 2008’de tamamlayarak ihale sürecini başlatması için, tabiri caizse pası hükümete attı. Yaklaşık 2,2 Milyar Euro tutarında bir bütçe ayrılan ve 6 adet firkateynin tedariği içeren projede ilk dikkat çeken husus, modern savaş gemisi maliyetleri göz önüne alındığında ayrılan bütçe ile planlanan gemi saysı arasındaki orantısızlık. Kayda değer bir bütçe artırımı yapılmazsa tedariğin 4 (+2 opsyion) ya da 3 (+3 opsiyon) şeklinde gerçekleşmesi olası. Nitekim FREMM projesini Fransız orakları ile birlikte yürüten Fincantieri tersanesi yetkilileri 2007 yılında, henüz şartname yayınlanmamışken, beklentilerini 3 + 3 gemi olarak açıklamışlardı.
Savunma çevrelerindeki yaygın beklenti, YDzK’nin adanmış bir hava savunma harbi (Anti Air Warfare; AAW) firkateyni tedariğine yöneleceği şeklindeydi. Ancak 2008 Mayıs’ında YDzK sözcüsü Andreas Vettos’un yaptığı açıklamaya göre Yunanistan yeni firkateynlerinden böyle bir görev beklemiyor.
YDzK’nın AAW kabiliyeti bugüne kadar, 2004 yılında emekliye ayrılan Kimon sınıfı (eski ABD Charles F Adams) destroyerlerdeki SM-1MR Standard füzeleri ile sınırlı kaldı. Bu gemilerin envanterden düşmesinden sonra benzer bir sistem tedariği şöyle dursun, MLM projesinden ESSM kabiliyetinin çıkarılması göz önünde bulundurulacak olursa, Yunanistan’ın bu alanda çok ciddi bir acelesinin olmadığını söylemek yanlış olmaz.
Nitekim Vettos, açıkça yeni tedarik edilecek firkateynlerin sadece özsavunma amaçlı nokta savunma kabiliyetine sahip olacaklarını, hava savunmasının esasen Yunan Hava Kuvvetleri’nin görevi olduğunu belirtiyor.
Söz konusu projeye belli başlı savaş gemisi üretici tersanelerin ilgisi, doğal olarak, oldukça yoğun. Şimdiye kadar adı geçen üreticiler ve teklif ettikleri ya da teklif edilmesi beklenen modeller şunlar:
Fransa: DCNS – FREMM (Frégate Multi Mission)
Almanya: Thyssen Krupp Marine Systems – MEKO - D (Mehrzweck Kombination – D)
Hollanda: Royal Schelde – LCF (Luchtverdedigings & Commandofregatten)
İspanya: Navantia – F100
Proje kapsamında ilk geminin, sözleşmenin imzasından sonra ve 8 ay sürecek kabul denemelerini müteakiben 48’nci ay (4 yıl) içerisinde hizmete girmesi isteniyor. Tam yüklü deplasman olarak 6,000t, azami sürat olarak 27 deniz mili belirlenmiş. 6 deniz durumunda seyir ve 30 gün desteksiz seyir kabiliyeti de isterler arasında. Helikopter hangar ve pistinin, 10t sınıfı bir helikopter veya İHA (İnsansız Hava Aracı) görevlerine elverişli olması bekleniyor.
Silah sistemi olarak kısa/orta menzilli hava savunma ve kara saldırı füzelerinin kullanılabileceği 40 hücreli VLS lançer (Vertical Launcher System; Düşey Lançer Sistemi), 8 adet gemisavar füze, 127mm/54 baş top, öz savunma silah sistemi (Close In Weapon System; CIWS) ve iki adet üçlü 324mm torpido tüpü tanımlanmış durumda. Silah sistemlerinin, sıralı dizinli radar (Phased Array Radar) sisteminin odağında olduğu komuta kontrol sistemi tarafından yönetilmesi de temel isterler arasında.
Projenin en önde gelen adayı hatta Yunan Savunma Bakanı Vangelis Meimerakis’in 22 Ocak 2009’da yaptığı açıklamaya göre galibi, Fransız DCNS şirketi. Meimerakis yaptığı açıklamada Yunan hükümetinin Fransa ile 15 adet Arama & Kurtarma görevli Super Puma helikopteri ve FREMM firkateynlerinin ortak üretimi konusunda görüşmelere başlanacağını duyurdu.
YDzK için yeni firkateyn ihtiyacının gayrıresmi olarak gündeme geldiği ilk günlerden bu yana açık ara favori olarak değerlendirilen FREMM, DCNS şirketinin iddiasına göre 400 milyon Euro’luk birim maliyet ile aynı zamanda en ucuz seçenek.
Bir Fransız – İtalyan ortak projesi olan FREMM, her iki ülke deniz kuvvetlerinin ihtiyacı olan çok rollü firkateynlerin, farklı görev modülleri ve silah ve sensör sistemleri ile donatılmasına olanak verecek bir tasarıma sahip olarak geliştirilmesini içeriyor. Fransa’da Aquitane, İtalya’da Bergamini sınıfı olarak hizmete girecek yaklaşık 6,000t sınıfındaki gemiler, görevlerine göre farklı versiyonlarda üretilecek. Genel FREMM tasarımında 8 adet MBDA MM-40 Exocet Block3 (Fransız gemileri) ya da Teseo Mk2A (İtalyan gemileri) gemisavar füze, DCNS Sylver A43 VLS lançerlerden fırlatılan MBDA Aster 15 kısa menzil hava savunma füzesi, EuroTorp MU90 torpido, NH-90 helikopteri için hangar ve pist, karşı tedbir sistemi gibi kalemler ortak olmakla birlikte, görevlerine göre gemilerde ayrıca değişik silah ve komuta kontrol ve sensör sistemleri bulunmakta.
Başlıca FREMM versiyonları şu şekilde özetlenebilir:
FREMM ASM (Anti Sous Marine): Denizaltı Savunma Harbi (DSH) versiyonu.
FREMM AVT (Action Vers la Terre): Yer hedeflerine saldırı versiyonu.
FREMM GP: Genel maksat versiyonu.
FREDA (Frégates de Défense Aériennes): AAW versiyonu.
Başlangıçtaki üretim planı şu şekildeydi:
Fransa; 9 adet A69 Aviso, 3 adet F67 Tourville ve 7 adet A70 Georges Leygues sınıfı geminin yerini almak üzere:
Tranche Ferme (Ana sipariş paketi): 6 adet FREMM ASM, 2 adet FREMM AVT,
Tranche Conditionelles 1 (1. Opsiyon paketi): 2 adet FREMM ASM, 2 adet FREMM AVT,
Tranche Conditionelles 2 (2. Opsiyon paketi): 5 adet FREMM AVT
toplam 17 gemi;
İtalya; 8 adet Maestrale ve 4 adet Lupo sınıfı geminin yerini almak üzere:
Tranche Ferme (Ana sipariş paketi): 1 adet FREMM ASM, 1 adet FREMM GP,
Tranche Conditionelles 1 (1. Opsiyon paketi): 3 adet FREMM ASM, 1 adet FREMM GP,
Tranche Conditionelles 2 (2. Opsiyon paketi): 2 adet FREMM GP,
Tranche Conditionelles 3 (3. Opsiyon paketi): 2 adet FREMM GP
toplam 10 gemi.
Ancak Fransa, 2008 Ekim’inde duyurduğu bir değişiklikle, SCALP Naval kabiliyetli FREMM AVT versiyonundan vazgeçtiğini, bunun yerine Gowind türevi korvet sınıfı gemileri hizmete alacağını ve FREMM projesi kapsamında 9 adet FREMM ASM ve 2 adet FREDA tedarik edeceğini duyurdu. FREDA’lar, hizmetteki 2 adet Cassard sınıfı AAW destroyerinin yerini alacak. FREDA’ların alan hava savunmasına yönelik esas silahı, 32 adet Aster 30 orta menzil hava savunma füzesi olacak.
Ana makinası General Electric-Avio LM2500+G4 gaz türbin olan ve CODLAG (Combined Diesel Electric and Gas) tahrik sistemine sahip olan FREMM, ilk ihracat başarısını 2007 Ekim’inde yakaladı. Fas Kraliyet Deniz Kuvvetleri, envanterindeki İspanyol yapımı Descubierta sınıfı firkateynlerin yerini almak üzere bir adet FREMM sipariş etti. Fransız Lorient Tersanesi’nde üretilecek gemi için sözleşme Nisan 2008’de imzalandı ve inşasına aynı yılın yaz aylarında başlandı. Geminin 2012 – 2013 arasında hizmete girmesi planlanıyor.
Komşuya geri dönecek olursak...
DCNS, Yunan Elefsis Tersanesi ile bir ortaklık kurmuş ve kapsamlı teknoloji transferi ile birlikte 6 geminin de Yunan tersanelerinde inşa edilmesini içeren bir teklif sunmuştu. DCNS’in en yakın rakibi, Skaramanga’da kurulu Hellenic Shipyards (HSY) idi. 2002 yılında Thyssen Krupp Marine Systems (TKMS) tarafından satın alınan tersane, son zamanlarda adını neredeyse bir skandala dönüşen Yunan denizaltı projeleri ile duyurmuş durumda: Uzun süredir gerek teknik sorunlar gerekse Yunan tarafının bütçe sıkıntıları nedeniyle teslim alamayan ve tıkanma noktasına gelen Papanikolis Tip 214 ve ardından ilk bottan sonra iptal edilen Neptune II modernizasyon projeleri, savunma basını aracılığı ile tarafların birbirlerini suçlaması ve herhangi somut bir sonuca varmadan süregelen görüşmelere sahne olan gelişmeler, en sonunda TKMS’nin, HSY’yi satmaya karar vermesi ile farklı bir ivme kazandı: Yunan ve Alman basınına yansıyan en son haberlere göre TKMS, Nisan başı itibari ile HSY’yi satışa çıkartıyor. Papanikolis ve Yunanistan’ın iptal ettiği Neptune II yerine değerlendirdiği iddia edilen iki adet Tip 209 AIP denizaltı tedarik projelerinin akıbeti meçhûl...
HSY’nin satışı, yeni nesil firkateyn projesi üzerinde dolaylı bir etkiye de sahip. Şöyle ki:
DCNS’in ortağı olduğu Elefsis Tersaneleri, YDzK’nin HSY ile birlikte iki ana gemi üreticisinden biri. Ne var ki bu tersanenin muharip gemi sınıfında bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük proje, Roussen sınıfı, Super Vita modeli hücumbotların üretimi. Tam yüklü 580t deplasmana, azami 34 deniz mili sürate, MM40 Exocet gemisavar, RIM-116A RAM nokta savunma füze ve modern sensör ve atış kontrol sistemlerine sahip Super Vita’lardan, işletilen opsiyonlarla birlikte toplam 7 adet üretilecek.
Bugüne kadar Super Vita’lardan daha büyük bir muharip gemi üretmeyen, firkateyn boyutunda bir geminin bakım, onarım ve tadilatı konusunda tecrübe ve altyapıya sahip olmayan Elefsis Tersanesi, FREMM projesi ile birlikte kaçınılmaz olarak bu alanlardaki açıklarını kapatmak için ilave yatırıma ihtiyaç duyacak. Bu, yeni nesil firkateyn projesinde maliyetleri artıracak bir etken olabilir. Öte yandan firkateyn boyutundaki gemilerle ilgili tecrübe ve altyapıya sahip tek Yunan tersanesi, satılması söz konusu olan HSY. Eğer HSY gerçekten satış sürecine girerse, önümüzdeki dönemde oldukça ilginç spekülasyon ve gelişmelere tanık olabiliriz...
2007 yılında 3 milyar Euro olarak gerçekleşen geliri 2008 yılında 2,7 milyar Euro’ya düşen şirketin elinde devam eden yaklaşık 11,9 milyar Euro tutarında sözleşme bulunuyor. MBDA yetkilisinin ifadesine göre bu, şirketi yaklaşık 4 yıl daha idare edebilecek bir miktar. Fransız Savunma Bakanlığı’nın kısa süre önce 2009 – 2014 dönemi için açıkladığı kuvvet modernizasyon ve bütçe planı ile birleşince, şirketin ihracat pazarına gayretle sarılmasının arkasındaki itici güç daha iyi anlaşılabiliyor.
Nitekim Bouvier, şirketin ihracat atağı çerçevesinde özellikle Rafale çok rollü taktik savaş uçağı ile FREMM (Frégate Multi Mission; Çok Rollü Firkateyn) firkateyni ihracatına bağlı olarak füze sistemi satışlarında artış beklediklerini ekledi. MBDA’nın patronuna göre 2009 sonuna kadar Rafale veya FREMM ile bağlantılı bir ya da iki adet büyük ölçekli satış anlaşması imzalanması kuvvetle muhtemel.
Gerek ima ile gerekse bizzat isim vererek zikredilen iki muhtemel müşteri: Rafale için Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve FREMM için Yunanistan.
Bir süredir özellikle Papanikolis sınıfı Tip 214 modeli denizaltıların tedarik sürecinde yaşanan sorunlarla boğuşan Yunan Deniz Kuvvetleri’nin (YDzK) envanterinde halen, 10 adet Elli sınıfı (eski Hollanda Kortenaer tipi) ve 4 adet Hydra sınıfı (Alman MEKO 200HN tipi) firkateyn bulunuyor. YDzK, 1990’ların başlarında hizmete giren Epirus sınıfı (eski ABD FF-1052 Knox) 3 adet firkateyni, yaklaşık 10 yıl gibi görece kısa bir süre hizmette tuttuktan sonra 2000’lerin başlarında emekliye ayırmıştı. Epirus’ların envanterden düşmesi ile birlikte, YDzK ana muharip gücünde ABD imali bir gemi kalmadı.
Elli sınıfı gemilerin ömürlerini 2020 yılına kadar uzatmayı hedefleyen MLM (Mid Life Modernization; Yarı Ömür Modernizasyonu) projesi ile, 1980 – 1997 yılları arasında hizmete giren ve Batch I ve Batch II olarak sınıflandırılan ilk 6 gemi, Hellenic Shipyards ana ve Thales Nederland alt yükleniciliğinde kapsamlı bir tadilattan geçmekteler. MLM kapsamında, TACTICOS muharebe komuta kontrol sistemi entegrasyonu, ZW06 satıh arama radarının Scout radarı ile değiştirilmesi, LW08 ve WM25 STIR radarlarının modernizasyonu, Mirador elektro optik atış kontrol sistemi entegrasyonu ve elektronik harp ve karşı tedbir sistemlerinin iyileştirilmesi gibi kalemler bulunuyor. Başlangıçta modernizasyon pakedine dahil olan RIM-162 ESSM (Evolved Sea Sparrow Missile) entegrasyonu, maliyeti nedeniyle projeden çıkartılarak rafa kaldırıldı.
MLM projesi kapsamında Hellenic Shipyards’ın Skaramanga tersanelerinde modernize edilen gemilerden F462 Kountouritis Eylül 2006, ikinci ve üçüncü gemiler F459 Adrias ve F461 Navarinon 2007 ve dördüncü gemi F451 Limnos Ocak 2009’da tekrar göreve başladılar. Beşinci gemi F450 Elli’nin bu sene içerisinde, son gemi F460 Aegeon’un da 2010’da teslim edilmesi planlanıyor.
Modernizasyon sonrası 2006 – 2010 arası tekrar hizmete dönmüş olacak 6 adet Elli, YDzK’nın halihazırdaki en modern firkateynleri olan ve 1992 – 1998 arası hizmete girmiş 4 adet Hydra sınıfı ile birlikte yaklaşık 2020’ye kadar görev yapacak. Hydra sınıfı için de kısa vadede modernizasyonun gündeme gelmesi bekleniyor.
Bu genel resim içerisinde de YDzK’nın yeni nesil firkateyn ihtiyacı da, 2010’ların ikinci yarısından itibaren hizmete girmeye başlayacak ve Elli sınıfının yerini alacak bir gemi olarak göze çarpıyor.
Bu ihtiyacı karşılamak için çalışan YDzK, yeni nesil firkateyn projesi kapsamında teknik şartnameyi Ekim 2008’de tamamlayarak ihale sürecini başlatması için, tabiri caizse pası hükümete attı. Yaklaşık 2,2 Milyar Euro tutarında bir bütçe ayrılan ve 6 adet firkateynin tedariği içeren projede ilk dikkat çeken husus, modern savaş gemisi maliyetleri göz önüne alındığında ayrılan bütçe ile planlanan gemi saysı arasındaki orantısızlık. Kayda değer bir bütçe artırımı yapılmazsa tedariğin 4 (+2 opsyion) ya da 3 (+3 opsiyon) şeklinde gerçekleşmesi olası. Nitekim FREMM projesini Fransız orakları ile birlikte yürüten Fincantieri tersanesi yetkilileri 2007 yılında, henüz şartname yayınlanmamışken, beklentilerini 3 + 3 gemi olarak açıklamışlardı.
Savunma çevrelerindeki yaygın beklenti, YDzK’nin adanmış bir hava savunma harbi (Anti Air Warfare; AAW) firkateyni tedariğine yöneleceği şeklindeydi. Ancak 2008 Mayıs’ında YDzK sözcüsü Andreas Vettos’un yaptığı açıklamaya göre Yunanistan yeni firkateynlerinden böyle bir görev beklemiyor.
YDzK’nın AAW kabiliyeti bugüne kadar, 2004 yılında emekliye ayrılan Kimon sınıfı (eski ABD Charles F Adams) destroyerlerdeki SM-1MR Standard füzeleri ile sınırlı kaldı. Bu gemilerin envanterden düşmesinden sonra benzer bir sistem tedariği şöyle dursun, MLM projesinden ESSM kabiliyetinin çıkarılması göz önünde bulundurulacak olursa, Yunanistan’ın bu alanda çok ciddi bir acelesinin olmadığını söylemek yanlış olmaz.
Nitekim Vettos, açıkça yeni tedarik edilecek firkateynlerin sadece özsavunma amaçlı nokta savunma kabiliyetine sahip olacaklarını, hava savunmasının esasen Yunan Hava Kuvvetleri’nin görevi olduğunu belirtiyor.
Söz konusu projeye belli başlı savaş gemisi üretici tersanelerin ilgisi, doğal olarak, oldukça yoğun. Şimdiye kadar adı geçen üreticiler ve teklif ettikleri ya da teklif edilmesi beklenen modeller şunlar:
Fransa: DCNS – FREMM (Frégate Multi Mission)
Almanya: Thyssen Krupp Marine Systems – MEKO - D (Mehrzweck Kombination – D)
Hollanda: Royal Schelde – LCF (Luchtverdedigings & Commandofregatten)
İspanya: Navantia – F100
Proje kapsamında ilk geminin, sözleşmenin imzasından sonra ve 8 ay sürecek kabul denemelerini müteakiben 48’nci ay (4 yıl) içerisinde hizmete girmesi isteniyor. Tam yüklü deplasman olarak 6,000t, azami sürat olarak 27 deniz mili belirlenmiş. 6 deniz durumunda seyir ve 30 gün desteksiz seyir kabiliyeti de isterler arasında. Helikopter hangar ve pistinin, 10t sınıfı bir helikopter veya İHA (İnsansız Hava Aracı) görevlerine elverişli olması bekleniyor.
Silah sistemi olarak kısa/orta menzilli hava savunma ve kara saldırı füzelerinin kullanılabileceği 40 hücreli VLS lançer (Vertical Launcher System; Düşey Lançer Sistemi), 8 adet gemisavar füze, 127mm/54 baş top, öz savunma silah sistemi (Close In Weapon System; CIWS) ve iki adet üçlü 324mm torpido tüpü tanımlanmış durumda. Silah sistemlerinin, sıralı dizinli radar (Phased Array Radar) sisteminin odağında olduğu komuta kontrol sistemi tarafından yönetilmesi de temel isterler arasında.
Projenin en önde gelen adayı hatta Yunan Savunma Bakanı Vangelis Meimerakis’in 22 Ocak 2009’da yaptığı açıklamaya göre galibi, Fransız DCNS şirketi. Meimerakis yaptığı açıklamada Yunan hükümetinin Fransa ile 15 adet Arama & Kurtarma görevli Super Puma helikopteri ve FREMM firkateynlerinin ortak üretimi konusunda görüşmelere başlanacağını duyurdu.
YDzK için yeni firkateyn ihtiyacının gayrıresmi olarak gündeme geldiği ilk günlerden bu yana açık ara favori olarak değerlendirilen FREMM, DCNS şirketinin iddiasına göre 400 milyon Euro’luk birim maliyet ile aynı zamanda en ucuz seçenek.
Bir Fransız – İtalyan ortak projesi olan FREMM, her iki ülke deniz kuvvetlerinin ihtiyacı olan çok rollü firkateynlerin, farklı görev modülleri ve silah ve sensör sistemleri ile donatılmasına olanak verecek bir tasarıma sahip olarak geliştirilmesini içeriyor. Fransa’da Aquitane, İtalya’da Bergamini sınıfı olarak hizmete girecek yaklaşık 6,000t sınıfındaki gemiler, görevlerine göre farklı versiyonlarda üretilecek. Genel FREMM tasarımında 8 adet MBDA MM-40 Exocet Block3 (Fransız gemileri) ya da Teseo Mk2A (İtalyan gemileri) gemisavar füze, DCNS Sylver A43 VLS lançerlerden fırlatılan MBDA Aster 15 kısa menzil hava savunma füzesi, EuroTorp MU90 torpido, NH-90 helikopteri için hangar ve pist, karşı tedbir sistemi gibi kalemler ortak olmakla birlikte, görevlerine göre gemilerde ayrıca değişik silah ve komuta kontrol ve sensör sistemleri bulunmakta.
Başlıca FREMM versiyonları şu şekilde özetlenebilir:
FREMM ASM (Anti Sous Marine): Denizaltı Savunma Harbi (DSH) versiyonu.
FREMM AVT (Action Vers la Terre): Yer hedeflerine saldırı versiyonu.
FREMM GP: Genel maksat versiyonu.
FREDA (Frégates de Défense Aériennes): AAW versiyonu.
Başlangıçtaki üretim planı şu şekildeydi:
Fransa; 9 adet A69 Aviso, 3 adet F67 Tourville ve 7 adet A70 Georges Leygues sınıfı geminin yerini almak üzere:
Tranche Ferme (Ana sipariş paketi): 6 adet FREMM ASM, 2 adet FREMM AVT,
Tranche Conditionelles 1 (1. Opsiyon paketi): 2 adet FREMM ASM, 2 adet FREMM AVT,
Tranche Conditionelles 2 (2. Opsiyon paketi): 5 adet FREMM AVT
toplam 17 gemi;
İtalya; 8 adet Maestrale ve 4 adet Lupo sınıfı geminin yerini almak üzere:
Tranche Ferme (Ana sipariş paketi): 1 adet FREMM ASM, 1 adet FREMM GP,
Tranche Conditionelles 1 (1. Opsiyon paketi): 3 adet FREMM ASM, 1 adet FREMM GP,
Tranche Conditionelles 2 (2. Opsiyon paketi): 2 adet FREMM GP,
Tranche Conditionelles 3 (3. Opsiyon paketi): 2 adet FREMM GP
toplam 10 gemi.
Ancak Fransa, 2008 Ekim’inde duyurduğu bir değişiklikle, SCALP Naval kabiliyetli FREMM AVT versiyonundan vazgeçtiğini, bunun yerine Gowind türevi korvet sınıfı gemileri hizmete alacağını ve FREMM projesi kapsamında 9 adet FREMM ASM ve 2 adet FREDA tedarik edeceğini duyurdu. FREDA’lar, hizmetteki 2 adet Cassard sınıfı AAW destroyerinin yerini alacak. FREDA’ların alan hava savunmasına yönelik esas silahı, 32 adet Aster 30 orta menzil hava savunma füzesi olacak.
Ana makinası General Electric-Avio LM2500+G4 gaz türbin olan ve CODLAG (Combined Diesel Electric and Gas) tahrik sistemine sahip olan FREMM, ilk ihracat başarısını 2007 Ekim’inde yakaladı. Fas Kraliyet Deniz Kuvvetleri, envanterindeki İspanyol yapımı Descubierta sınıfı firkateynlerin yerini almak üzere bir adet FREMM sipariş etti. Fransız Lorient Tersanesi’nde üretilecek gemi için sözleşme Nisan 2008’de imzalandı ve inşasına aynı yılın yaz aylarında başlandı. Geminin 2012 – 2013 arasında hizmete girmesi planlanıyor.
Komşuya geri dönecek olursak...
DCNS, Yunan Elefsis Tersanesi ile bir ortaklık kurmuş ve kapsamlı teknoloji transferi ile birlikte 6 geminin de Yunan tersanelerinde inşa edilmesini içeren bir teklif sunmuştu. DCNS’in en yakın rakibi, Skaramanga’da kurulu Hellenic Shipyards (HSY) idi. 2002 yılında Thyssen Krupp Marine Systems (TKMS) tarafından satın alınan tersane, son zamanlarda adını neredeyse bir skandala dönüşen Yunan denizaltı projeleri ile duyurmuş durumda: Uzun süredir gerek teknik sorunlar gerekse Yunan tarafının bütçe sıkıntıları nedeniyle teslim alamayan ve tıkanma noktasına gelen Papanikolis Tip 214 ve ardından ilk bottan sonra iptal edilen Neptune II modernizasyon projeleri, savunma basını aracılığı ile tarafların birbirlerini suçlaması ve herhangi somut bir sonuca varmadan süregelen görüşmelere sahne olan gelişmeler, en sonunda TKMS’nin, HSY’yi satmaya karar vermesi ile farklı bir ivme kazandı: Yunan ve Alman basınına yansıyan en son haberlere göre TKMS, Nisan başı itibari ile HSY’yi satışa çıkartıyor. Papanikolis ve Yunanistan’ın iptal ettiği Neptune II yerine değerlendirdiği iddia edilen iki adet Tip 209 AIP denizaltı tedarik projelerinin akıbeti meçhûl...
HSY’nin satışı, yeni nesil firkateyn projesi üzerinde dolaylı bir etkiye de sahip. Şöyle ki:
DCNS’in ortağı olduğu Elefsis Tersaneleri, YDzK’nin HSY ile birlikte iki ana gemi üreticisinden biri. Ne var ki bu tersanenin muharip gemi sınıfında bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük proje, Roussen sınıfı, Super Vita modeli hücumbotların üretimi. Tam yüklü 580t deplasmana, azami 34 deniz mili sürate, MM40 Exocet gemisavar, RIM-116A RAM nokta savunma füze ve modern sensör ve atış kontrol sistemlerine sahip Super Vita’lardan, işletilen opsiyonlarla birlikte toplam 7 adet üretilecek.
Bugüne kadar Super Vita’lardan daha büyük bir muharip gemi üretmeyen, firkateyn boyutunda bir geminin bakım, onarım ve tadilatı konusunda tecrübe ve altyapıya sahip olmayan Elefsis Tersanesi, FREMM projesi ile birlikte kaçınılmaz olarak bu alanlardaki açıklarını kapatmak için ilave yatırıma ihtiyaç duyacak. Bu, yeni nesil firkateyn projesinde maliyetleri artıracak bir etken olabilir. Öte yandan firkateyn boyutundaki gemilerle ilgili tecrübe ve altyapıya sahip tek Yunan tersanesi, satılması söz konusu olan HSY. Eğer HSY gerçekten satış sürecine girerse, önümüzdeki dönemde oldukça ilginç spekülasyon ve gelişmelere tanık olabiliriz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder