17/06/2016

Hayat Kurtaracağı İçin Gerçekleşmesine İzin Verilmeyen Bir Proje

17 Haziran 2046 Pazar

21'nci yüzyılın başlarında önce Afganistan, ardından Irak ve Suriye olmak üzere Ortadoğu coğrafyasında yaşanan çatışma ve iç savaşlar, o döneme kadarki tüm askeri taktik, strateji ve doktrinleri kökünden değiştirdi. Önceki yüzyılda düzenli ordular ve ulus devletler arasında gerçekleşen savaşların aksine 21'nci yüzyılın ilk çeyreği, "vekalet savaşları" (proxy wars) ve devlet dışı gruplar arasındaki şiddetli çatışmalara sahne oldu.

Bu savaşlarda yaygın olarak kullanılan mayın, el yapımı patlayıcı (EYP) ve tanksavar silahları da, kara muharebelerinde zırhlı araçların görevlerini, bunlara ilişkin tasarım ve performans isterlerini kayda değer şekilde değiştirdi. 20'nci yüzyılda Avrupa'nın düzlüklerinde gerçekleşmesi öngörülen muharebeler için tasarlanmış tank ve zırhlı araçlar anılan coğrafyadaki meskûn mahal muharebelerinde etkisiz kaldı. Bu nedenle de özellikle mayın ve EYP'lere karşı korumaları artırılmış zırhlı araçlara talep arttı.

MRAP (Mine Resistant Ambush Protected; Mayına dirençli pusuya karşı korumalı) olarak adlandırılan bu yeni tip araçlar, artmış ağırlıkları, öncüllerinden çok daha farklı sürüş teknik ve özelliklerine sahipti. Dolayısıyla hem sürücüleri hem de bu araçları kullanan personelin özel eğitimden geçirilmeleri gerekiyordu.

PKK terör örgütünün özellikle 2000'lerin başından itibaren yoğun bir şekilde başvurduğu EYP tipi saldırılara karşı, geç de olsa bir tedarik programı izleyen Türkiye, çok sayıda ve farklı tipte zırhlı aracı silahlı kuvvetleri ve güvenlik güçleri hizmetine sundu. Ancak bu araçları kullanacak personelin eğitimine doğru şekilde eğilinmediği için kısa süre içinde çok sayıda ölümlü kaza yaşanmaya başladı. Daha da kötüsü, emniyet kemeri kullanımı, teçhizat yerleşimi gibi hususlara özen gösterilmemesi nedeniyle en ufak bir kaza ya da EYP saldırısında bile çok sayıda şehit ve yaralı verilmeye başlandı.

Bu duruma karşı bir çözüm olarak, dünyadaki muadilleri ile rekabet edebilecek bir çözüm geliştiren yerli girişimcini başına ise, gelmeyen kalmadı.
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yağış nedeniyle kayganlaşan yolda kontroldan çıkan askeri aracın devrilmesi sonucu 6 asker yaralandı.

Kaza, sabah saat 10.30 sıralarında Van-Başkale Karayolu'nun 40'ıncı kilometresinde bulunan Zernek Barajı yakınlarında meydana geldi. Askeri konvoyun geçişi sırasında bir askeri araç, virajı alamayarak devrildi. Zırhlı aracın devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 6 asker hafif şekilde yaralandı.

Bingöl’de aşırı yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda viraji alamayarak devrilen askeri zırhlı araçta 11 asker yaralandı. Yaralı askerler Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

Gece otoyolda yapılan uygulama noktasında görev yapan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekibi, zırhlı araçla kent merkezine dönüşe geçti. İddiaya göre, tesislere giriş yapmak isteyen zırhlı araç kontrolden çıkarak takla attı.

Diyarbakır’da, zırhlı polis aracının, hafif ticari araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında 3’ü polis, 4 kişi yaralandı. 

Hakkari’nin Çukurca ilçesinde askeri aracın devrilmesi sonucu 1 asker şehit oldu, 2 asker yaralandı.

Kırklareli'nin Pınarhisar ilçesinde zırhlı aracın devrilmesi sonucu 1 astsubay yaşamını yitirdi.Kaynak: Kırklareli'de zırhlı araç devrildi

Zırhlı araç devrildi... 13 asker yaralı
Van’da bir askeri aracın virajı alamayarak devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, 13 asker hafif yaralandı.

Zırhlı araç devrildi
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde devriye görevi yaparken devrilip takla atan askeri araçtaki askerlerden 3’ü şehit oldu, 8 asker de yaralandı.

Dargeçit ilçesinde devrilen askeri zırhlı araçta bulunan 8 asker yaralandı. Alınan bilgiye göre, ilçenin Dibek mevkisinde askeri araç devrildi. Kazada, araçta bulunan 8 asker yaralandı. Askerler, ambulanslarla Midyat Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan askerlerin durumunun iyi olduğu öğrenildi.
EYP ve mayın saldırıları bir yana, özellikle trafik kazaları sonucu verilen şehit sayısının artması, bir sorunun varlığına işaret ediyordu. PKK, zırhlı araçlara karşı gerçekleştirdiği EYP saldırılarında çoğunlukla aşırı yüksek miktarda patlayıcı kullanmayı tercih ediyordu. Bu durum çoğunlukla aracın beka kabiliyetini aşan bir tehdit doğurmaktaydı. Ancak yine de saldırı ve/veya pusu sonrası devrilen, yoldan çıkan aracın içinden sağ kurtulan personelin hızla tahliyesi kritik önem taşımaktaydı.

Saldırı ya da kaza gibi olaylarda devrilen, takla atan veya yoldan çıkan araçtan personelin son derece hızlı bir şekilde tahliye edilmesinin önemini farkeden ABD ordusu "Rollover Egress Trainer" adlı sistemleri hızla üretip kara kuvvetleri (US Army) ve deniz piyadeleri (USMC) hizmetine verdi:
https://www.youtube.com/watch?v=y4_OUjnB8FE
https://www.youtube.com/watch?v=bP0_EH6XIcA
https://www.youtube.com/watch?v=tN65c20mhpE

Dry Rollover Egress Trainers
MRAP Egress Trainer spins to save lives
Konunun aciliyeti ve önemini farkeden ve yurtdışında yaşayan genç bir makina mühendisi, 2015 yılında Türkiye'ye dönerek geliştirme faaliyetlerine başladı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan finansal destek alarak İstanbul'da kurduğu küçük şirketinde, bir devrilme ve araç terk simülatörü tasarlamaya başladı. Bir yandan da bu sistemin tanıtımı için son kullanıcı, tedarik makamı ve sanayi kuruluşları nezdinde çalışmalara başladı.

Bu kapsamda çaldığı ilk kapı olan tedarik makamının ilgili daire başkanı, verdiği randevuyu unuttuğu için tanıtım toplantısı gerçekleşemedi. Şirket sahibi daire başkanına yalvar yakar ayak üstü sunum yaptı. Sonra da kendisi ile temasa geçen olmadı.

Konuyla doğrudan ilgili bir bakanlık için aylar öncesinden yapılan takdim talebi ve koordinasyon süreci sonunda daha umutlu olmak için gerekçe vardı: Takdim talebi konuyla ilgili tüm kuvvet, kuruluş ve birimlere dağıtılacağı için, konunun uzmanı ve/veya ilgilisi personelin katılımı sağlanabilirdi. Ne var ki, takdim günü geldiğinde dinleyici olarak yarım düzine emniyet mensubu haricinde hiç bir son kullanıcı personeli ya da temsilcisi gelmemişti.

Kararlılığını koruyan şirket sahibi, 81 ilin emniyet müdürlüklerine yazı ile sistemi tanıtıcı bilgi ve belgeler gönderdi. Hiçbirinden yanıt gelmedi. Ancak garip bir şey oldu:

Şirket sahibini doğrudan bu tip araçları kullanan personeller aramaya başladı. Hızla artan bir şekilde gelen telefon ve faks mesajlarında, üç beş kişilik gruplar kendi imkânları ile eğitim almak istediklerini bildiriyordu. Tedarik mekanizmasının ilgilenmediği sistemi kullanmak için doğrudan sahadaki personel sıraya girmişti. Şirket sahibi içi kan ağlayarak talepleri yanıtsız bırakıyordu, zira eğitim vermek için ne altyapısı ne de yetkisi vardı.

Ama pes etmeye niyetli değildi.

Sektördeki kara aracı ve ilgili alt sistem üreticileri ile temasa geçti. Hiç bir kara aracı üreticisi şirketten, teşekkür mesajı dahi alamadı.

Yazılım ve simülatör alanında faaliyet gösteren şirketlerden bir tanesi ortaklık teklif etti ama simülatörü bir açık artırma sitesinde satıp kârı bölüşmek şeklinde bir model ile. Bir diğeri ise "milyonlarca dolarlık simülatörler geliştiriyoruz, bu bize küçük kalır" şeklinde verdiği mesajdan bir kaç ay sonra simülatör sektöründen ayrıldığını duyuracaktı.

Tabi bu süreçte "çantacı" olarak tabir edilen şahıslar, kritik yerlerde olduklarını iddia ettikleri tanıdıklarına ulaştırma vaadi ile "masraf" istediler.

Son bir gayret ile basın ile temasa geçti şirket sahibi. İlgilenen tek kuruluş, devletin resmî haber ajansından bir muhabir oldu. Onun hazırladığı haber ise, ajans tarafından yayımlanmadı, bir kaç site ve gazete ilgi gösterdi sadece.

Kaynakları ve daha da önemlisi azmi tükenen şirket sahibi, yurt dışından aldığı bir teklifi değerlendirerek, büyük bir çokuluslu savunma sanayii şirketinin modelleme ve simülasyon bölümünde yönetici oldu.

Kısa süre sonra da, artan EYP saldırıları ve kazalar sonucu Türkiye'de araç devrilme ve terk simülatörü ihtiyacı için geliştirme projesi başlatıldı. Projede halen sözleşme görüşmeleri devam ediyor. Ana yüklenici adayı firmanın geliştirme için verdiği beş yıllık sürenin ve bütçenin pazarlık konusu olduğu bildiriliyor. Bu arada oluşan acil ihtiyacı karşılamak için de ABD'den hazır alım kapsamında araç terk simülatörü alımı gündemde.





Not: 2046 yılında yazılacak olan bu makalenin bir kısmı hayal ürünüdür.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

bizden bi b*k olmaz dedirten haber

Unknown dedi ki...

Aksine hâlâ ülkemin bir yerlerinde birilerinin çalıştığını gösteriyor

Adsız dedi ki...

tozsus ve dumansız ortamlarda yapıyorlar eğitimi genellikle bu durumlarda etraf toz,duman olur bizimkiler inşallah daha gerçekçi yapar bu simülatörü

Adsız dedi ki...

2046 yazınca ben de hikaye zannettim

Adsız dedi ki...

Change.org gibi kanallardan halkimiza boyle bir girisim oldugunu ve desteklenmesi gerektigini belirten bir kampanya baslatip SSM mustesarina gonderilse nasil olur?