04/10/2012

Akçakale Müsademesi: 04.10.2012

3 Ekim günü Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine düşen Suriye top mermilerinin ölüm ve yaralanmalara neden olmasının ardından başlayan Türk topçusunun misilleme ateşi, gece yaklaşık 0130 sularına kadar fasılalarla devam etti. 4 Ekim sabahı 0630 - 0645 civarında Akçakale'den güneye doğru topçu ateşinin tekrar başladığına dair haberler basında yer aldı. Bu ateş muhtemelen kısa sürdü, zira bu yöndeki haberlerin devamı gelmedi.

Topçu ateşinin, Telabyad ilçesine bağlı Ayn el Arus'taki Suriye ordu birliklerini hedef aldığı iddia edildi. Suriye birliklerinin kaybı konusunda henüz herhangi net bir bilgi açıklanmazken, çeşitli kaynaklarda 34 ila 20 arasında ölü sayıları telaffuz edildi. Suriye basını Türk topçu ateşinin İdlib'i vurduğunu iddia ederken bu iddia herhangi bir şekilde doğrulanmadı. Londra merkezli İnsan Hakları İzleme komitesi, Telabyad'daki bir Suriye karakolunun isabet aldığını, karakoldaki çok sayıda askerin öldüğünü iddia etti.

Türkiye'nin misillemesine Suriye hükümetinden ilk ve 4 Ekim saat 2115 itibariyle tek resmî tepki, Suriye Enformasyon Bakanı Ümran ez Zabi'den geldi. ez Zabi, ülkesinin komşularının egemenliğine saygılı olduğunu, olayda hayatını kaybeden "şehitlere" başsağlığı dilediğini ve konu ile ilgili soruşturma başlattıklarını söyledi.

Gece hükümet tarafından hazırlanan ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) sınırötesi harekât yetkisi veren tezkere, saat 1000'da toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) onayına sunuldu. Cumhuriyet Halk Partisi'nin, metindeki muğlak ifadeler nedeniyle tepki gösterdiği metin, 320 oy ile kabul edildi. Tezkere'nin tam metni şu şekilde:
Suriye'de devam etmekte olan krizin bölgesel istikrar ve güvenliğe olduğu kadar, ulusal güvenliğimize menfi etkisi giderek artan şekilde görülmektedir.

Suriye Arap Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerince yürütülen askeri harekatlar kapsamında, 20 Eylül 2012 tarihinden itibaren ülkemiz topraklarına da saldırgan eylemler yönelmiş ve müteaddit uyarılarımıza ve diplomatik girişimlerimize rağmen bu eylemler devam etmiştir. Ülkemiz topraklarına yönelik söz konusu saldırgan eylemler silahlı saldın eşiğindedir.

Bu durum, ulusal güvenliğimize ciddi tehdit ve riskler oluşturan bir aşamaya ulaşmıştır. Bu itibarla, ülkemize yönelebilecek ilave risk ve tehditlere karşı zamanında ve süratle hareket etmek ve gerekli tedbirleri almak ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu çerçevede, hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe takdir ve tespit edilmek kaydıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesi ile bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için bir yıl süreyle izin verilmesini Anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim.

Özgür Suriye Ordusu'nun Akçakale'nin güneyindeki Suriye gümrük kapısını kontrol altında tutan birliğinin komutanı Nevruz Muhammed, Hürriyet gazetesi muhabiri Faruk Balıkçı'ya verdiği röportajında, Türkiye sınırına 17km mesafede, rejim güçlerinin kontrolü altındaki Resmilkade'den atılan 130mm'lik top ile Türk vatandaşlarının hayatını kaybetmesinden dolayı son derece üzgün olduklarını söyledi. Bu ifade, şimdiye kadar mermilerin nereden atıldığına ilişkin en net ifadeler içeren iddia olma niteliği taşıyor.

Muhammed'in atıfta bulunduğu 130 mm çapındaki Suriye Kara Kuvvetleri envanterindeki tek top modeli, eski Sovyet yapımı M1954 olarak da bilinen M-46 130mm/52 kalibre çekili topudur. Jane's veritabanına göre Suriye'ye toplam 700 adet teslim edilen M-46, 2. Dünya Savaşı dönemi sahra toplarının yerini almak üzere 1940'ların ikinci yarısında tasarlanmıştır. Namlunun yükseliş açıları -2.5 ile 45 derece arasındadır; azami menzili yaklaşık 27km'dir.

Öte yandan Pakistan'da resmî bir ziyaret için bulunan Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Suriyeli yetkililerin Akçakale'deki olayın trajik bir kaza olduğunu ve tekrarlanmayacağını kendilerine bildirdiklerini, bunun ise kendileri için son derece önemli olduğunu söyledi.

4 Ekim akşamı itibari ile herhangi bir müsademe ya da sıcak takip vb haber gelmiş değil. Akçakale'deki çok sayıda vatandaşın kenti terkettiği, kentte can güvenliği kaygısından dolayı sivil halkın oldukça gergin ve endişeli olduğu görülüyor. Bu güvenlik endişesinin, bölgedeki diğer kentlerde ve köylerde yaşayan vatandaşlara da sirayet etme, bölgede bir huzursuzluk ve güvensizlik hissi oluşması tehlikesi doğmuş durumda.

TSK unsurlarının bölgeye yığınak yapmakta olduğuna dair haber ve görüntüler gelmekte. Teskere uyarında yeni birlik sevkiyatları beklenebilir.

İsrail kaynaklı dezenformasyon sitesi Debka, Türk topçusunun ateşi nedeniyle Suriye birliklerinin ülkenin içeri kesimlerine çekildiğini iddia etti.

Gerginlik durumunun sıcak çatışma ya da tampon bölge oluşturma hedefli bir harekâta dönüşüp dönüşmeyeceğini zaman ve her iki tarafın karşılıklı atacağı adımlar belirleyecek. Şu ana kadarki gelişmeler ve Suriye tarafının yoğun sessizliği ışığında, Akçakale olayının, Suriye'nin Türkiye'nin tepki ve refleksini ölçme amaçlı bir hamlesi olduğunu iddia etmek mümkün. Bu hamleye karşı Türkiye mukabele-i bilmisil uygulamış durumda. Benzetme yapılacak olursa, her iki hasım sustalılarını çıkardı, birbirlerine birer hamle ile "çizik" attı ve şu anda bir ellerinde bıçakları, birbirlerinin etrafında dönmekteler.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Uzun zamandır diplomatik ve ekonomik anlamda bölge liderliğine soyunan Türkiye nin arap baharıyla birlikte kaçınılmaz olarak askeri gücünüde kanıtlaması gerekmekteydi. Bu etik olarak doğrudur veya yanlıştır ayrı bir konu olmakla birlikte hükümetinde Suriye yi gözüne kestirdiği aşikar. Suriye gerekirse askeri güçle devrilip tüm bölgeye 'buraların agası benim' mesajı iletmeye kararlı gözüküyor hükümet.